Samsunspor deplasmanı Fenerbahçe için hep kabuslarla dolu bir mekan olmuştur.
Bunların bir tanesine eski(meyen) stadımızda bizzat şahit olmuşluğum, Rahmetli Daum'un takımını buradan 3'leyip göndermişliğimiz de vardır.
Bu maç da amaç kesinlikle kanaryanın kabuslarına bir yenisini daha eklemekti. Üstelik milli maç arası kırmızı beyazlı hasretimizi daha da koyulaştırmış, taraftarın ateşini daha da demlemişti.
Bunun en büyük göstergesi maçın kapalı gişe oynanacak olmasıydı.
Atatürklü Arma, adına yakışır şekilde İzmir Marşı ile çıktı sahaya. Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa kısmının taraftara bırakılması coşkuyu daha da körüklemişti.
İlk dakikalarda sahada denk sayılabilecek bir oyun olduğunu söylemek mümkün.
Fakat 14 dk'da Göztepe maçındaki saçma sapan hatanın, üstelik yine faillerinden birinin Satka olduğu bir kopyasını gerçekleştirerek Tadic'e al da at deyince moraller bozuldu.
O dakikadan sonra Fenerbahçe kafesine saklanan bir kanarya gibi kendi sahasına kapandı.
Devre arasında sanki sahada attıkları hediye golden başka bir varlık göstermiş gibi Beinsport'un yorumcuları Fenerbahçe'nin ne kadar başarılı bir 45 dk oynadığını konuşuyorlardı! Hatta bir tanesi epey ileri giderek ilk yarının Fenerbahçe'nin lehine 3-4 farkla bitebileceğini bile söyledi!
İstatistikler ekrana geldiğinde, içlerinden bir tanesi bile koskoca! Mourinho'lu Fener'in Samsun karşısında ilk golden itibaren kafesine kısılıp kaldığını söyleyebilecek kadar cesaretli olamayan bu yorumcuların suratlarındaki ifadenin çaresizliğine ve yaptığı torumlara sadece gülebildim.
İkinci yarının hemen başında Emre'nin kanadından Holse ile bulduğumuz enfes gol oyuna skor olarak denklik getirdi. Fakat yine birkaç basit hata ve Maximin'in bireysel performansı ile Fener yeniden öne geçip tekrar kafesine geri döndü. Mourinho'nun kafada maçı bitirdiği çok belli oluyordu.
Fakat orası Reis'in mekanıydı ve Reis'in olduğu mekanda emekliliğine gün sayar gibi görünen Mourinho'nun değil sadece Süper Ligin yeni sefiri Thomas Reis'in sözü geçerdi.
Nitekim tıpkı Adana Demirspor maçında olduğu gibi yaptığı akıllıca değişikliklerle skoru tekrar dengeledi. Biraz daha şanslı olabilseydik kanaryanın önünde kalan son yem gibi yapıştığı o bir puanı da elinden alabilirdik fakat 90 dk bize yetmedi.
Maçın adamı tartışmasız, yalnızca 10-15 dk oyunda kalan Soner Aydoğdu oldu. Tecrübeli orta sahamız, Reis'in Son Er i, rolünü yetine getirdi ve Demirspor'dan sonra Fenerbahçe'yi de yıkmayı başardı. Hatta 92. dakikada istediği gibi vurabilse Mourinho'nun ürkek kanaryası daha da büyük bir hüzünle dönecekti İstanbul'una. Olmadı sağlık olsun. 15 dakikada elinden gelenin fazlasını yaptı ve bir puanı daha hanemize yazdırdı.
Bir parantez de Laura'ya açalım. Oh çok şükür be Laura. Çok şükür şu nazlı ve gamsız halinden kurtuldun. Nihayet bu takımın bir parçası olduğunu hatırladın ve senden bekleneni yerine getirdin. Ayağına sağlık.
Sözün özü hedeflediğimiz üç puanı alamasak da gerek maddi imkanları gerek arkasındaki futbol dışı destek bizden kat be kat kuvvetli olan zorlu bir rakibe sahayı resmen dar ederek bir puan almayı başardık
Karizma? teknik direktör Mourinho maç biter bitmez morarıp kaçarken gerçek karizma Reis'in oyuncularıyla sonucu kutlarkenki o neşeli halini izlemek ayrıca keyifliydi.
Tüm bu keyif için ve bu rüya gibi sezon için teşekkürler Samsunspor'um. Sen bütün güzelliklere layıksın.