Samsunspor taraftarı maç biletlerini salı gününden tüketerek, 30 bin taraftarıyla, muhteşem bir atmosferde Galatasaray'ı misafir etti. Samsunspor'un kendi sahasında gösterdiği performans ve güçlü taraftarıyla birlikte en azından yenilmeyeceği düşüncesi Türk futbol kamuoyunun belli bir kesiminde hakim görüştü.
Daha maçın ilk 15 dakikasında Alim, Drongelen, ve kaleci Okan'nın çok basit ve acemice hatalarında maç bir anda 2-0 oldu. Maçın başında yenilen goller 19 Mayıs Stadyumu'nda havayı olumsuz etkilemiş olsa da, taraftarların yoğun desteği ile futbolcular daha iyi mücadele etmeye başladı.
Samsunspor iyi mücadelenin yanında bir çok gol pozisyonuna girdi. İstatistiklere baktığımızda topla oynama süresi hemen hemen başa baş gerçekleşmiş. Samsunspor 5 isabetli olmak üzere toplamda 17 şut, Galatasaray ise 5 isabetli 16 şut atmış. İsabetli paslar da ise %72'e, %75 gibi bir oran gerçekleşmiş.
Gücü nispetinde Samsunspor sahasında iyi mücadele etmesine rağmen, maçın başında yenilen bu acemice golleri sonrasında düzeltmek elbette kolay değildi.
Futbolculara baktığımızda ise, Samsunspor da sahanın en iyi kötüsü kaleci Okan Koçuk iken Galatasaray da ise kaleci Muslera %100 kurtarış istatistiği ile sahanın en iyi performansını sergilediğini söyleyebilirim. Bu arada Talyan Antalyalı, Drongelen, Alim ve Zeki de kötü bir performans sergiledi.
Muslera'nın maç sonu basın açıklamasında "Bu büyük takım Samsunspor'a karşı oynamak" cümlesi de beyefendiliğine yakışan şeklindeydi.
Sonuç olarak Samsunspor sahasında puan alması gereken bir maçı kaybetti. İvedi bir şekilde önümüzde ki kupa maçı ve Antalyaspor maçlarına konsantre olması gerekiyor.
Maç sonu Marcus Gisdol'un transferler konusunda ki açıklaması kesinlikle çok doğru ve sonuna kadar haklı bir açıklama. Bu sözlere Samsunspor resmi sayfasında yer verilmemesi de enteresan olmuş.
Marcus Gisdol'un eli gerçekten çok zayıf. Ne yapılması gerekli herkes biliyor. Bu konuda artık alim olmaya da gerek yok.
Gelelim transferlere...
Yüksel Yıldırım'ın çok geç transfer politikası nedeniyle, ilk 10 haftada takım ligin dibine demir atması ve takımın şu an ki kritik konumu önemli bir tecrübe olması gerekirken, hiç de öyle olmamış gözüküyor. 11 Ocak"da transfer dönemi başlamasına rağmen, bırakın saha da, kulübe de bile bir tane yeni transfer olmaması kabul edilebilir bir durum değildir.
Bu transfer politikası ile A kalite futbolcu transfer edemezsiniz. Transfer ettiğiniz futbolcuları sonrasında çok daha yüksek ücretlere satamazsınız. Her sezon başı kasaya cebinizden para koymak zorunda kalırsınız
Bu konularda açıklamalar ise resmen bir fecaaat durumuna döndü.
Samsunspor Sportif Direktörü Fuat Çapa diyor ki transferlere hazırlıksız yakalandık. Arkadaş bu nasıl bir açıklama. Hem dünya, hem de Türkiye'den elinizde çok güçlü futbolcu portföyü olması lazım. Kurumsal yerler de bu işler böyle olmaz mı?
Başkan Yüksel Yıldırım ise 3 tane transfer yapacaklarının altını çiziyor. Bu takım da Taylan ve Muhammed kiralık futbolcular. Seneye transfer yapamayacaksınız. Takımın ligde ki konumu, eksiklikleri ve rakip takımların transferleri ortada iken bu sayı da transfer yeterli olacak mı?
Transfer sayısından ziyade A kalite en az 3, toplamda ise mutlaka 5-6 transfere ihtiyacı olduğu ortada iken, başkanın bu açıklaması ve stratejisinin kesinlikle doğru olduğunu düşünmüyorum.Bu açıklamalar karşısında bir Samsunspor taraftarı olarak endişelenmemek ve öfkelenmemek elde değil.
Sonuç olarak...
Mutlaka direk 11 de oynayabilecek "Kaliteli Transferler Gerekli"
Sağlıcakla Kalın.