Sayın Hüseyin Eroğlu
Başkan sana fırsat verdi, önünü açtı. Al sana Samsunspor dedi.!
Bu şehrin takımı herkese nasip olmaz.
Sivas deplasmanı 1 puan
Fenerbahçe 0 puan
Kayseri deplasmanı 0 puan. Rezil bir oyun.
İstanbulspor içerde Allah'tan. Yağmur vardı da iptal oldu. Bu oyunla o da sıkıntılı olacaktı.
Galatasaray deplasmanı 0 puan
90 dk'lık oyunda sadece 20 dk'lık bir baskı.
Antalya dedik, dişimize göre takım dedik. Üstelik, Antalyaspor'un defans hattı Güray ve Veysel ikilisinden oluşuyor. 34 yaş üstü adamları zorlayacak baskı bile kuramadık.
Maç berbat ötesi bir oyun.
Hocaaaa sen daha 11 kişilik oyuncu kadroyu kuramadın. Yukarı da saydığım takımlarla yaptığın maçlara bak değişik kadrolar sürüyorsun.
Gelelim Cumartesi oynanan maça.?
Şunu çok iyi anladım, sen oyunu maç esnasında okuyamıyorsun.
Antalyaspor 2-0 önde acil oyuna müdahale etmen lazım. Kenarda maçı seyreder gibi.
Korkma cesur olsana. Elinde Fofana var, oyuna 63. dakikada alıyorsun. Elinde Ercan Kara var oyuna 80'de alıyorsun.
Maç 2-0 Hüseyin hoca neyi bekliyorsun?
Orta saha çökmüş, 3 bölgeye top taşıyacak adamın yok.
Allah aşkına sen maç oynanırken ne yapıyorsun?
Fofana
Ercan kara
Muhammet Gümüş
Üçünü de sok oyuna, zaten geridesin ya atarsın, ya da daha fazla gol yersin.
Anlaşıldı ki; Hüseyin Eroğlu ile yolların ayrılması gerekiyor. Takımda kim nerede? Kim kime pas atacak? Bunlar daha bilinmiyor.
Sen bu takıma ufak geldin hoca ufak.
Senin yerin 1. Lig.
Sen olman gereken yere gitmelisin.
Ama biz oraya bir daha gidemeyiz.
Başkanım.!
Yol yakınken kulüp içinde ne kadar kangren varsa kes gitsin. İlk önce hoca ile başlaman lazım.
Kangren olan parmağı keseceksin ki, kol gitmesin.
Her zaman şunu söylüyorsunuz; "Ben bu takım için zamanımı harcıyorum, paramı harcıyorum" Haklısınız. Sonuna kadar haklısınız.
Ama! İstanbul'dan takım yönetilmiyor.
Buraya çok güvendiğiniz bir ekip kurmanız ya da burada sizin olmanız gerekiyor..!
Takım ve şehrin tekrar kenetlenmesi şart oldu.
Saygılarımla..