20 Ocak 1989 kazasının yıl dönümü nedeniyle, biz Samsunsporlular çok duygusal bir hafta sonu geçiriyorduk. Üstelik bir de deplasmanda Fenerbahçe ile maçımız vardı.
Maç tam bu duygusal ortama uygun, 20 Ocak 1989'da vefat eden güzel Samsunsporlular için saygı duruşuyla başladı. Deplasman tribünü dolduran büyük Samsunspor taraftarı ise siyah kareografi yapıyor, 55. dakika da ise 20 Ocak pankartı açıyordu.. Hepsi birbirinden güzel çok değerli çalışmalar. Bravo arkadaşlar. Emeklerinize sağlık.
Marcus Gisdol Hoca ise Afrika Kupasında olan, sakat ve cezalı oyuncular göz önüne alındığında en ideal 11 ile maça başladı.
İlk yarı tahmin edildiği gibi Fenerbahçe'nin yoğun baskısıyla maç başladı. Ardından gol de geldi. İlk yarı bu şekilde tamamlanmış oldu.
Samsunspor ikinci yarılarda çok daha iyi oynayan, en çok puanı geriye düştüğü maçları çevirerek almasını bilen, bir takım olduğu gerçeği vardı. Takımlar devre arasına giderken, etrafımdaki arkadaşlara, ikinci yarı çok daha farklı olacak, puan ve puanlarla Samsun'a döneceğiz dedim.
Dediğimiz gibi ikinci yarı saha da bambaşka bir Samsunspor vardı. Önde korkmadan basan, pozisyonlara giren, takım halinde pres yapan, alan savunması yapan, çok koşan ve Kadıköy'de nasıl oynanması gerekiyorsa öyle oynayan bir Samsunspor vardı.
Bu oyunun karşılığı 62. dakika da Emre Kılınç'ın serbest vuruştan attığı şut ile geldi. Deplasmanda artık maç 1-1 olmuştu.
Bu dakikadan sonra Fenerbahçe taraftarıyla birlikte yoğun baskı yapacağı muhtemel olandı. Öyle de oldu. Bizde korkmadan muhteşem alan savunması yapıyor, kontra ataklarla pozisyona giriyor, Okan Koçuk kalede yıldızlaşıyor. Maç 1-1 bitiyor. Samsun'a çok değerli 1 puan ile dönüyorduk.
Samsunspor doğru 11, doğru taktik, doğru diziliş, doğru oyun ile muhteşem mücadele ettiğini düşünüyorum. Samsunspor da tüm futbolcular görevini eksiksiz yerine getirirken, Okan Koçuk maçın yıldızı, Carlo Holse ise maçın en çalışkan futbolcusuydu.
Tebrikler arkadaşlar. Helal olsun hepinize.
Bir kişiye ayrı bir başlık açacağım ki, ilk 11'ler nedeniyle zaman zaman biz de eleştirsek de, geldiği günden bu yana, çok iyi işler çıkarıyor.
Kimdir O adam. Alman Marcus Gisdol Hocanın ta kendisi. O zaman onun dilinde Almanca teşekkürü hak etmedi mi? Bence bu akşam fazlasıyla hak etti.
O zaman ne diyoruz...
Danke Schön Marcus Gisdol.
Sağlıcakla Kalın.