Yazıları ilgiyle okunup takip edilen köşe yazarımız Hilal Genç 'Anlamıyorum' başlıklı yazısını Samsun Son Haber okuyucuları için kaleme aldı.
ANLAMIYORUM
Zorluklarla büyütmüş okutmuş, kokusuna doymadığı evladını şehit vermiş bir annenin yüreğinde yanan ateşi ben anlayamam. Daha ömrünün baharını bile görememiş sokakta oyun oynayacak çağdayken vahşice katledilen bir evladın annesinin yangınını anlayamam. Boşanmak istedi diye ya da sırf canı istedi diye hunharca dövülen, öldürülen bir kız evladının ailesinin acısını anlayamam. Taciz ve tecavüzle öldürülen oyuncaklarla oynayacak yaştaki sabi sübyanların annesinin, babasının ızdırabını anlayamam.
Ben bunların hiç birisine o insanların karşısına geçip "Sizi anlıyorum" diyemem. Ateş onların evine, yüreğine düşüyor. Onlar yanıyor, bize sadece uzaktan ateşin sıcağı geliyor.
Üzülüyoruz, dertleniyoruz ama acı bizde bir gün bitiyor, onlar yanmaya devam ediyor için için, alev alev.
Ateşlerini söndüremediğimiz gibi, körüklüyor olmamızı da anlayamıyorum.
Anlam veremiyorum bunlara fırsat verenlere. Adaleti sağlayamayanlara. Asker, kadın, çocuk fark etmeksizin öldürülen insanımızın zerre değeri olmadan onları katledenlerin cezasız kalmasına, ceza aldıysa da affa girip aramıza salıverilmesini anlamıyorum. Hele silahını bebek, kadın demeden ateşleyenleri, gencecik evlatlarımızı vatan toprağında şehit edenleri affedenleri, ama 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' diyenlerin affedilmeyişini ve buna sessiz kalabilmemizi anlamıyorum.
Bu ülkede olan biten pek çok şeyi anlayamıyorum bu aralar.
Mecliste hepimizin evlatlarının ve ülkenin geleceğini etkileyecek kararlar alınırken bizi temsil et diye oraya yollayıp üstüne bir de hak ettiklerinden fazla paralar verdiğimiz vekillerin çoğunluk oluşturacak kadar bile meclise gitmeyişlerini?
Çoğunluğu oluşturan ama hiçbir konuda ve aynı dünya görüşünde bile olmadığım insanların nasıl böyle vicdansız olduğunu hiç anlamıyorum.
Bugün aldıkları ya da almadıkları kararların koltukları altlarından kayıp gittiğinde onları da etkileyeceğini hesap etmiyorlar mı anlamıyorum.
En çok da şunu anlamıyorum; Bu insanlar eve gidince çoluğu çocuğu, eşleri, etrafındaki insanların yüzüne nasıl bakıyor. Etraflarındaki herkes mi vicdansız ve ahlaksız. Birbirlerine bakarak mı kararıyor bunlar.
Vicdanlarını nasıl susturuyorlar ANLAMIYORUM.
