Yazıları ilgiyle okunup takip edilen köşe yazarımız Akın Üner, 'İmralı Süreci'nin Neresindeyiz?' başlıklı yeni yazısını Samsun Son Haber okuyucuları için kaleme aldı.
İMRALI SÜRECİ'NİN NERESİNDEYİZ?
Suriye'de rejimin değişmesi, Ukrayna'daki gelişmeler ve Trump'ın diplomasi tanımayan hoyratlığı derken, dünyamız tarihin akışının hızlandığı yeni bir döneme girmiş görünüyor.
Böyle zamanlarda dünyadaki büyük değişimlerin Türkiyemiz'i öyle veya böyle etkileyeceğini söylemek için müneccim olmaya gerek yok.
Yeni bir dünya düzeni kurulurken Türkiye'nin bunun neresinde yer alacağını dış gelişmelere adapte olma yeteneğimiz belirleyecek.
*
Doğru yapılıyor anlamında söylemiyorum; ancak MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli'nin sürpriz çıkışıyla başlayan İmralı Süreci'ni yeni dünya düzenine adapte olma ve mümkünse fırsata dönüştürme girişimi olarak görmek gerekir.
Sürecin başarılı olup olmayacağını, dış dünyadaki gelişmeler, oyun kurucu aktörlerin elindeki kartlar ve Türkiye'nin iç dinamikleri belirleyecek.
*
Bir tarafta binlerce yıllık devlet aklı, köklü bir millet şuuru ve güçlü ordu geleneği gibi artılarımız var.
Velakin emperyalistlerin kucağında palazlanmış, her an ihanete hazır, koynumuzdaki zehirli yılanlar gerçeği ile yaşıyoruz.
Yeni dünya düzeni inşa edilirken, bagajımızda ağır ekonomik sorunlar, Başkanlık Sistemine geçişteki sancılar, azalan adalet ve güven duygusu gibi dertlerimiz olduğunu inkar edemeyiz.
*
Şu an sürecin neresindeyiz derseniz;
BİR: İçerde toplumun büyük çoğunluğu şüpheyle bakıyor. Sürecin biraz da doğası gereği şeffaf yürümemesi bu şüpheleri körüklüyor.
İKİ: Bir yandan terör örgütü elebaşına ve onun kravatlı sözcülerine alan açılırken öte yandan seçilmişlerin ve muhalif siyasetçiler hakkında yürütülen adli süreçlerin yaşanması, demokratik kültür erozyonu yönünden sorgulanıyor.
ÜÇ: Suriye'de yeni Şam rejimi ile PYD arasında Amerikan baskısıyla imzalanan sözleşme, en azından metinde yazılanlar yönünden umut verici olmakla birlikte uygulama güçlükleri taşıdığı herkesçe kabul ediliyor.
DÖRT: Yine Suriye'de Alevi ? Nusayri toplumuna karşı uygulanan katliamlar, ülkede silah bırakmanın zorlukları açısından bir işaret olarak endişe uyandırıyor. Buna İsrail'in baskısı ve Dürzi milislerin silahlı faaliyetlerini eklersek Suriye'deki yangının biteceğine dair umutları azaltıyor.
BEŞ: PKK'nın silah bırakma yerine ateşkes demesi bir oyalama taktiği biçiminde algılanıyor. Ayrıca örgütün çok parçalı yapısı ve bukalemun gibi isim değiştirerek ve araziye uyarak kendisini kamufle etme becerisi, sürecin geleceği açısından büyük bir sorun olarak önümüzde duruyor.
ALTI: Amerika ile Rusya arasındaki yakınlaşma, NATO'nun tartışılmasına ve Avrupa Birliği'nin kendi güvenlik sorunlarına yol açtığı gibi bizi de etkiliyor.
*
Özetleyecek olursak İmralı Süreci'nde tünelin ucunda bir ışık görünüyor.
Ancak bunun yaklaşmakta olan bir trenin ışıkları mı, yoksa çıkış kapısının aydınlığı mı olduğunu galiba hiç kimse bilmiyor.
Süreç hala çok kırılgan.
