'Andaval (!) Türkler'

'Andaval (!) Türkler'

Yazıları ilgiyle okunup takip edilen köşe yazarımız Akın Üner, 'Andaval (!) Türkler' başlıklı yeni yazısını samsun son haber okuyucuları için kaleme aldı.

ANDAVAL (!) TÜRKLER

Türk şiirinin en bilindik isimlerinden olan Faruk Nafiz Çamlıbel'in "Han Duvarları" isimli eseri Anadolu'ya sinmiş olan gurbet acısını ve memleket özlemini anlatır.

Duvarlarıyla şaire ilham veren Han ise, Niğde'nin Aktaş kasabasındadır ve Çamlıbel bu şiiri kaleme aldığında kasabanın adı Andaval'dır.

Türkçe'de "Andaval olmak" diye bir deyim var ya, işte o Andaval!

Sözlüğe bakacak olursanız andaval kelimesi, ince yollu argo kokar. Muhatabının "aptal, beceriksiz, eksik akıllı" olduğuna işaret eder.

Neden böyle diyecek olursanız: 1924'e kadar Andaval köyünde Türkçe konuşan, kilisede Türkçe ibadet eden Ortodoks Karaman Türkleri yaşıyormuş.

Rivayete göre Andavallılar, öylesine elleri açık ve misafirperver insanlarmış ki köye gelen herkese sofra koyuyor, gece evlerinde misafir ediyor, hatta giderlerken yanlarına azık koyuyorlarmış.

Onların bu iyi niyetini suistimal edenler, fırsat buldukça köye geliyor, bedava yiyip içiyor, sonra yanlarına azıklarını da alıp gidiyorlarmış.

Oldukça fakir olmalarına rağmen Andavallıların bu halleri, çevrede alay konusu ediliyormuş.

Bu nedenle aşırı eli açık ve kendi rızkını kaptıracak kadar akıl yoksunu olanlara ahali arasında "Andavallı" demeye başlamışlar.

Andavallılar, 1924 mübadelesinde Yunanistan'a gönderildiler. Söylenenlere bakılırsa, Niğde'nin yerlileri, "Andavallılar en sonunda köylerinden de oldular"derlermiş.

Şimdi bunu niye anlattım diye soracaksınız.

Efendim, meramım o ki:

Hani bir önümüze geleni memlekete alıyoruz, onlarla yerimizi yurdumuzu paylaşıyoruz ya hani.

Ve bugünlerde Türk kimliğini erozyona uğratacak düzenlemelerden filan söz ediliyor ya!

Türk çocukları üniversiteye giremez, Kapodokya'da balona binemez, hastanelerde sıra bulamaz, Antalya'da lüks otellerde tatil yapamaz ve üstelik vergilerle, faturalarla ezilirken;

Elin oğlu bizim plajlarda nargile çekiyor, eğitimde ve sağlıkta öncelik tanınıyor, memleketin bir tarafında kimse elektirik faturası ödemiyor ya!

Ve emekliye, memura, öğrenciye kaynak bulamazken dünyanın dört yanındaki ülkelere bağışlarda bulunuyoruz hani!

İşte onun için dedim.

Çamlıbel'in Han Duvarında yazan şu dizeleri de ekleyeyim: "Garibim namıma Kerem diyorlar / Aslı'mı el almış haram diyorlar"

Olur ya okuyan çıkar, Kerem'in halini görüp Andavallı olmaktan vaz geçer!

 

EN ÇOK OKUNAN HABERLER