Portekiz maçından sonra bozulan moraller, çok haklı eleştiriler, heyecan, tekrar birlik beraberlik içinde olabilme, son 16 turu atabilmek vb.
İşte böyle duygular içinde Çekya maçına doğru ilerledik.
Vincenzo Montella ise eleştirilerin çoğunu dikkate almış olmalı ki, öyle bir kadro ile sahaya çıktı.
Bu aşamada....
Kadroya tek eleştirim, ön tarafta hala orjinal santrafor oynatmamak diyebilirim. Barış Alper Yılmaz sağ tarafta, Cenk Tosun ise ön tarafta mutlaka olmalı diye düşünüyorum. İkinci yarı tam da böyle bir dizilişe geçildiğinde, Cenk'in golünün gelmesi, bu konuda ne kadar haklı olduğumuzu bize gösterdi.
Bu nedenle....
Rakip daha maçın 20. dakikasında 10 kişi kalmasına rağmen, ilk yarı net bir gol pozisyonu bulamadık. Uzun süre santrafor olmadan oyuna devam ettik. Bu konuda da Montella öz eleştirisini mutlaka ama mutlaka yapmalı.
İlk yarı Mert Günok'un mutlak golü kurtarışı, rakibin kırmız kart görmesi maçın kırılma anlarından biriydi.
Merih Demiral'ın defansı toparladığını göz ardı edemeyiz. Mert Müldür ise maçın en iyilerinden biriydi. İşte Montella beyefendi, eleştiriler de ne kadar haklıymış değil mi?
Neyse....
İkinci yarının başında Hakan Çalhanoğlu'nun harika golüyle öne geçtik. Bu gol rakip takımın daha da risk almasına neden olacaktı derken, bu sefer sahneye 66. dakikada Mert Günok'a faul vardı yoktu tartışmalarının ardından gol kararı çıktı.
Bu arada...
Bu heyecanlı dakikalardan 90+4 de Cenk Tosun tam bir golcü vuruşu ile durumu 2-1 yaparak, adeta son 16 turu hayırlı olsun demiş oldu.
Avrupa Şampiyonasında Türkiye grubun da Portekiz ile birlikte 6 puan toplayarak yoluna devam ediyor.
Maç sonu başta Hamburg stadyumun da ki taraftarlar olmak üzere, Türkiye ve dünyanın her bir tarafında kalbi Türkiye için atanlara müthiş bir sevinç kaynağı oldu.
Bende bir Türk evladı olarak bu sevinci, gururu ve onuru iliklerime kadar hissettim.
O zaman ne diyelim....
Tebrikler Bizim Çocuklar
Sağlıcakla Kalın.