15 Nisan 1684 tarihinde Letonyalı bir köylü ailesinin kızı olarak Kurşas'ta dünyaya geldi. Doğduğu zamanki ismi Marta Elena Skavronska idi. Üç yaşında öksüz kaldı. Ruslar, İsveç ile yaptıkları savaşlar sırasında Katerina'yı esir aldılar ve kimsesiz köylü kızı, Çar Petro'nun danışmanlarından birinin hizmetçiliğini yapmaya başladı. Görevi, danışmanın konağında çamaşırcılıktı. Katerina, bu arada efendisinin konağına sık sık gelen Çar'ın gönlünü çelmeyi başardı. Katerina Prut Savaşı sırasında barışı sağlamak için bizzat Osmanlı sadrazamı Baltacı Mehmet Paşa'yla müzakerelere katıldı. Bu görüşmelerde de Kırım Osmanlı Devleti’nin elinden çıktı.
II. Katerina'nın çariçeliği sırasında III. Mustafa, I. Abdülhamit ve III. Selim olmak üzere 3 değişik Osmanlı padişahı hüküm sürdü. Bunlar pek konuşulmaz da II. Katerina ve Baltacı Mehmet Paşa dedikodusu günümüze dek geldi.
Neden, Katerina’dan bahsettiğimi gündemi yakından takip eden tüm okuyucular anlamıştır. Evet, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında gerçekleşen görüşmedeki heykel detayı.
Hani Rusya dünyaya bir fotoğraf servis etti. Türk heyetinin ayakta el pençe durduğu fotoğrafta arka plandaki heykel II. Katerina’nın heykeli. Erdoğan ile Putin’in önünde oturduğu şöminenin üstündeki heykel de Osmanlı’yı 1877-1878’de Bulgaristan’dan çıkartan Rus askerlerinin heykeli.
Önemli olan bunlar değil. Geçmişte bizim askerimizin kafasına da ABD’de çuval geçirmişti. Önemli olan ateşkes ve askerimizin burnunun bile kanamaması. Doğru, anaların yüreği yanmasın, çocuklar babasız kalmasın.
Eeee o zaman hepten çıkalım Suriye’den de bu mesele kapansın madem. Geçen gün yazmıştım.
Tavşan veya tavuk oyununu hiç duydunuz mu? Birbirlerine meydan okuyan iki kişi son hız birbirlerinin üzerine otomobillerini sürerler. Kim ilk direksiyonu kırar ve olası çarpışmadan kaçarsa tavşan veya tavuk olarak kabul edilir. Kısacası korkak.
Sonrasında kiminle aynı düelloya girerse girsin karşısındaki asla direksiyonu kırmaz. Çünkü bilinir ki daha önce kaçan yeniden kaçacaktır.
Benim yazımın mürekkebi şehitlerimizin kanı kurumadan Rusya’nın ayağına gidip ayakta kaldığımız görüntüleri verdik.
Sonuç, karşılığında aldığımız ne? Dün akşam Erdoğan ile Putin’in görüştüğü anlarda 2 şehit daha verdik üstelik. Ateşkese sadece birkaç saat kala.
Elbette birleştiğimiz nokta şu; “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” Fakat dış siyaset, cesaret üzerine inşa edilir. Bu nedenle Atatürk yeri geldiğinde Yurtta Sulh Cihanda Sulh demesini de “Ya istiklâl ya ölüm” demesini de bilmiştir.