Samsunspor konulu yazıları ilgiyle okunup takip edilen köşe yazarımız Hamza Küçük 'Futbol Gurmeleri Transfer Diyor!' başlıklı yeni yazısının Samsun Son Haber okuyucuları için kaleme aldı.
FUTBOL GURMELERİ TRANSFER DİYOR!
Geçen sezon muhasebesi yapmadan son haftaların iki maçı ile ilgili bir not yazayım.
Sivas maçını kaybedip (Rıza'nın ikonik olan ellerini iki yana açtığı maç) küme düştüğümüzde tribündeydim. Beşiktaşlı Rıza'nın Sivas'ını yensek Beşiktaşlı Şifo Mehmet'in Antalya'sı küme düşecekti. Kaybettik. Biz o maçta veya öncesinde hiçbir zaman bize maçı verin demedik. Zorumuza giden Sivaslı oyuncuların golden sonra abartılı, taklalı sevinçleriydi. Rakibin küme düşüyor biraz saygı göstermen gerekirdi. Neyse Sivas'ın küme düşmeyi garantilediği maçta "takla atsana" sloganı ile cevap verildi.
***
Bir sonraki hafta Trabzon deplasmanı vardı. Malum takım kendini Anadoluluk iddiası ile konumlandırıyor ya hep. 2-1 öne geçtiklerinde abartılı gol sevinçlerini unutmasınlar. Yarın kardeşlik falan diyenler olursa o görüntüleri izlesinler.
***
Kombineler satışa çıktı hayırlı olsun. Fiyatlar makul tutulmuş, Batı Alt hariç. Sanırım Batı Alt fiyatını Mehmet Şimşek belirlemiş. İlk 100 kişiye otopark kartı veriliyor diye sabah 09:00 abim gişeye gitti. Bir haber biletler 13:00'de satışa çıkacak. Saat 12:00 gibi ben de geçtim. Dediler ki pos cihazı yok. Nasıl yani? Kargodan gelmemiş. Kargo firmasının sisteminde hata varmış, kargonun nerde olduğu bilinmiyormuş. Burada araya girmek lazım.
Samsunspor'un şirket tarafında kimsenin insiyatif alabildiğini sanmıyorum. Yüksel Yıldırım ne derse tamam diyorlar veya yanlış bilgilendirme yapılıyor. Passolig ile niye devam edilmedi bilmiyorum ama Biletinial sistemi ile sorun yaşanacağı görünen köy. Tuşlu telefon kullanan amcalar maça nasıl girecek, nüfus cüzdanına tanımlama nasıl olacak kimse bir şey bilmiyor. Eski sistemde passo gişesinden kartını alıyordun, bileti tanımlatıyordun. Şimdi QR kod olacak. Kombine satışı tek noktadan. İkinci gün çadır kurulup, su dağıtıldı diye mutlu olduk. Passoligle devam etmeyeceğimiz belli olduktan sonra neden bir çalışma yapılmaz. Belki kombine satış rekoru kıracağımız bir sezonda yanlış uygulamalar yüzünden az sayıda taraftar maça gelecek. Kimse köfte ekmek demesin sonra.
***
Dün hazırlık maçı vardı. Maçtan sonra yorumlara bakınca takıma transfer şart olduğu yazılmış. Kaleci, stoper, 6 numara, 8 numara, kanat, forvet, bir de çilek transfer. Tecrübenin bize öğrettiği; çok transferle bu işin olmadığı. İkincili ligde kaldığımız iki sene boyunca aldığımız oyuncu sayısı ile üç tane 11 çıkarırdık. Transfer isteyenlerin en güçlü argümanı; UEFA Ligi oynayacak olmamız.
Şimdiye kadar o kadar maç izledik, hangi takımın UEFA Liginde oynadığı 11 ile Süper Ligde oynadığı 11 farklı. Elindeki en iyi 11 ile sahaya çıkarsın zaten. Sakatlık olmadıktan sonra aynı 11 devam eder. Takımımızın atletik performans ekibi Türkiye'nin en iyi ekibi. Fatih Yıldız idaresinde harika iş çıkardılar. Aşırı yüklenmeden dolayı sakatlanan oyuncumuz yoktu. Sakatlıklar da darbeye bağlıydı. Burada önemli nokta; rotasyon. Rotasyonun olabilmesi için ideal bir oyun sistemi ve 11 olması gerekir.
