Sevgili Okurlar,
Hafta boyu gözlerimiz sakat Bennaser, Celil ve Marc Bola'dan gelecek iyi haberlerdeyken, sadece Marc Bola'dan güzel haber gelmişti. Zira iki dönem transfer yasağına rağmen 10'a yakın futbolcuyla yollarını ayırmış ve hatta hücum hattında ki Laura ve Ercan Kara da sürpriz bir şekilde devre arası gönderilmişti.
Bu hamlelerle kadro derinliği dahada zayıflamış bir Samsunspor, Süper Ligin ikinci yarısında neler yapacaktı. Hedef ne olacaktı. Söylemler Avrupa, acaba eylemler buna uygun olacakmıydı. Son haftalarda ki kötü puan kayıplarına, bir miktar takiplerde eşlik edince Samsunspor 3. sırada kalmaya devam etti. Bu arada puan farkı da kapanmış oldu.
Böyle bir şekilde Alanyaspor'a konuk olduk. İlk yarı Samsunspor açısından kötü futbol dan ziyade, sahada kötü bir mücadele vardı. Çok basit bir gol yiyerek devreye 1-0 geride girdik. Ben de ikinci yarı toparlanacağımız ve en az bir puanla döneceğimiz düşüncesi hakimdi. Esasında toparlanarak daha güçlü oyuna başlamıştık. İkinci yarı Samsunspor son dakikaya kadar adeta tek kale oyun oynadı diyebilirim. Penaltı atışından yararlanamadı. İki topu direkten döndü. 14 şut çekmiş. Penaltıyla birlikte 4 tanesini kaleci Ertuğrul kurtarmış vb. Bazen gol gelmedi mi gelmiyor. Ancak performans konusunda Marius,. Ntcham (gerçi bu maçta 6 numara da yanlış oynatıldığını düşünüyorum. Bu durum Holse'nin de performansını olumsuz etkiliyor), Emre Kılınç da inanılmaz düşüş var. Flavien Tait'ten ise iki senedir bir türlü verim alamıyoruz.
Futbolcularla birlikte Thomas Hoca'da da bir düşüş gözlemliyoruz. Geçen hafta Drongelen'in sol bek oynatılması. Drongelen yerine Yunus Emre'nin stoperde sergilediği performans. Bu hafta da ise Tait'i kenara, Yunus'u 6 numaraya, Ntcahm'ı ise öne çıkarmalıydı diye düşünüyorum .Gerçi Ntcham sanki Ocak ayında bu işi kafasında bitirmiş gibi de bir görüntüsü var diyebilirim. Holse penaltıyı neden kullandı anlayamadım. Bennaser'in yokluğunu çok fazla hissediyoruz. Bennaser mevcut kadroda takım için çok önemli bir futbolcu. Henüz sözleşme de yenilenmedi.
Hem hoca, hem takım, hem tribünlerde ciddi düşüş gözüküyor. Bu düşüşün nedenleri nelerdir. Avrupa hedefinde bir değişiklik mi var. Ya da Avrupa hedefi hiç olmadı mı? Bu nedenle mi devre arası Ercan Kara ve Laura gönderildi. Avrupa hedefi konusunda söylemlerle, gerçekler arasında bir fark mı var? Kafamızda bir çok sorular
Ayrıca dikkatimizi çeken konulardan bir tanesi Başkan Yüksel Yıldırım malum takımların maçları öncesi TV'lere çıkması, söylemleri vb. Bu durum hem takım hem de taraftar arasında ciddi bir moral motivasyon olumsuzluğu ve akabinde kötü performansın güçlü nedenlerinden biri olabilir mi? Bu konuda profesyonel uzmanlardan mutlaka destek alınmalıdır diye düşünüyorum.
Maddi anlam da güçlü bir Samsunspor hepimizi sevindiren bir konu ise de cefakar, vefakar Büyük Samsunspor taraftarı açısından maneviyatın çok daha ön planda olduğunu net bir şekilde gözlemlediğimi de ifade etmek istiyorum. Keza alt liglerde Büyük Samsunspor taraftarı bu testi başarıyla geçmesinin örnekleri çok fazladır. Bu nedenle Samsunspor'lu olmak için başarı en son kriterlerden biri olduğunu da söyleyebilirim. Sadece Samsunspor'lu olan. En zor zamanlarda tribünlerde cefa çekip, vefa gösteren bir çok taraftarın, başkanın söylemleri ve malum takım ile adının anılmasın dan dolayı tribünden hızla uzaklaştığını görmekteyim. Son zamanlarda bu durumun tribünlere yansıması çok ciddi ele alınması gereken bir konu olduğu tespitlerim arasındadır.
Şunu da ifade edeyim. Sezon başından beri hemen hemen tüm yazılarım olumlu ve pozitif söylemlerle doludur esasında. Eleştiriler haklı olarak olacak elbet. Thomas Hoca ve futbolcular, sezon başından buyana bambaşka Avrupa hedefine taşıdılar kulübü. Haklıya hakkını teslim etmek lazım. Kadro değeri, transfer yasağı ve kısıtlı kadroya rağmen bu sportif başarı sezonun en başarılı kulübünü tartışmasız Samsunspor yapar. Emeği geçen herkesi tebrik etmek boynumuzun borcudur.
Bu aşamada Samsunspor'un üçü kendi sahası, ikisi deplasman olmak üzere beş maçı kaldı. Sıralamada hala üçüncü ve Avrupa için güçlü adaylardan biridir. Önümüzde ayağımıza kadar gelmiş net bir fırsat gözüküyor.
Yönetimin söylemlerinde ki Avrupa hedefinde bir değişiklik yok ise yönetim, taraftar, hoca ve futbolcular ayağa kalkmalıyız. Yönetime düşen görevler var. Moral motivasyon. Yeni prim hedefi. Bilet fiyatları. Sakatların hızlı iyileşmesi. Güçlü bir enerji oluşturmak vb
Neden bu sezon ki hikayenin sonu Avrupa kupaları ile sonuçlanmasın. Başarır mıyız?. En güçlü sesle tabi ki. Neden olmasın.
Beyler ayağımıza kadar gelen bu Avrupa fırsatını geri çevir memeliyiz. En güçlü bir şekilde ayağa kalkmalıyız. Tabi ki Hedef Avrupa İse
Sağlıcakla Kalın.