Mustafa BİLİK

Babacan HDP oylarına mı talip?

Mustafa BİLİK

Malum olduğu üzere 2023 seçimlerine 4 ay gibi bir süre kaldı. Bir tarafta Cumhur, bir tarafta Millet ittifakı.

Yine malum olduğu üzere Millet ittifakının adayı henüz resmen açıklanmadı. Ancak üçüncü bir taraf var. HDP'nin içinde yer aldığı Emek ve Özgürlük İttifakı kendi adayını çıkarabileceğini açıkladı.


HDP, maalesef bu ülkede artık seçimi etkileyebilecek bir konumda. Yerel seçimlerde bu gerçeği İstanbul'un Millet İttifakı adayının kazanması ile gördük.

HDP'nin yüzde 10 üzerindeki oy oranının adaya ve ittifaka göre 12-13 bantlarına kadar yükselebileceği ön görülüyor.

Bu oran bugün MHP'nin sahip olduğu oy oranından daha fazla.

HDP'nin kendi adayını çıkarıp çıkarmayacağı ya da adayı için sonuna kadar etkili çalışma yürütüp yürütmeyeceği seçim sonuçlarını doğrudan etkileyecek bir değişken olarak görülüyor. Cumhur İttifakı ve altılı masanın oyları yüzde 40'larda seyrederken, bu durumda Emek ve Özgürlük İttifakı'nın en az yüzde 10'luk oy diliminin ne kadar kritik olduğunu anlatmaya gerek yok.

Seçimin ikinci tura kalması ise Millet İttifakı için birçok riski de beraberinde getiriyor.

Örneğin sadece cumhurbaşkanlığı seçimi değil aynı zamanda parlamento seçimi de yapılacak. Altılı masa Meclis'te anayasada değişiklik için en azından referanduma götürebilecek bir çoğunluk elde edemezse, seçmen altılı masanın cumhurbaşkanı adayına oy vermesi durumunda istikrarsızlık olabileceğini düşünüp tercihini değiştirebilir.
Bu nedenle seçimin ilk turda bitirilmesi Millet İttifakı için hayati bir öneme sahip.

Ali Babacan'da tam bir hesap uzmanı. Dolayısı ile mevcut durumda Recep Tayyip Erdoğan'a oy vermeyecek HDP seçmeninin Millet İttifakı'na da oy vermemesinin sonuçlarını görüyor olmalı.

HDP'nin adayı yüzde 10 gibi bir banda sahip seçmenin tamamının ya da önemli bir kısmının Millet İttifakı'na destek vermekten uzaklaştırılması da Erdoğan için seçim kazanma yolunda önemli bir imkân sağlayacaktır. Ali Babacan da bunu hesap ediyordur.

Eğer Babacan bu hesapları yaparak son günlerdeki çıkışları ile HDP oylarına oynamıyorsa zaten durum daha vahim demektir.

Çünkü aksi takdirde Ali Babacan'ın son günlerde yaptığı çıkışlar sadece, siyasi acemilik ve iş bilmezlikle açıklanabilir.

Düşünün bir kere; milli duyguların şaha kalktığı bir dönemde gerçekleştirilecek 2023 seçimleri öncesi aklı başında olan bir siyasetçi "Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk'tür" hükmünü taşıyan anayasanın 66. Maddesini yeniden ele almayı neden dillendirsin.

HDP oylarına talip olmayan bir siyasetçi Anadil eğitimi verilmesi yerine eğitimin anadilde yapılmasını neden savunsun. Üstelik bunu da böylesi kritik bir seçim öncesi neden yapsın.


30 yıllık kanayan yaramız Karabağ'ın Ermeni zulmünden kurtulmasına kritik rol oynayan milli gururumuz SİHA'ları İHA'ları neden diline dolasın.

Kaldı ki, bunlar için Bayraktar'a para aktarılıyorsa bile sokağa çıkıp sorun, Türk halkının buna razı olduğunu görürsünüz.

Türk halkı artık Şakir Zümre, Nuri Killigil, Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ gibi tozlu tarih sayfalarındaki savunma sanayiinin yalnız dehalarının isimlerinin yanına Selçuk Bayraktar'ın isminin de eklenmesine tahammül etmeyecektir.

Babacan, sokaktaki vatandaşın düşüncelerinin aksine Bayraktar silahlarını diline dolarken ya HDP oylarına oynuyordur, ya siyasi acemilik ve iş bilmezlik içindedir yada Millet İttifakı seçimi kaybetsin istiyordur.

Şimdi çıkıp DEVA Partililer bu yazıdaki benim sunduğum ihtimallere itiraz ederse o zaman yeni bir ihtimal daha var ki ; Ali Babacan, Erdoğan tarafından Millet İttifakı'nın içine sokulmuştur ve seçim kaybedilsin diye uğraşıyordur.

Deva Partililer hangi ihtimali akla daha yatkın buluyorsa artık.