Samsunspor konulu yazıları ilgiyle okunup takip edilen köşe yazarımız Mehmet Yılmaz, 'Gez Dünyayı Yen Konya'yı' başlıklı yeni yazısını Samsun Son Haber okuyucuları için kaleme aldı.
Gez Dünyayı Yen Konya'yı
Konya deplasmanında da kazandık ve çok mutluyuz. Çünkü bu herhangi bir galibiyet değildi. Pek çok açıdan önemliydi. Bir kere tarihi açıdan önemliydi. Bizim istatistiklerimize baktığımızda Süper Lig takımları arasında galibiyet oranımızın en düşük olduğu takım Galatasaray. Bu tamam ama ilginç olan şu ki, ikinci takımsa Konyaspor'du. Bir türlü şansımız tutmuyordu. Bunları anlatmıştım biliyorsunuz. En son 1991'de yenmiştik.
Onlar için kümede kalma adına önemli bir maçtı. Ama bizim için de Avrupa Kupalarına katılma yolunda önemli bir maçtı.
Tam bir fırsat sezonu bu sezon bizim için. Şu an ligde 3. sıradayız. Kasım ayından beri 3.yüz. Hatta daha öncesinde de 2.ydik bu arada.
Maça baktığımızda sürpriz bir 11 yoktu. Reis, Celil-Bennasser ikilisiyle orta sahayı daha dinamik tutmaya amaçlamıştı ki başardı. Erken bir golle öne geçtik. 1-0'u bulduk. Ondan sonra 1-0'u koruyan ama öte yandan da oyun oynamaya çalışan ve goller kaçıran bir Samsunspor vardı.
Maçın hakemi ile ilgili de maç öncesi bir takım tereddütlerimiz vardı. Peki maçı nasıl yönetti? Maçı vasat yönetti. Yani kötü niyetli yönetti diyemem ama vasat yönetti. Özellikle sarı kart tercihlerinde?
Maçın adamı Marc Bola'dan, Roberto Carlosvari bir gol geldi. Süper Lig'deki ilk golünü kaydetti. İkinci sezonunu oynuyor. Çok iyi oynuyordu zaten. Asist katkısı da veriyordu ama gol de yakıştı. Takım savunmasını doğru yaptık. Elbette bireysel hatalar oluyordu zaman zaman fakat 1-0'u korumayı başardık.
İlk devre özellikle tamamen istediğimiz gibi geçti. Konyaspor'un neredeyse hiç pozisyonu yoktu. hatırlamıyorum. Fakat ikiyi bulamama tedirginliği bizi diken üstünde tuttu. Maçın öncesinde Konya'dan bir puanla dönmeye ne dersiniz denilseydi ben de dahil olmak üzere pek çok Samsunsporlu bunu kabul ederdik. Ama erken golle 1-0 öne geçtikten sonra artık oradan galibiyetle dönmek gerektiğine inanmaya başladık.
Thomas Reis'ı bir kere kutlamak lazım. Biz ne dersek diyelim, hiç fark etmiyor. Adam doğruyu yapıyor. Yani kendi takımını kurmuş ve her şeyden önce Türk futbolunda var olan oyuncuya dayalı düzeni yıkma adına da uğraşıyor. Allah da yardım ediyor bu arada. Deplasmanda nasıl oynanması gerekiyorsa öyle oynadık, öne geçtikten sonra neler yapmamız gerekiyorsa da onları yaptık.
Konya deplasmanındaki bu galibiyet için de emeği geçen herkesi kutluyorum.