Toplumsal yaşamı ilgilendiren konulara eleştirel yaklaşım tarzı ve yorumları ile gündem olan Yusuf Demircioğlu, Samsun ve Türkiye gündeminde öne çıkan olayları değerlendirdi.
Yusuf Demircioğlu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gibi milli bayramların eski değer ve heyecan ile kutlanmadığına dikkat çekerek;" Eskiden tüm Dünya çocukları ülkemizin Samsun, Ankara gibi farklı şehirlerine gelir, kentin meydanında kendi ülkelerinin kültürlerini yansıtan gösteriler sunarlardı. Cumhuriyet Meydanı çocukların gösterilerini izlemeye gelen insanlarla dolardı. Maalesef bir zamandır milli bayramlarımız layığı ile kutlanmıyor. Bir kutlama oluyor ama o da bu bayramların anlam ve önemi yanında basit kalıyor" dedi.
Bugün İstanbul'da yaşanan 6,2 şiddetindeki depremi de değerlendiren Yusuf Demircioğlu, " Depremi vatandaş unutmuyor. Zaten deprem de kendini bugün İstanbul'da olduğu gibi zaman zaman bize hatırlatıyor. Depremi unutanlar depremle ilgili önlemleri alması gereken sorumlular. Bugün gördük ki; insanlar deprem sonrası sokağa kaçtılar ama sokak binalar ile dolu. Bir bina yıkılsa zaten sokaktaki insanların üzerine yıkılacak. Boş bir toplanma alanı bırakılmadı ki insanlar orada güvenle depremin geçmesini beklesin. Depremde binalardan kaçan insanlar da artık kurtulamayacak. Makamlara liyakat yerine sadakatle gelen insanların idareci olduğu bir ülkede bu işler düzelmez" ifadelerini kullandı.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın "Kurban etini kurutup, toz haline getiren ve aylarca o tozu yemeklerine katan milyonlarca insan var. Bunu görmezden gelmek bize yakışmaz" sözlerini de değerlendiren Demircioğlu;" Ali Erbaş'ın görevi fakir edebiyatı yapmak değil. İnsanları et yüzü göremez hale getirenlere 'din' adına hesap sormaktır. Kendisi lüks ve şatafat içinde yaşayan birinin yaptığı fakirlik edebiyatı inandırıcılıktan uzaktır" dedi.
