Bir gemi yanaştı Samsun'a sabaha karşı,
Selam durdu kayığı, çaparası, takası,
Selam durdu tayfası.
Bir duman tüterdi bu geminin
bacasından, bir duman
Bir duman değil bu!
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.
Cahit Külebi'nin Bandırma Vapuru'nun Samsun'a gelişine ithafen yazdığı bu şiir dün yeniden anlam buldu.
Soçi'den yola çıkarak 861 yolcu ve 442 kişilik mürettebatıyla Samsun Limanı'na demirleyen "Astoria Grande" kentte dün müthiş bir heyecan oluşturdu. Samsun halkı bu dev gemiyi görmek için ya deniz kenarına ya da yüksek yerlere gitti. Astoria Grande'nin kısa ziyaretinin oluşturduğu turizm gelişmesine dair umutlar ve Samsunlular da yarattığı heyecanı çok önemli buluyorum. Emeği geçen herkese tek tek teşekkür ederim.
Kentimizin bu türden faaliyetlere o kadar çok açlığı ve ihtiyacı vardı ki dün kentin tek gündemi Astoria Grande oldu.
Nasıl Bandırma Gemisi bir ülkeyi kurtarmak üzere Samsun'a geldiyse dün de Astoria Grande Samsun ekonomisini ve esnafını kurtarmak için yanaştı Samsun Limanı'na.
Fakat turistler o gemiden ilk adımlarını limana attıkları anda horon ile karşılaştılar. Elbette olayların hep iyi yada hep kötü yanlarını yazamayız. O yüzden Samsun'dan Trabzon'a gidecek olan geminin horonla karşılanmasının absürtlüğünü de yazmadan geçemedim.
Turistleri Samsun Vali Yardımcısı Şevket Cinbir, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir ile diğer ilgililer çiçeklerle karşıladı. Fakat önce Samsun'da sonra Trabzon'da horon eşliğinde karşılanan turistler ne düşünmüşlerdir acaba?
"Türklerin tek folklorik olayı horon galiba" demişlerdir midir?
Elbette Trabzonluların onları horonla karşılayp karşılamadığını bilmiyorum. Belki de Rus turistler Trabzon'da Çarşamba karşılaması ile karşılanmış olabilirler. Biz horon ile karşıladık garip olmadı da Trabzon Çarşamba karşılaması ile karşılayınca mı garip olacak?
Şimdi yerinde yeller esen tam da Yaşar Doğu Spor Salonu'nun yanında Anadolu Folklar Vakfı vardı yıllar önce yıkılan ve başında bulunan çok değerli Hikmet Gürcan hocamız gençleri kötü alışkanlıklardan kurtarıp halk oyunları sevgisi aşılamaya çalışırdı. Siz bu değerleri buldozerlerle yıkarsanız elbette gelen turisti de horonla karşılarsınız.
Oysa Samsun'un yöresel halk oyunlarına baktığımızda; Çoban, Birinci kına(güveyi-güveyi), ikinci kına (hakiki kına), Tuz kabını Tuzsuz koyan, Reçberler Oyun havası, Çiftetelli, Samsun Sallaması, Çarşamba Çiftetellisi, Dolama, Cuguş (zigoş) Ağacanın Fatma, Bilal Ağa, Paşa Dudu, Gökteki Yıldızlar, Kamber, Helvacı, Çamaşır yıkarmısın, Arap Oyunu, Deveci, Pıtık, Cimdallı, Neynam, Telgrafın Telleri, Çarşamba Çiftetellisi, Çarşamba düz oyun havası, Çarşamba karşılaması, Sağır Perde, Anadolu çiftetellisi, Karaçalı, Kaba Ceviz, Alafranga, Şinanay (oy kargalar) Sarı Kız, Tombul Gelin, Alaçam Halayı, Tamzara, Hoş Bilezik, Temur ağa, Serhoş Barı, Sarı kız, Oduncular ve Ağır Halay gibi daha adını sayamadığımız onlarca halk oyunu karşımıza çıkıyor. Üstelik bunları da belediyelerin folklor ekipleri oynuyor.
Belki organizasyon firmasının eksikliği belki bizim yerel yöneticilerimizin eksikliği ama ben Samsun'da horon ile karşılamayı ayıp olarak addediyorum.
2024 yılında gemi 45 kez Samsun'a uğrayacak. Hepsinde ayrı bir Samsun halk oyunu ile karşılasak yine de bütün oyunları gösterebilmiş olmayacağız.