"Simit 2.50 lira, 1 bardak çay 2.0 lira... 5 kişilik bir aile sadece simit ve çay ile öğününü geçirse 2 Bin 25 TL yapıyor. Asgari ücretli bir kişinin maaşından 800 lira para kalıyor. Bununla kira mı ödeyecek, yakacak mı alacak, çocuğunun okul masraflarını mı karşılayacak?
Erdoğan’ın 1993 yılında yaptığı çay simit hesabının Samsun’daki güncel hali budur. O konuşmasında Erdoğan, asgari ücret üzerinden dönemin iktidarına yüklenerek çay simit hesabı yapmış ve “Bu zalim yönetim, bu aziz millete bir bardak çayla bir simidi bile layık görmüyor. Bunların peşinden nasıl gideceksiniz?” demişti.
Neden hesabı Samsun için yaptık? Çünkü geçtiğimiz günlerde Bafra’da simit 2 lira 50 kuruş oldu. Bir süre önce 2 liraya satılan 230 gram olan ekmek 200 grama düşürüldü. Yılbaşından sonra da fiyatı artacak. Samsun’da simit şuan 2 TL. Yaşanacak ekmek zammı ile birlikte simit de Bafra’da olduğu gibi 2 lira 50 kuruş olacak.
Neyse ki ekonominin kitabını yazmış ve askerliğini de Kantin Subayı olarak yapmış bir Cumhurbaşkanımız var. Dolayısı ile durumlar düzelecektir.
Cumhurbaşkanımız durumu düzeltecek de etrafındakiler ona yanlış yapıyor.
Mesela Merkez Bankası
Cumhurbaşkanımız faizi ortadan kaldırmak, üretimi ve ihracatı arttırmak için bir politika uyguluyor. İhracat yapmak için bizim paramız yerle yeksan olacak ve o kadar değersizleşecek ki paçavra haline gelecek. Böylece yurt dışındaki insanlar ucuzdan Türk mallarını kendi ülkelerine alacaklar.
Ama bu büyük planın önüne engel koymak isteyen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), dolar satarak kura müdahale etti. Neymiş; Döviz kurlarında görülen sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale edilmiş.
Oysaki Cumhurbaşkanı Erdoğan o kadar gayret edip “Faiz sebep enflasyon sonuçtur” söylemini yineleyerek ne güzel Dolar’ın 14 lirayı aşmasını sağlamıştı. Merkez Bankası’nın müdahalesinin ardından ne yazık ki Dolar düşmeye başladı.
Allah’tan dirayetli bir insan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan TBMM’deki grup konuşması ile Dolar’ı yeniden yükseltmeyi başardı.
Bir de ekonomimizin iyiye giderek faizlerin düşeceğine, üretimin coşacağına inanmayan bir Ekonomi Bakanı vardı. Dünya lideri Erdoğan kürsüden konuşurken alkışlamayan. Coşacak ekonomimizden ve ülkemizin iyiye gitmesinden, faizsiz bir ülke olacağımızdan rahatsız mı oldu bilemem.
Şak diye yerine yeni ekonomi bakanı getirildi. Aslında Hazine ve Maliye Bakanlığına getirilen Nureddin Nebati yeni değil. Daha önceki bakanların yardımcısı idi. Başarısız 3 bakanın da yardımcılığını yapmış tecrübeli bir isim. Daha iyi hatırlamanız için Damat Berat Albayrak’ın 3 ay önce basına yansıyan ve habersiz gibi çekilen o fotoğrafındaki adam işte canım. Bir resim daha var ortalıkta da neyse konumuzla alakalı değil.
Cumhurbaşkanımızı yanıltan bir kurum daha var: TÜİK
Bu kurum var ya bu kurum. Neler yapmıyor ki!
Yüzde 58 oranındaki enflasyonu, yüzde 21 olarak ilan ederek Cumhurbaşkanımızı yanıltıyor.
“Sahte enflasyon verisi açıklamak hırsızlıktır, görev suçudur, yetki alınan millete ihanettir! “ diye muhalefet milletvekilleri veryansın etse de bu kurum kimseyi dinlemiyor.
TÜİK’in açıkladığı aylık %3.51, yıllık %21,31 enflasyon rakamı tüm gerçeklerden uzak. Ekonomist değiliz ama hepimizin az buçuk matematiği var.
Böyle bir ateş çemberinin içinde olan Dünya lideri Erdoğan’a Allah kolaylık versin. Adam bizler için çırpınıyor. Öyle ya faizleri indirip öğrencilerimize verilen burs parasından, yiyeceğimizi üreten çiftçimize verilen krediden kesilen faizi yüzde 0’a indirmek istemesi ne kadar güzel. Kıymet bilmiyoruz.
Zaten Türk milleti faiz batağında değil mi? Kurtaracak işte bu milleti faizden.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önünde engeller, karşısında da dış güçler olmasa, ne güzel olurdu. Çıkar faizi 0 ilan ederdi.
Ha, A Haber’in katkısını unutmayalım. Erdoğan’a tek sahip çıkan kurum o. Erdoğan’ın simit hesabı tutmayınca simitin zararları konusunda bir haber yayınladı.
Meğer simit FETÖ’cüymüş de haberimiz yokmuş.