Defans hattında Rick, Satka ve Zeki geçen senenin iskeleti. Burada sorun olacak kısım sol bek. Geçen sene iyi sezon geçiren Bola'nın ilk geldiği sezonu hatırlamak lazım. Burada yeni bir transfer var ve rotasyonunda Soner Gönül. Soner çok eleştiriliyor ama Türkiye'de değil dünyada sol bek sorunu var. Futbolla ilgili yatırım yapacak olsam, sol bek yetiştirme okulu açardım, o kadar ekmek olan bir alan. Soner Gönül ilk 11 oyuncusu olmasa bile rotasyonda yeterli. Bir de takımı sahiplenmesi var. Maçta tansiyonun yükseltilmesi gerekiyorsa yükseltiyor. Bir de Enes Albak var. Stoperlerin rotasyonunda da Yunus Emre ve Bedirhan var. Geçen sene iki oyuncu da fena değildi. Özellikle Yunus son maçlarda güzel bir form yakaladı. Bedirhan da kendisine fırsat verilirse neler yapacağını gösteriyor. Sağ beke kimi alırsanız alın Zeki Kaptan'ın yedeği olur. Orada Haluk Mustafa'yı da unutmamak lazım.
Orta alanda Carlo, Nictham, Emre Kılınç. Bu üçlünün yanına, sağına, arkasına, önüne transfer gerekiyordu. Gerekli transfer yapıldı. Celil ve Aydoğdu'nun rotasyon katkıları düşünülünce burada sorun olmayacaktır. İlerde de Marius ve Dimata var. Bu ikili aksasa da geçen sezon iş gördüler ama bu ikisine güvenip lige başlanmaz. Transfer için forvet ve yedek kaleci gerekli gözüküyor.
Asıl Samsunspor'un transfere değil, pilot takıma ihtiyacı var. Bu pilot takımın da 2. lig seviyesinde olması gerekir. Eskiden PAF takımları vardı. Bu takımlar iş görüyordu ama U19 ligleri maalesef o kalitede değil. Bu sebeple Akademiden umut vaat eden oyuncuların kendilerini geliştirebilmesi için pilot takımda olmaları gerekir. Bir futbolcu oynadıkça gelişir.
Gisdol iyiydi hoştu ama kümede kalmayı garantilediğimiz Karagümrük maçında niye genç oyuncuları sahaya atmadı. Bunlar zincirleme gelen işler. Transferle çözülecek süreçler değil. Elimizde de Tait örneği var. Fransa Liginin en iyi oyuncularından ama bizde verimli olamadı. Türk Ligi sert oynanan bir lig, Fransa Ligi gibi yumuşak bir lig değil. Alacağınız oyuncu ne kadar iyi olursa olsun, uyum sorunu yaşayacaktır. Rotasyon sorununu kendi içimizde çözmeliyiz.
Dün oynanan maçın adı hazırlık maçı, adı üstünde. Burada oyuncuları görüp eksiklerini tamamlarsın. Bedirhan normal bir Lig maçında oyunda olsa sağında Zeki, solunda Rick olacaktı dolayısıyla ana şablonda oynasa sırıtmayacaktı.
Bir diğer konu da biz kendi çocuklarımıza niye bu kadar hoyratız. Laura ve Ercan Kara'ya gösterilen sabır Polat Yaldır'dan niye esirgenir. Bedirhan bırakın da hata yapsın, Satka ilk geldiğinde ilk 11'de Alim oynuyordu. Mustafa Haluk efendiliğinde bu ligde başka futbolcu mu var? Mehmet Ali Tait kadar fırsat bulsa forma onundu. Yunus Emre kötü başladığı sezonu çok iyi tamamlamadı mı?
Transfer çözüm değil. Bunun yerine bu işi kendi kaynaklarımızla çözmeliyiz.
