Öncelikle yeni sezonda başta Samsunspor'umuz olmak üzere bütün rakiplerimize başarılar diliyorum. Umarım saha içi mücadelenin ve seyir zevkinin yüksek, sakatlıkların az, saha dışı tartışmaların ve olayların olmadığı, ligin ve Türk futbolunun kalitesini daha üst seviyelere taşıyacağımız bir sezon olur?
Ve o çok özlem duyduğumuz Süper Ligin fikstürü nihayet çekildi ve ilk hafta rakibimiz belli oldu. Süper Ligi maalesef bir deplasman ile açıyoruz. Gönül isterdi ki açılışı evimizde güzel bir şölen ile yapalım. Fakat kış aylarının zorlu deplasmanı olan Sivas ile lige merhaba diyoruz. Rakibimize baktığımız zaman geçen sezon ligi çok iyi bir yerde bitirdi diyemeyiz. Fakat yeni bir sezona başlıyoruz sonuçta. Hem rakiplerimiz için hem bizler için geçen sezon geride kaldı artık. İlk hafta rakibimiz her ne kadar sezon başında Teknik Direktör değişikliğine gitmiş olsa dahi yeni hocaları 2019/20 sezonundan itibaren takımda Yardımcı Antrenörlük yapan Servet Çetin. O yüzden gerek yönetim gerek teknik kadro açısından istikrarlı bir rakibe karşı oynayacağımızı söyleyebiliriz?
İlk maçlar her zaman zor geçer? Rakibe baktığımızda yukarıda söylediğim gibi hem teknik kadro hem yönetim istikrarlı bir kadroya sahip ve ligi iyi tanıyan bir takım. Ayrıca takım kadrosuna baktığımız zamanda gerek yeni transferleri gerek kemik kadroları bu ligi iyi bilen oyunculardan kurulu. Fakat bunların hepsine rağmen burada önemli olan bizim nasıl bir reaksiyon ile lige başlayacağımız. Ligin başlarında hiçbir takım rakibini tam olarak tanıyamaz haliyle. Fakat kemikleşmiş bir kadroya karşı bizlerin elinde iyi kötü bir veri ve bakış açısı olacak. Her ne kadar lige yabancı olmasak dahi onlar için ligin yeni takımıyız. Bunu bir avantaj olarak kullanabiliriz.
Peki ilk hafta ile beraber nasıl bir fikstüre sahibimiz? Şöyle dönüp ilk 5 hatta 6 haftaya bakarsak 4 dış saha 2 de iç saha maçımız olacak. Bu takımlar arasında ligin iddialı iki takımı bulunmakta. Böyle bir fikstür peki bize avantaj mı yoksa dezavantaj mı sağlar?Gerek rakiplere, gerek dış saha maçlarının fazla oluşuna baktığımızda biraz dezavantajlı gibi duruyoruz. Fakat bana kalırsa neyin avantaj neyin dezavantaj sağlayıp sağlayamayacağını söylemek için biraz fazla erken. Rakiplerin güçleri, hazır olmaları ya da olmamaları bizler için bir nebze önemli elbette. Fakat burada daha önemlisi bizim ne kadar hazır olup olmadığımız?Bizler özlem duyduğumuz bu lige tam olarak hazır girersek neden iyi bir başlangıç olmasın?
Zorlu bir sezon olacağı aşikar? Yıllar sonra döndüğümüz Süper Lige sadece takım olarak mı hazırlanmalıyız peki ? Elbette hayır ! Samsunspor deplasmanının nasıl bir deplasman olduğunu ikinci hafta oynayacağımız maç ile birlikte unutanlar var ise bir hatırlatma yapalım derim?İkinci haftaki atmosferi hayal ettiğimde bile muazzam bir atmosfer gözümün önüne geliyor? Bütün tribünlerin kırmızı beyaza büründüğü, kulakları zorlayan muazzam bir gürültü, tribünde sallanan dev bayraklar ve filmlere konu olmuş o tezahürat?Hatırlayanlar ooooo çekmeye başladı bile?