Sevgili renktaşlarım;
Uzun bir maratondan sonra Süper Ligin son maçına doğru gelmiştik. Kısıtlı kadroya rağmen rüya gibi geçen bir sezonun ardından Süper Ligi üçüncü bitirerek, hem UEFA Avrupa Ligine Play-off tan katılmayı hem de Süper Kupada yer almayı çok fazla istiyorduk.
Şehir, taraftar, başkan, teknik ekip, futbolcusundan malzemecisine kadar adeta omuz omuza tek vücut olmuştu tüm Samsun. Şehir de hafta boyu, her yerde Kayserispor maçı konuşuluyordu. Çok istiyorduk ve gerçekten çok inanmıştık.
Maç günü gelmiş çatmıştı. Büyük Samsunspor taraftarı içinde bende çoktan yerimi almıştım. Dünyanın her bir tarafın da kalbi bizimle atan sevenlerimiz ise TV başındaydılar. Maç başlıyor ve daha ilk dakikadan Samsunsporlu futbolcularımız akın akın Kayserispor kalesine giderken, rakip takımın ise bir final maçı gibi nasıl konsantre olduklarına şahit oluyorduk. Birçok varyasyon denemenize rağmen ilk yarı berabere tamamlanmıştı.
ikinci yarı rakibin gol ile oyuna başlaması, heyecanı daha da yüksek ve pozisyon zenginliği çok daha fazla bir maç seyretmemize neden oldu.. Sağdan soldan, dikine paslarla, dışardan şut çekerek her türlü varyasyonu deniyordu Thomas Hoca. Ancak bir türlü gol gelmiyor, zaman ise daha da daralıyordu. Rakip takım futbolcuları ise artık yerlere yatarak zamana oynuyor sinirlerimiz ise feci boyuta ulaşıyordu.
Thomas Hoca oyuna daha da müdahil olarak, Schndiler, Arbnor Muja ve Ntcham Soner Aydoğdu değişikliği yapıyordu. Stadyum da hadi be Soner bu sene birçok maçı sonradan girip çözdün. Bu maçta da golünü atarsın diye arkadaşlara söyleniyordum. Normal süre 90 dakika bitmiş. En az 9-10 dakika uzatma verilmesi gereken bir maçta, 7 dakika uzatma vermişti hakem.
Artık dakika 94'ü gösteriyor. Topla oynama %76'ya %24 ve Samsunsporlu futbolcular kaleye tam 30 şut çekmiş, 10 tanesi isabet etmesine rağmen gol gelmemişti ve sadece 3 dakikamız kalmıştı. Futbolcular sahada ve bizler tribünde inancımızı koruyarak adeta bir Voltran oluşturmuştuk.
Son haftalarda ki mücadeci futbolunun yanına skorer katkısı ile de ön plana çıkan Emre Kılınç önce sol taraftan Soner Aydoğdu'ya harika pasının ardından gol geliyordu Dakika 90+5
Emre Kılınç bu sefer sağ taraftan Arbnor Muja'ya harika pas çıkarıyor ve ikinci gol geliyordu. Dakika 90+8
Aman Allah'ım son üç dakikada neler yaşıyorduk öyle.
19 Mayıs Stadyumun da sadece Büyük Samsunspor taraftarı değil, TV başında ki tüm futbol severler gol diye çığlık atmışlardır diye düşünüyorum. Ancak biz stadyumda sevinç yumağıyla kendimizden geçiyorduk. Son üç dakika da 2 gol bir futbol mucizesidir. İşte futbolun da güzelliği budur diye düşünüyorum.
Bu sonucun ardından;
İki dönem transfer yasağı, kısıtlı kadrosuna rağmen Süper Ligi üçüncü sırada bitiren Samsunspor bu başarıyı sonuna kadar hak etmiştir. UEFA Avrupa Ligi anasının ak sütü gibi helaldir sana Samsunspor'um
Devasa bütçeleri, güçlü lobileri, hakemlerin koruması altında, siyaset, maddi ve manevi bir çok ayrıcalıkları olan vb Türkiye'de ki böyle kirli ve adaletsiz bir futbol düzeninde Samsunspor'un elde ettiği bu başarı takdiri fazlasıyla hak etmesinin yanında;
-Bu yılın en başarılı takımını Samsunspor yapar.
-Bu yılın en başarılı başkanını Yüksel Yıldırım yapar.
-Bu yılın en başarılı teknik direktörünü Thomas Reis yapar.
-Bu yılın en başarılı taraftarını kesinlikle Büyük Samsunspor taraftarı yapar.
Bu aşamada öncelikle sezon boyunca bir karakter, bir mücadele ve bir takım ruhu ortaya koyan futbolcu kardeşlerimin hepsini alınlarından öpüyorum.
Başkan, Thomas Reis, kulüp çalışanları, Büyük Samsunspor taraftarı, yerel basın mensupları, taraftar dernek başkanları, tribün liderleri ve camianın tüm bileşenlerini bu müthiş geçen sezonun ardından en üst perdeten, en kalbi duygularımla tebrik ve takdir ediyorum.
İyi ki Samsunsporluyuz. Bizler çok güçlü bir aileyiz.
Son olarak yazımı şu sözlerle tamamlamak istiyorum.
-Biz bu gece ne yaşadık öyle.
-Avrupa Hazır Ol Samsunspor geliyor.
-Mutluyuz. Gururluyuz. Onurluyuz.
Sağlıcakla Kalın.