2023 seçimleri 15 gün gecikmeli de olsa sona erdi.
Ülkece artık seçimi gündemden çıkarıp işimize gücümüze geri dönebileceğiz.
Seçimi kazanan Recep Tayyip Erdoğan 5 yıl daha ülkemizin devlet başkanı.
Ancak ben asıl seçimi kazananın sandıktan en çok oy çıkan değil de geleceğe yönelik adımlar atanların kazandığını düşünüyorum.
Neticede Recep Tayyip Erdoğan yeniden Cumhurbaşkanı olsa bile son kez bu göreve geldi.
Kemal Kılıçdaroğlu ise tam kaybeden oldu. Bu saatten sonra CHP Genel Başkanlığı'nda kalabileceğini de düşünmüyorum.
Oysa tek yapacağı koltuktan vaz geçmek ve bu şekilde kazanmaktı.
Yani Türk siyasi tarihinde katıldığı tüm seçimleri kaybeden bir siyasetçi olarak adını kazımak yerine zamanı geldiğinde tevazulu davranıp yerini Ekrem İmamoğlu ya da Mansur Yavaş'a bırakmalıydı.
Böylece tüm seçimlerini kaybetmesi değil, 2023 seçimlerine damga vurması ile konuşulurdu. Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş'ın arkasında yer alarak seçimi kazanmanın büyük aktörü olmak yerine katıldığı tüm seçimlerde kaybeden parti lideri olmayı tercih etti.
Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş da seçimin kaybedenleri.
Bu iki isim belediye başkanlıklarını bırakıp Kemal Kılıçdaroğlu'nun peşinde sahalara indiler. Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte de kaybettiler.
Bundan sonra kendi şehirlerinde seçimi kazanabileceklerini de düşünmüyorum.
Yani Almanya savaşı kaybettiği için biz nasıl 1. Dünya savaşında mağlup sayıldık. Aynısı onların başına gelecek. Seçmenin gözünde karizmaları çizildi bir defa.
Kısaca kaybedenlerin yanında olanlar da kaybeder.
Dedik ya en fazla kaybeden Kılıçdaroğlu. O nedenle diğer kaybeden ve kazananları da Kılıçdaroğlu üzerinden konuşmak gerekiyor.
Mesela Kılıçdaroğlu yüzde 0000,1 oy oranına sahip partilere milletvekilliği dağıtırken kendi sandalye sayısını hiç önemsemedi. Kazananlardan birinin de tam bu sebepten stratejik derinlikçi Ahmet Davutoğlu olduğunu düşünüyorum. 10 milletvekilini kaptı hemen partisinde grup toplantısı fotoğrafını şak diye paylaştı.
Sepeti koluna Kılıçdaroğlu yoluna mesajını verdi. Davutoğlu kazandı dedik ama kurnazlıkla kazandı uzun vadede aynı başarının gitmesi zor gözüküyor.
Ali Babacan hem kendi kaybetti hem Kılıçdaroğlu'na kaybettirdi. En büyük hatası ise Bayraktar SİHA'ları aleyhine konuşmaktı.
Meral Akşener ise masadan kalktığı gün değil geri oturduğu gün seçimi kaybetti. O da kaybedenler kulübüne dahil olduğu için kaybetti. Partisi Türkiye genelinde de bu nedenle tam bir hayal kırıklığı yaşadı.
Yavuz Ağıralioğlu kadar olamadı. Adamın her gün iktidarın medyasında konuşmaları mesajları yayınlanıyor. Bir stratejik derinlikçi ve kazanan da o oldu.
En fazla kaybedeni söyledik. En çok kazanan kim? Tabiki Sinan Oğan.
Ne tesadüf ki o da stratejik derinlikçi.
İlk defa MHP Genel Başkanlığı'na bu kadar yakın. Erdoğan son dönemi olduğunu açıkça söylüyor. Türk Milliyetçiliği ve Sinan Oğan iki yükselen değer.
Eğer bir hata yapmaz yada ipi birilerinin elinde değilse 5 yıl sonrası için parlak bir kariyer onu bekliyor gibi gözüküyor.
Hem de kaybedenle kulübüne dahil olmadığı gibi hemen kazananın tarafında yer almasını bildi.
Yani bu işler Kılıçdaroğlu gibi; " Banane banane ben aday olacağım" demekle olmuyormuş.
Demek ki siyaset matematik ve akıllı hamleler yapma sanatı imiş.
Bunu en iyi kavrayan ve yöneten Sinan Oğan ile Yavuz Ağıralioğlu olmuş.
Türk siyaseti bu iki ismi çok daha uzun yıllar yakinen duyacaktır.