Sisli, puslu, yağmurlu ve birazda soğuk bir hava da yine seni yalnız bırakmamak için koştuk 19 Mayıs Stadyumuna. Sonuç ne olursa olsun, o büyük taraftar içinde o anları teneffüs etmek başlı başına bizler için bir keyif kaynağıdır.
Esasında haftaya üzüntülü bir haber ile de başlamıştım. Geçen haftalarda bir yazıma konu ve başlık olan "ABD de bir Samsunsporlu Adem Şahin" hasta idi. Nev Jersey eyaletinde bir hastane yoğun bakımında yatıyordu. O hasta haliyle bile Samsunspor maçlarını izleyecek kadar sevdalıydı. Maalesef geçen hafta hayatını kaybetti. Cenazesi çok sevdiği Samsun daki köyüne Çarşamba günü defin edildi. Ben de bizzat cenazesine katıldım. İyi bir Samsunlu ve Samsunspor'luydu. Ruhu şad ve mekanı cennet olsun inşallah.
Maç öncesi geçen sene ki teknik direktör Marcus Gisdol'un Samsun'a ve Samsunspor maçına gelmesi. Samsun ve Samsunspor konusunda ki sözleri, kulüp tarafından çicek ve plaket takdim edilişi güzel duygulardı. Biz senden razıyız Marcus Hoca. Biz de seni seviyoruz. Var olasın. Ayağına sağlık.
Samsunspor'un bu hafta ki Alanyaspor maçının zorlu bir maç olacağını tahmin ediyordum. Özellikle orta sahada ki kart cezalısı Bennaser ve sakat Carlo Holse'nin yokluğu, kadro derinliği açısından önemli iki eksiklik idi. Hava şartlarının etkisi de eklenince orta sahada ki direnç üstünlüğü rakip takıma geçti diyebilirim. Her iki takım da önemli gol pozisyonları yakaladılar. Bu anlarda Okan Koçak kalede ve Zeki Yavru ön plana çıktı diyebilirim.
Maçın hakkı beraberlik gibi gözükse de, maçın hakemi Zorbay Küçük maçın başından sonuna kadar tüm takdir haklarını Alanyaspor dan yana kullandı. Alanyaspor'un sert futboluna 90 dakika müsade etti. Ceza sahası içinde Flavien Tait'in düşürüldüğü pozisyon, rakip takıma olsa acaba penaltı düdüğü çalar mıydı diye düşünmedik desek yalan olur. Son dakika da Muja'nun kontra atak pozisyonun faul ile durdurulmasının hiçbir izahı yoktur.
Samsunspor son iki haftadır hakemler tarafından tabiri caiz ise liğme liğme doğranıyor iken Süper Lig'de ki diğer rakiplerden birine saçma sapan bir penaltı, diğer bir rakibinin oynadığı takımda ki futbolcuya ise haksız bir şekilde sarı kartlarla 10 kişi bırakılıyordu. 90 dakika boyunca taraflıı tutumları ve takdir haklarını ise hiç konuşmaya bile gerek yok.
Bir de mikrofon onlara uzatıldığın da ise en çok onlar yakınıyorlar. Valla insanların aklıyla oynuyorlar. Sanki bu düzenden beslenip müzelerine en çok onlar kupa götürmemiş gibiler.
Bir de şöyle bir bakış açıları var. Anadolu kulüpleri bizim rakibimiz değil. Peki Anadolu kulüpleri kimlerin rakibi, başka bir ligde mi oynuyorlar da bizim mi haberimiz yok. Hadi oradan diyeceğim hepsine?
İşte böyle kirli, kibirli, adaletsiz ve pislik içinde bir futbol düzeni inşa edilmiş maalesef Türkiye'de. Ben TFF Başkanının çok ciddi mücadele verdiğini de düşünüyorum. Ancak onunda bu düzeni tek başına değiştirme gücü nereye kadar veya nereye kadar dayanabilecek merak da etmiyor değilim.
Valla dostlar size samimi birşeyler söyleyeyim. Süper Lig'in bu tiyatro sahnelerinin izlenecek hiç bir yanı yok. Peki Akif sen izliyor ve üstelik köşe yazıları da yazıyorsun. Doğrudur. Ancak ben Samsunspor var diye takip ediyor ve yazıyorum. Samsunspor olmasa kesinlikle Süper Ligi takip etmem. Bu arada ağırlıklı olarak Premier Lig, Bundesliga ve La Liga maçlarını izlediğimi de ifade etmek istiyorum.
Samsunspor da teknik direktör Thomas Reis ve futbolcular sezon başından beri;
-Bir karakter ortaya koyuyorlar,
-Bir değer ortaya koyuyorlar,
-İyi niyetliler ve oyunu çirkinleştirmiyorlar.
-Takım ruhu ve mücadele gücü yüksek oynuyorlar.
-Büyük Samsunspor taraftarı deplasmanlar dahil kendine hayran bırakıyor
-Türkiye ve uluslararası futbol otoritelerinin takdirini alıyorlar.
-Herşeyden daha önemlisi gönüllere girmeyi başardılar.
-Sportif olarak Süper Lig de 3. sırada ve en yakın rakibinin 4 puan önünde yer alıyorlar
Alanyaspor maçı 1-1 bitmiş öyle mi?
Canınız Sağ Olsun
Sağlıcakla Kalın.