10 Kasım 1938 sabahı saat dokuzu beş gece Gazi Mustafa Kemal Atatürk Paşa'mızın aramızdan ayrılışının 86. yılını rahmet, minnet, vefa, saygı, sevgi, en kalbi duygularımla özlemle anıyoruz. Ruhun şad olsun Mustafa Kemal Atatürk Paşam.
Böyle en hüzünlü olduğumuz bir güne denk geldi Samsunspor Galatasaray maçımız. Her iki takım taraftarı günün önemine binaen güzel kareografler yaptılar. Göz yaşları sel oldu. Samsunsporlu renktaşlarım kendilerine ayrılan 2623 kişilik bileti sadece 47 saniyede bitirmenin yanında, siyah giyinerek Atatürk armalı Samsunspor taraftarı 10 Kasımı işte böyle simsiyah karşıladı. Her iki takım taraftarını Gazi Paşa'mıza saygı ve sevgilerinden dolayı tebrik ediyorum.
Hüzünlü bu günde şimdi gelelim futbola.
Bir tarafta mütevazi bütçeli kadrosu, karakterli futbolcuları, büyük taraftarı, Atatürk armalı, ligin ikinci sırasında yer alan, Türkiye'nin ortak takdirini ve desteğini arkasına almış bir Samsunspor. Diğer tarafta ise 300 milyon Euroluk bir takım olmasının yanında, hakemler tarafından kollanan, kirli bu futbol düzeninden en çok beslenip başarılar elde eden, futbolcularının sürekli hakemi yanıltıcı hareketlerde bulunduğu bir imaj görüntüsü veren Galatasaray.
Elbette bu maçta, rakip takım taraftarı hariç Tüm Türkiye'nin gönlünün Samsunspor'dan yana olduğunu görmezden gelemeyiz. Zira hafta içi rakiplerimizden biri resmi sitesinden yaptığı paylaşımın ardından tüm Türkiye'den "Samsunspor Engellenemez" mesajları ile başta X platformu adeta yıkılmıştı. Anadolu'nun Türkiye'nin her bir tarafından destek olan tüm insanlara bir Samsunsporlu olarak teşekkür ediyorum.
Maça gelecek olur isek. 90 dakika boyunca dişe diş, başa baş heyecanlı bir mücadele seyrettik. Zaman zaman rakip takım yoğun ataklar yaparken, aynı derece de Samsunspor da zaman zaman baskı uyguladı. Deplasmanda 2 tane de gol attı. Ezilmedi. Rakip takım futbolcuları gibi oyunu çirkinlestirmeden karakterli bir duruş sergiledi. Ben Samsunsporlu futbolcuları mücadelelerinden dolayı tebrik ediyorum.
Yazımda elbette futboldan fazlaca bahsetmek istiyorum. Ancak her zaman olduğu gibi hakemler maçın yine önüne geçmeyi daha ilk dakikadan başardılar diyebilirim. Galatasaray futbolcuları ise 90 dakika boyunca hakemi yanıltmak için her türlü hareketleri yaptılar. Hele bu milli takım oyuncusu Barış Alper Yılmaz'ı hayretle izledik.
Gelelim şu tartışmalı diyeceğim ancak tartışmasız pozisyonlara.
-Rakip takımın ilk golünden önce. faulle alakası olmayan bir pozisyonun faul verilmesinin ardından gol geldi. 1-0
-Dakika 20'de ceza sahası içinde Ntcham'ın bileğine Torreira'nın yaptığı hareket net penaltı olmasına rağmen hakemler görmezden geldiler.
-Dakika 34'de Osimhen'in Van Drongelen'e yaptığı %100 kırmızı kartlık hareketi hakem sarı kartla geçiştirdi. Resmen güreşte ki hülle hareketi ile Drongelen'i kaldırdı ve yere yapıştırdı. Bu faul pozisyonuna kırmızı kart çıkarmayan hakemin düdüğü duvara asmasını tavsiye ediyorum. Yuh diyeceğim. Yuh dan da beter. Yazıklar olsun diyeceğim. Ondan da beter. Ha birde kırmızı kart verilse maçın dengesi yine değişmezdi diyen dalkavuklura da hemen doktor tavsiyesinde bulunmak lazım.
-Dakika 85'de rakip takımın 3. golünde Batshuayi bariz bir şekilde Satka'ya faul yapıyor. Peşine gol geliyor. Hakem faul vermesi gereken pozisyon da golü veriyor. Skandal gerçekten skandal ötesi bir karardı.
--Son dakikalar da sol taraftan yapılan atak da kaleci ile karşı karşıya gelecek bir pozisyon da faul diye atak durduruldu.
Samsunsporlu futbolcular böyle bir futbol maçında sadece rakip takım değil, hakemlerle de mücadele etmek zorunda kaldı.Çirkin ve kirli Türkiye'de ki futbol düzeninin bir tiyatro sahnesini daha hep birlikte bizlere izletmiş oldular.
Durum böyleyken iken, bu futbol düzeninden en çok faydalanan sanki kendileri değilmiş gibi, rakip takım yöneticilerinden biri maç sonu mağdur edebiyatı yapıyor. Ya kendilerini çok zeki sanıp milleti aptal yerine koyuyorlar. Ya da kendilerince algı yönetimi yapmaya çalışıyorlar. Neyse kendilerince bu tiyatroyu oynamaya devam etsinler.
Samsunsporlu futbolcular ise mücadele gücü yüksek, maçın son anına kadar oyundan kopmayan ve futbolun güzelliklerini yansıtmaya çalışan görünüm sergilediler. Türkiye'nin takdirini topladılar. Hepsini gönülden tekrar tebrik ediyorum. Ancak tartışmalı pozisyonlara saha içinde bu kadar tepkisiz kalmaları konusunda da bir eleştiri getireyim.
Maç sonu Thomas Reis Hoca'nın tüm açıklamalarına katılıyorum ve duruşundan dolayı tebrik ediyorum. İyi ki varsın Thomas Hoca.
Başkan Yüksel Yıldırım bir mücadele veriyorsunuz. Samsunspor'a yatırım yapıyorsunuz. Kısa ve uzun vadeli hedefler koyuyorsunuz. Bu hedeflere sabırla gideceğinizi ifade ediyorsunuz. Hepsi çok güzel. Büyük Samsunspor taraftarı da sizi destekliyor. Ben de bir Samsunspor taraftarıyım. Ancak sadece ve sadece Samsunspor taraftarıyım. Basın önünde bazı açıklamalarınızın bizleri gerçekten çok üzdüğünü ifade etmek istiyorum. Zaman zaman başka bir takımın ismini telaffuz etmeniz den dolayı rahatsız durumdayız. Bu durumun ne size ne bize ne de Samsunspor'a hiç bir faydası yok. Birlik ve beraberlik ortamında daha güçlü yarınlara ulaşmamız için sizin göstereceğiniz liderlik duruşu en önemli unsurlardan biridir. Lütfen bizi de yanlış anlamayın. Zira hepimiz aynı gemideyiz.
Bu vesile ile maç sonu açıklamalarınızın bir çoğuna katılıyor olsam da, maçın hakemleri konusunda ikili mücadeleler deki takdir hakları hariç sonuca etki edecek kararlar vermedi cümlelerinize kesinlikle katılmıyorum.Bir penaltı es geçildi. Bir kırmızı kart es geçildi. O kırmızı da Osimhen'e verilmedi. 3. golde faul vardı. Bir maç özelinde sonuca etki edecek daha nelerin olması lazım.
Benden söylemesi...
"HAKEM SONUCA ETKİ ETMİŞTİR"
Sağlıcakla Kalın.