Yazmamak için direndim aslında SASKİ hakkında.
Geçtiğimiz haftasonu evdeki musluklardan gelen rahatsız edici koku nedeniyle içme sularımıza kanalizasyon veya benzeri bir karışma olduğunu düşündüm. Ev ahalisinin fikri sulara ilaç katıldığı için böyle koktuğu şeklinde idi.
Neyse elbette imdadımıza marketlerdeki sular yetişti.
25 yıldan fazladır Samsun’da yaşayan birisi olarak hep çeşmeden akan suları afiyetle içebildiğimizi biliyorum. Babamda eve ambalajlı su almazdı ben de kendi evime sokmuyorum. Hiç problem yaşamadık. Bu nedenle ufak bir koku sorununda koskoca bir kurumu acımasızca eleştirmeyi doğru bulmadım.
Birkaç gün damacana su alırız o zamana kadar da sorun ne ise çözülür diye düşündüm. Zaten sağlığı da etkileyecek bir durum olmadığına göre sıkıntı yoktu.
Ama SASKİ yetkilileri son birkaç günde ulusal basına kadar çıkmayı başardılar. Peş peşe attıkları adımlar ve yaptıkları açıklamalar ile sağ olsunlar çok iyi malzeme verdiler ve artık bir köşe yazısı şart oldu.
Bizim halkımız zaten pek okumayı sevmez malum. Ancak kendisini yakından ilgilendiren bir gündem maddesi olacak ki haberleri takip etsin. Mesela geçtiğimiz ay tüm öğrenciler ‘Samsun’da kar nedeniyle okullar tatil olacak mı?’ sorusu ile adeta Google amcayı canından bezdirdiler.
Peşinden Korona Virüs ve SASKİ geldi. En çok aranan konular oldular.
Korono Virüs tüm komşu ülkelerimizde ve Avrupa’da yayılmasına rağmen resmi açıklamalara göre Türkiye'ye henüz gelmedi.
O zaman dönelim SASKİ’ye. Öncelikle su kokusundan daha vahim olanı yapılan açıklamalar idi. Yok yağmur yağdı, selller aktı gibi açıklamalar hemen şu soruları getirdi akıllara;
Samsun’a daha önce hiç mi yağmur yağmadı da şimdi sular koktu?
Son iki haftada Samsun’da hangi aşırı iklim olayı yaşanmıştır?
SASKİ ilk kez mi hat bakımı, havuz temizliği yapıyor?
Sağlık açısından sorun olmadığını kabul edelim. Musluktan gelen suları kokusu nedeniyle yine içemiyoruz. Yani sağlıklı olmasının bir önemi kalmıyor.
Kaç gün daha ambalajlı su almak zorunda olacağımızdan fazla SASKİ’nin logosunu merak ediyorum.
Bununla ilgili meraklarım şunlar;
Günümüzde en önemli işlerden birisi de tasarımdır. Markaların logo tasarımları da çok ciddi maliyetlerle yapılır. SASKİ’nin kendi ifadesine göre bu logo tasarımı ise bilabedel yani bedelsiz yapıldı. Çok şaşırtıcı cidden.
Ayrıca personel arasında anket yapılması nedir? Hangi personeliniz çıkıp diyebilir ki ‘ Atatürk bu logoda neden yok?’ diye.
Sizde kendi web siteniz üzerinden hazırlanan tüm logoları sunarak halka sorsaydınız, şimdi bu durumda olmazdınız. Çok zor değildi bunu yapmak.
Tabi bunları söylerken açıklamalarınızda samimi olduğunuzu düşünerek yazıyorum. Yoksa istediğiniz logo eleştirilince ‘Ama biz personele sormuştuk bunu beğendiler’ demiyorsunuzdur.
SASKİ tarafından böylesine açık noktalar bırakılarak yapılan her açıklama bu konuların daha çok su götürmesine neden oluyor.
Bunun yerine akla, mantığa uygun daha samimi ve mertçe açıklamalar yapılsaydı keşke. Her gazeteci bilir ki bir sorun olduğunda yetkili makamların kıvırmaya yönelik yaptıkları tüm açıklamalar sadece tüy dikmekle sonuçlanmıştır. Yapmayın.
Sağlıcakla kalın…