Mustafa BİLİK

Orta Doğu'da Türkiye'nin rolü değişti

Mustafa BİLİK

Tavşan veya tavuk oyununu hiç duydunuz mu? Birbirlerine meydan okuyan iki kişi son hız birbirlerinin üzerine otomobillerini sürerler. Kim ilk direksiyonu kırar ve olası çarpışmadan kaçarsa tavşan veya tavuk olarak kabul edilir. Kısacası korkak.

 

Sonrasında kiminle aynı düelloya girerse girsin karşısındaki asla direksiyonu kırmaz. Çünkü bilinir ki daha önce kaçan yeniden kaçacaktır.

 

Bu olayın bir ülke için yaşandığını düşünebilir misiniz? Türkiye tam da bunu yaşadı.

 

Şam’da Emevi Camisi’nde namaz hayali vaat edilirken Suriye gibi Rusya’nın eskiyen savaş teknolojisini kullanan basit bir ülke Türk milletine kafa tuttu. Sandı ki ağabeyi Rusya’nın hava sahasını Türkiye Cumhuriyeti’ne kapatması onu kurtaracaktı. Yani Rusya’nın bacaklarının arasından saklana saklana bize kurşun attı.

 

Aklı sıra bu hareketi ile Türkiye direksiyonu kırmak zorunda kalacaktı ve eli kolu bağlı olduğu için olayı sadece diplomasi ile çözme yoluna giderek korkak tavşan durumunda kalacaktı. Düşünün 1071’den bu yana 7 düvelin bir olduğu nice haçlı ordularına diz çökmemiş, çağ açıp çağ kapatan necip Türk Milleti, Suriye’nin yaptığını sineye çekecekti.

 

Fakat, Türkiye için imkansızın sadece biraz zaman alacağı unutuldu. Orta Doğu’da Türkiye’nin rolünü değiştiren milli S/İHA Sistemi Bayraktar oldu.

 

Türkiye’nin ilk milli S/İHA Sistemi Bayraktar TB2’nin mimarı olan Selçuk Bayraktar, Amerika’daki eğitimini bırakarak 2007 yılında Türkiye’ye döndü. O yıllarda Türkiye, terörle mücadelede ABD’nin GNAT ile İsrail’in Heron adı verilen insansız hava araçlarını kullanmak zorunda idi. Bunları kullanırken de sürekli sorun yaşanıyordu. Öncelikle bu araçları almak için paramızla rezil oluyor ABD ve İsrail’in kapısında sürünüyorduk.

 

Diyelim ki zor bela bu araçları aldık. Bu araçlar havalanmadan PKK’lı teröristlere ABD ve İsrail tarafından haber veriliyor. İHA’ların geçeceği rotadan teröristlerin çekilmesi sağlanıyordu.

 

Türkiye, bir dönem İsrail’den 10 Heron’u kiralamıştı. Ancak İsrail, Türkiye tarafından görüntü sistemi yerleştirilecek silahlı Heron projesini daha sonra iptal etti. Dönemin Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, daha sonra yaptığı açıklamada, “İsrail’den aldığımız İHA’ların ürettiği bilgilere dayanarak yapılan bu bombalamaların önemli bir bölümünün isabetsiz olduğunu sonradan anladık. Sonradan anladık ki dağı taşı bombalamışız aslında” demişti.

 

Bu yaşananların ardından S/İHA Sistemi Bayraktar yüzde 96 yerlilik oranı ile 2015 yılından bu yana Türkiye’nin nerede ihtiyacı varsa orada görev yapmaya başladı.

 


Binlerce yıllık kıskançlığı, nefreti Regaip Kandili gecesinde Müslüman Türk ordusu üzerine kusan Suriye bu vesileyle de Bayraktar’la tanışmış oldu.

 


Tarih aslında geleceği şekillendirmek için derslerle doludur. Ama maalesef insanoğlu tarihe bakmak yerine kendi tecrübe etmek hatasına düşer.

 

Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
"Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?

 


Mesela çok da eskiye gitmeye gerek yok. En iyi eğitim görmüş, en iyi donatılmış ve en iyi hareket kabiliyetine sahip adamlarıyla Irak Silahlı Kuvvetleri'nin çekirdeğini oluşturan Cumhuriyet Muhafızları, nasıl ki 2003 yılında ABD ordusuna bir günde koca ülkeyi teslim etti. Türkiye, Suriye Cumhuriyet Muhafızlarından Suriye’yi bir günde teslim alır. Ama arada S400 füzelerini alırken bayram havası yaşadığımız Rusya var. Maalesef Rusya olduğu sürece de bizim Emevi Camii’nde namaz kılmamız mümkün değil. Aynı havayı şimdi de ABD ile Patriot füzesi alıp yaşayacağız. Hani şu PKK’lıları baştan aşağı donatan müttefikimiz ABD’den. Keşke uzak menzilli füzelerimizi de yerli milli imkanlar ile yapabilse idik. Mesela okçuluk ile yakından ilgili Bilal Erdoğan bu işi üstlenebilirdi.

 

Tarihimize geri dönüp bakmaktan bahsettik madem. Bizim tarihimizde damatlar da büyük rol oynamışlardır.

 

Osmanlı’da Saraya ilk Damat Karamanoğlu Alaeddin Ali Bey, Damat Parga’lı İbrahim Paşa, Damat Nevşehir’li İbrahim Paşa, Damat Ferit Paşa ilk akla gelenler.

 

Bizde çağımızda iki damat ile karşı karşıyayız. Birini Türkiye’nin o direksiyonu kıran taraf olmayacağını dosta düşmana gösterebilmemizi sağladığı için hatırlayacağız. Diğerini de Suriyelilerin bile ülkemizden ekonomik nedenlerle kaçışıyla.