42 PUANA NE KALDI

42 PUANA NE KALDI

Samsunsonhaber köşe yazarlarından Hamza Küçük'den Samsunspor analizi

Maçla ilgili yazı yazmak için en ideal zaman, maç sonrası. Fakat stattan çıkıp eve gelmek uzaya gitmek kadar zor. Trafik öyle bir hal oluyor ki, eve dönmek maçtan daha uzun sürebiliyor. O zaman da ne yazacak kelime kalıyor ne de düşünce. Uzun zamandır yazamadıklarımız vardı kısaca çiziktirelim.

***

Yüksel Başkan katıldığı programda; "sonuç alıyorlar, 17-19'un başına önümüzdeki sene yabancı bir hoca getireceğim, hocaya hocalık yapacak, hocaları yetiştirecek, çok kötü hocalar, hocamız yok yetiştiremiyorlar, tek yaptıkları şey maç kazanmak, maç kazanmak önemli değil ki" diye konuştu. O açıklama yapıldığında U19 ya liderdi ya da ikinci sıradaydı, o açıklamadan sonra 9 maç geçti, kazanamadı. Şimdi ise dokuzuncu sırada. Programda spiker gazı da veriyor, beşe iki yapmaktan başka bir şey yapmıyorlar diye.

Futbol maalesef skor oyunudur. U13, U15 kategorilerinde başarı önemli olmayabilir ama U19 seviyesinde elde bir başarı varsa bu takımın iyi olduğu, oyuncuların umut vaat ettiği anlamına gelir. Böyle bir takımdan Profesyonel takıma oyuncu çıkartılır. Ligde dokuzuncu olan takımdan kimse A Takıma oyuncu çağırmaz. Keşke Yüksel Başkan bu durumu değil de geçen sene finalist olan U19 takımından hiçbir oyuncunun, ligde kalmayı garantilediğimiz Karagümrük maçında sahada olmadığını eleştirseydi.

***

Başkalarına karşı sempatik, kendi çocuklarımıza hoyratız. Kupada elendiğimiz Ordu maçı sonrası neler yazıldı neler çizildi. Onbire kadar sayan herkes akademiye sallıyor. Tamam Yunus Emre, Bedirhan, Muhammet Ali akademiden yetişti de Soner Gönül, Ercan Kara da mı akademiden yetişti. Yunus Emre'ye söylenen yazılanların onda birini bu topçulara söyleyemediniz. Fakında mısınız bilmiyorum ama 55 numaralı forma Yunus Emre'de. Ordu maçında kötüydü, lig başından beri formsuz ama Yunus Emre bir günde böyle olmadı. Geçen sene Alanya maçında sağbek, bir başka maçta da ön libero oynatıldı. Eğer bir oyuncu sürekli 11 oynuyorsa saha içi pozisyon değişikliği sırıtmaz ama oynamayan bir oyuncuyu oynamadığı bir pozisyonda sahaya atmak ateşe atmaktır. Alperen Pak'a, Furkan Köse'ye laf edenler Tolcay, Aytaç, Kubilay, Bahattin gibi onlarcasına ağzını açıp bir şey diyemedi. Bedirhan da Yunus Emre de Mustafa Haluk da bu şehrin çocuğu, sonuna kadar sahip çıkmak da taraftarın görevi. Yunus Emre veya Bedirhan, solda Drongelen, Bola, sağda Zeki Yavru ile oynayıp kötü oynasalar eleştirilebilir ama forvette Ercan Kara varken eleştiri haksızlık olur.

Bu arada kupadan elenmemiz iyi oldu.

***

Takım puan kaybediyor, kaybedecek. Lig uzun ve maalesef kadro alternatifimiz yok. İşte Drongelen cezalı, Bennasser cezalıyken Celil de sakattı. Bazı bölgelerde alternatif yok. Alanya maçında hava o kadar soğuktu ki, biz bile tribünde, "bitse de gitsek" dedik. Eyüp maçında golü atan kazanır oynadık. Sivas deplasmanında da kazanabilme ihtimalini gördüğümüz için 1 puana üzüldük. Yoksa maç başlamadan 1 puana herkes iyi gözüyle bakıyordu.

Marius değişik goller kaçırıyor. Tek vuruşta veya topla çok oynadığı durumlarda mutlaka kesin çuvallıyor. Ne yapıp etmeli, Marius'a topu iki defadan fazla temas ettirilmemeli. 

Futbol ufak dokunuşlar oyunu. Sivas maçında Zeki Yavru 5 korner kullandı, dördü kaleciyi yan top çalıştırmaya gitti, beşinciye vurduk onda da kötü vurduk. İki tane denedin, baktın olmuyor, kısa niye başlamadık. Çağır yanına birini veya farklı bir şey dene. Yapmayınca bir puana razı oluyoruz.

EN ÇOK OKUNAN HABERLER