Hamza Küçük

Biraz Da Şans Lazım

Hamza Küçük

Maç başladı gol kaçırdık, maç bitti gol kaçırmaya devam ettik. Son haftaların formda isme Emre Kılınç oyunun başında güzel pozisyon yakaladı, atsak maç başlarken bitecekti.

 

Rakibe pozisyon vermediğimiz maçta golü de biz kendi kendimize yedik. Beşiktaş maçındaki Holse'nin kafa vuruşunu bu sefer Drongelen yaptı, daha doğrusu yapamadı. Pozisyon öncesi Alim Yusuf'a müdahale etmeyip eşlik edince hatalar zinciri başlamıştı. Peşine de Soner kale güvenliği alması gerekirken (hücum oyuncusu ile kale arasında kalarak) topa bakınca yedik golü. Okan son haftalarda oyuna etki edecek kurtarışlar yapıyor. Zeki ise son haftalarda maçın sonlarına doğru oyundan düşüyor. Balotelli ile iyi mücadele etti. Şansımıza Kingsley yokluğunu hissettirmiyor. Takımın 4'lü defansının 3 oyuncusu geçen seneden. Oldukça da özverili. Alim ayakları çok iyi olan bir oyuncu fakat ağır kalıyor. Burada da alternatif Yunus Emre. Aslında ilk 11'in asıl oyuncusu olması gerekirken yedek kalmasını anlamak mümkün değil. Topu oyuna sokmada, pozisyon bilgisinde bir defans oyuncusundan fazlası var.

Gisdol, Bennasser'den 6 numara yarattı ama arada tutukluk yapıyor. İlk yarıda önündeki topa boş hamle yapıp temastan kaçındığı için pozisyon verdik. Oyunun belli bölümlerinde Bennasser geçişi yapamadı. Topu iki dürttü el frenini çekti. Bu aşamada yola Tait ile devam edilmeliydi, oyuna biraz geç alındı. Taylan, her hafta kaleyi yokluyor bu gidişle bir gol atacak. Performansı da her hafta iyiye gidiyor. Muja pozisyon olarak fena değildi ama Raman oyuna girdi mi girmedi mi onu anlayamadık.

 

Marius önde basan, bu baskıyı da maçın sonlarına kadar sürdüren bir oyuncu. Dimata ile forveti çiftleyince daha iyi pozisyon buldu. Keşke biraz da yetenekli olsa, gerçi biraz daha yetenekli olsa Portoda kalırdı. Nitcham şut atacak oyuncumuz diye beklerken sağ olsun dağlara taşlara vurmaya devam etti.

 

Maçın hakemi yine müthişti. Dördüncü hakem oyunu izlemeye gelmiş. Adana Demir Spor kulübesi 4 kişi ile ayakta ne bir şey söyledi ne oturun dedi. Çay kahve söylese yeriydi. Maçın sonlarında bizim kulübeye gelerek kulübeyi oturtmaya çalışması ise taktire şayan. Orta hakem efsaneler efsanesi. Kaleci oyuna başlamak için süre geçiriyor. Tam topa vuracak, düdüğü çaldı, kaleciye "sana kart veririm" dedi. Vermedi. Kaleciden fazla süre geçirtti. Taç atışı kullanıp oyuna hızlı başlayacağız, oyunu durdurup kulübeye kart gösterdi. Dimata'nın son dakikadaki pozisyonuna oyna derken aynı Zeki Balotelli pozisyonunda Zeki'ye kart verdi.

 

Stadyumun skorbordu yenilemiş, acaba kale de yenilendi de boyu mu kısaldı, yoksa bu kadar direğe takılmazdık. Eski başkandan bir şey göremedik yeni belediye başkanı Halit DOĞAN umarız stadyumun yolunu yaptırır.

 

Son iki iç saha maçında taraftarımız da sessizdi. Takım tutuk olduğu için mi taraftar tutuktu, yoksa taraftar tutuk olduğu için takım mı? Organizasyon eksikliği belliydi. Yoksa Trabzon maçı için enerji mi topluyor taraftar, onu görmek lazım.

 

***

Hafta içi Efsane Başkan İsmail Uyanık'ın TFF başkanlığı için adı geçti. Samsunlu ve Samsunsporlu olarak heyecanlandım. Türkiye'de bu işi yapabilecek nadir kişilerden. Fakat ülkemiz son yıllarda vasatlığa mahkum. En büyük başarısı yaptığı borçlarla Beşiktaş'ın Avrupa Kupalarına gitmesini engelleyen Demirören'in başkanlığını gördük. Nihat Özdemir, Hasan Doğan gibi isimlerin başkan olduğu yerde Uyanık gibi işi bilen birinin şansı zor. Sonuçta bu tarz yerlerde başkanlık "takdir ve tensip" ile uygun görülüyor. Hali hazırda Büyükekşi de "affını istemediğine" göre süreç zor. Zaten Samsun şehrinin bir lobisi yok. Koskoca şehirde Üst Klasman Hakemimiz olmadığı gibi sadece bir tane Üst Klasman Yardımcı Hakemimiz var. Merkez Hakem Kurulu üyelerinin Trabzondan atandığı düşünülünce şaşırtıcı da gelmiyor.

 

Kalbimiz ve desteğimiz İsmail UYANIK'ın başkanlığı için.