Duvardaki çatlaktan bakan fare, çiftlik sahibi ile karısının bir paket açtıklarını gördü. “İçinde yiyecek mi var?” derken, bir baktı ki fare kapanı!
Hemen bahçeye koşup, alarmı verdi: "Evde kapan var! Evde kapan var!"
Tavuk gıdaklayıp, kafayı kaldırdı ve "bay fare, bu sizin için ciddi bir sorun olsa da, beni ilgilendiren bir tarafı yok ne yazık ki!"
Fare dönüp bu sefer koyuna, “Evde kapan var, evde kapan var” dedi.
Koyun konuyla ilgilendi ama, kendi hesabına "üzgünüm bay fare, vah vah emin ol senin için dua edeceğim” dedi.
Fare bu kez öküze yöneldi: “Evde kapan var! Evde kapan var!” diye bağırdı nefes nefese.
Öküz: “Bay fare, senin için üzüldüm, ama burnumu sokacağım bir şey değil " dedi.
E farenin de başını eğip, gitmekten başka çaresi kalmamıştı. Yalnızlık ve terk edilmişlik hisleri içinde, fare kapanı ile artık tek başına başa çıkmaya çalışacaktı.
O akşam evde, alışılmamış bir ses duyuldu. Sanki bir kapan, avının üzerine kapanmıştı.
Sese koşan çiftçinin karısı, karanlıkta kapana, zehirli bir yılanın kuyruğunu kaptırdığını görmemiş. Yılan da kadını ısırmıştı.
Çiftçi karısını hemen hastaneye götürdü. Karısı eve ateşli ve hasta olarak döndü.
Eee ateşli insana ne verilir? Sıcacık bir tavuk çorbası! Tavuk hemen kesilmiş ve acilen pişirilmiş!
Ama kadın hala iyileşmiyormuş. Eee eş dost ahbap gelince hasta ziyaretine, çiftçi de sofraya koyunu çıkarmak zorunda kalmış.
Ama çiftçinin karısı iyileşmemiş; ölmüş.
Aman ne kalabalık gelmiş cenazeye, ne kalabalık.
Bu sefer de konukları doyurmak için kesilen öküz olmuş.
Fareye de olan biteni deliğinin ardından izlemek kalmış.
Birimiz tehdit altındaysak, hepimiz risk altındayız.
Kıssadan hisse...
Şuan perakende sektöründe faaliyet gösteren firmalar, KOBİ’ler küçük esnaflar kan ağlıyor. 1 aydır dükkanları işletmeleri kapalı.
Hükümet 0,75 faizle devlet bankalarından 6 ay ödemesiz 36 ay vadeli işverenlere kredi verilecek dedi. Sicili temiz firmalar ücretsiz izine çıkarmadıkları personel için çaresiz koşarak bu krediye başvurmaya gitti. Öyle ya zaten özel sektörde çalışanların büyük bir kısmı ya ücretsiz izine çıkarıldılar yada işten çıkarıldılar. Böyle bir ortamda personelini çalıştırmaya devam eden kahramanlara bu kredi ilaç olacaktı.
Bankaya bu kredi için başvuran Samsunlu bir işletme sahibinin bankadan aldığı cevabı kendi cümleleri ile iletiyorum; “ 3 devlet bankasına başvurdum. 1 TL bile kredi vermeden limit doldu dediler. Bize yazı geldi ama kimseye kredi vermedik dediler. Para vermeden limit nasıl dolar? Bankalar bile şubelerin çoğunu kapatıyor biz ufak esnaf ne yapalım? 2-3 milyon esnaf var ve en az 20 milyon insan özel sektörden besleniyor”
Yani “Birimiz tehdit altındaysak, hepimiz risk altındayız”
Bunu anlarsak çıkacağız bu ekonomik darboğazlardan. Mesela ey bankalar; ne zaman anlayacaksınız bu insanlar batınca sizlerin de zarar göreceğinizi.
Bankalar borç ertelemesi yapmıyor
Faizle borç ötelemesi yapıyor
Adamın ödemeye gücü olsa borç mu alır, borç mu öteler?
Bu süreçte 2 milyon insan işsiz kaldı ve 400 bin işletme geçici olarak kapatıldı.
Yani “Birimiz tehdit altındaysak, hepimiz risk altındayız”