İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 'Tayyip Erdoğan'ın ülkesinde bugün herkes kendisini ifade ediyor, kimse korkmuyor, kimse çekinmiyor.' diye söylemiş.
Çekinmesem neler söyleyeceğim neler!
Bu sözü neresinden tutalım da ele alalım?
Bir kere, bu memleket hakikaten Erdoğan'ın ülkesi diye anılır hale geldiyse, yazıktır!
Öyle mi gerçekten?
Her yer polis.
Her yer bekçi.
Gazeteciler hapiste.
Herkes onun iki dudağı arasından çıkan bir çift söze bakıyor, yargıyı o dizayn ediyor, Milletvekillerini o tayin ediyorsa, bu söylenen de doğrudur.
Kararname ile dilediği şeyi yürürlüğe koyuyorsa, o birine terörist deyince hiç bir Mahkeme kararı olmadan o kişi terörist yaftası yiyorsa, Bakan Soylu'nun sözleri tamamen doğrudur.
Ülke, artık Erdoğan'ın ülkesidir.
Bizim sıkıntımız da bu zaten.
Bu memleket, hepimizin memleketi.
2016 yılındaki referanduma evet dediğimiz için oldu bütün bunlar.
İnsanlar fani..
Yarın hepimiz göçüp gideriz.
Ya rejim!
O yürümeye, yönetmeye, dizayn etmeye devam edecek.
Bunun yirmi sene sonrası, otuz sene sonrası var.
O zaman ne olacak?
Bilemiyoruz.
Parlamenter rejim, kör topal demokrasimizi ayakta tutmak için uğraş verirken ve henüz belki de demokratik açıdan emekleme döneminde bulunuyorken, birden kendimizi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi içinde bulduk.
Bu yeni rejim, adeta kişiye özel biçilen mintan gibidir.
Bu mintanın kimin için biçildiğini söylememe gerek var mı?
Sonrası yok işte..
Bunun Venezuela örneği var önümüzde.
Gelelim Bakan Süleyman Soylu'nun 'Ülkede herkes kendisini ifade ediyor, kimse korkmuyor, kimse çekinmiyor.' sözlerine..
Millet korkmaz olur mu?
Vatandaşın ödü patlıyor başıma bir şey gelir diye.
Türkiye'nin son 10 yılına bakanlar, ne demek istediğimi anlarlar.
Ülkemin Genel Kurmay Başkanı terörist diye cezaevine atıldı bu memlekette.
Daha damı korkmayacak bu millet?
Söylemeye söylemeye, korka korka yaşamaktan, bir süre sonra düşünmemek gibi bir hasletin ortaya çıkacağı da muhakkaktır.
Sadece geçen yıl Cumhurbaşkanına hakaretten hakkında dava açılan kişi sayısı 20 binlere varıyor.
Bakan Soylu, sadece televizyon ekranlarına göz gezdirse kafidir.
Daha geçen gün, gazetecilerin katıldığı bir tartışma programında, Süleyman Soylu'yu deprem bölgesinde battaniye taşıdığı için eleştiren bir gazeteci hakaretlere maruz kalmadı mı?
Ortada hakaret yok, küfür yok..
Ya ne var?
Eleştiri.
Saygı duyup geçeceksiniz..
Yok eğer buna tahammülünüz kalmadıysa, ülke zaten bambaşka bir ülke olmuş demektir ki, Bakan Soylu'nun sözlerinin mefhumu muhalifinden de zaten bu anlam çıkıyor.