Teknik Direktör Hüseyin Eroğlu, bir önceki maça göre ilk 11'den, 5 değişiklik yaparak Antalyaspor maçına çıktı.
Sadece Antalyaspor maçı değil. Ligin başından itibaren hemen hemen her hafta 3-5 futbolcu değişikliği ile sahaya çıkıyor. Bu durumun önemli bir nedeni takıma geç katılan futbolcuların sayısının fazla olması elbette ki. Diğer bir nedeni ise ligin başından itibaren bir türlü isteneni veremeyen futbolcular.
Ancak bu değişikliklerden ben Yunus Emre Çift ve Fofana konusuna katılmıyorum. Yunus Emre Çift bir önceki maçta en çok top çalan ve mücadele eden bir futbolcuydu. Fofana'yı ben de zaman zaman eleştirsem de, şuan elimizde ki gerçek kanat tek futbolcu. Keşke daha iyisi alınsaydı. O zaman taraftar da Fofana kalsın diye baskı yapmazdı.
Dikkatimi çeken diğer bir konu ise Holce'nin kanata alınması idi. Sanırım mantık Ntcham'a kadro da yer açmaktı. Ben Holce'nin forvet arkasında çok daha verimli olacağını düşünüyorum.
Marc Bola sorumluluk almıyor, çok yumuşak ve kurnaz oynuyor. Geçmiş de çok eleştirilen Soner Gönül, Bola'dan çok daha verimli olur. En azından sert, mücadele gücü yüksek, hızlı, daha iyi niyetli ve daha istekli oynadı. Keşke Soner Gönül'den daha iyisi alınsaydı.
Emre Kılınç bu ligi bilen bir futbolcu olarak daha fazla sorumluluk almalı, performansını arttırmalı ve beklentileri karşılamalıdır.
Oyun sistemi,
Hüseyin Hoca taktik olarak son iki maçta 3-5-2 den 4-1-4-1'e geçiş yapmış gözüküyor. Bu sistemde, son iki hafta da takım 6 gol yedi. Sanırım bir kaç yazı önce elimizde ki kadro ile 4-2-3-1 sistemi ile puan toplayabiliriz görüşümü ifade etmiştim. Keşke iyi bir 6 numara alınsaydı, işte o zaman tek ön libero olabilirdi.
Elbette şu taktik. Bu taktik. Şu futbolcu olsaydı. Bu futbolcu olsaydı. Falandı. Filandı. Bir çok şey konuşulur.
Ancak,
Hüseyin Hoca'nın kafa karışık. Nedeni ise hala sistem arayışı ve ilk 11 arayışı devam ediyor. Kafa da oturmuş bir şey yok gibi.
Ayrıca,
Sahaya Hüseyin Hoca kimi çıkarırsa çıkarsın, hangi taktik olursa olsun, bu kadar nazik, kibar, mücadele gücü düşük, pres yapmayan, takım futbolundan uzak, sorumluluk almayan bir futbol oynamaya kimsenin hakkı yok. Süper Lig mücadele gücü yüksek, sert bir lig. Herkes artık bunun farkında olsun.
Bu nahif futbol ile bu iş olmaz.
Ayrıca,
Şunu da ifade etmek de gerekiyor. Samsunspor ilk 5 hafta için zor bir fikstür çekti. Yeni kurulan bir takım dört deplasman bir iç saha maçı oynadı. O iç saha maçı ise Fenerbahçe ile idi. Zor bir fikstür vardı. Bunu avantaja çeviremedik.
Şunu ifade etmek istiyorum.
Samsunspor iyi bir takım. İyi harmanlama. İyi bir taktik, dizilij, süper lig gerçeklerine uygun daha mücadeleci, daha sert, daha sorumluluk sahibi, takım futbolu ve iç saha maçlarında güçlü taraftarını da arkasına aldığında puan ve puanları alarak hızla üst sıralara çıkacağını düşünüyorum.
Bu aşamada ve bu vakitte.
Yönetim sert kararlar almalı mı? Bence hafta içi teknik ekip ve futbolcular kendi öz eleştirilerini çok güçlü bir şekil de yapmalılar. Gaziantep maçı ile çıkışa geçmek zorundalar.
Aksi bir durum olur ise top yönetimde.
Sağlıcakla Kalın.
akifkeles5555@gmail.com