'Fenerbahçe'ye Yenilmemek'

'Fenerbahçe'ye Yenilmemek'

Samsunspor yazıları ilgiyle okunup takip edilen köşe yazarımız Mehmet Yılmaz, 'Fenerbahçe'ye Yenilmemek' başlıklı yeni yazısını samsun son haber okuyucuları için kaleme aldı.

Fenerbahçe'ye Yenilmemek

Milli maç arasının da etkisiyle olağandan daha uzun süredir beklenen bir müsabakaya dönüşen Samsunspor-Fenerbahçe karşılaşması, hiç şüphe yok ki Süper Lig'in bu haftaki en önemli maçıydı. Bir taraftan bizim adımıza da yine şüphe yok ki, uzun süredir beklenen bir müsabakaydı. Çünkü karşılaşma öncesinde biz ikinci sıradayken Fenerbahçe ise dördüncü sırada yer alıyordu. Yani bir nevi zirve yarışının bir karşılaşmasıydı ama bir nevi de otuz küsur yıldır beklediğimiz ve tabiri caizse bir mitolojik anlatı, bir efsane gibi andığımız o eski Fenerbahçe maçlarının da bir benzeri idi.

Bu iki haftalık boşlukta ulusal medyada da, öncesinden beri hakkımız olan birtakım Samsunspor yorumlarını duymaya başlamıştık. Özellikle sosyal medyada, pek ünlü olmayan ama futbolu iyi bilen bazı yorumcuların Samsunspor analizlerini büyük bir keyifle takip ettik. Buradan çıkan sonuç Samsunsporluların gözlemleriyle uyuşuyordu. Şu bir gerçek ki, Samsunspor bu ligde futbol oynayan nadir takımlardan birisi. Skor ne olursa olsun futbol oynuyoruz. Bu, futbol oynama durumunu oluşturan ana etken ise elbette Alman teknik adam Thomas Reis oldu. Olumsuz gibi görünen şartları kendi lehine çevirmeyi başaran Reis, süper yıldızların olmadığı ama tam bir takım havasının olduğu bir Samsunspor oluşturdu.

Maçtan günler önce biletlerin tamamı tükenmişti; kapalı gişe oynanacağı belli olan karşılaşmanın Fenerbahçe için de iyi bir futbol müsabakası vaat ettiği de bir gerçekti. Süper Lig'de kalitenin artırılması, topun daha çok oyunda kalması gibi konuları düşünenler için bu maç önemli bir örneğe dönüştü ve hepsi bir tarafa Samsun tıpkı seksenli ve doksanlı yıllarda olduğu gibi yine diğerleri için zor bir deplasman durumundaydı. Her iki takımın form durumu ve oynadığı futbola baktığımızda, karşılaşmanın berabere bitme ihtimali diğer iki ihtimalden hayli yüksek görünüyordu.

İlk devre Fenerbahçe'nin 1-0'lık üstünlüğüyle kapandı fakat burada yine kişisel hatalardan kaynaklı bir gol yemiştik. Buna rağmen ikinci devreye oyun ezberlerimizi hiç bozmadan başladık ve hemen oyunun başlarında bulduğumuz golle beraberliği yakaladık. Sanki karşılaşma 1-1 bitecekmiş gibi görünürken Fenerbahçe'deki kulübeden gelenler durumu lehlerine çevirdi. Ancak aynı şeyi biz de yaptık. Bizim kulübeden gelenlerimiz oyunun son bölümlerinde rakip alana girdiğimiz ve sürekli topla oynadığımız oyun şablonunda skoru 2-2'ye getiren golü kaydettiler. Burada tek tek bu isimleri zikretmek ne kadar doğru olur bilmiyorum çünkü biz bu sezonun başından beri bu maç da dahil olmak üzere, ara ara bazı oyuncular ön plana çıksa dahi hep takım oyunu oynadık. Attığımız iki gol de, daha önce attığımız gollerin benzerleriydi. Sürekli arayış içerisinde olan ve yapıcı bir oyun sergileyen Samsunspor'u seyretmek ve elbette puan tablosunda da yukarılarda yer almak bizim için mutluluk verici.

Artık ülkedeki genel futbol sohbetlerinin içerisinde yer alıyor olmak da hayli güzel. Çünkü biz çok zorlu ve uzun yollardan geldik. Gençliğimizi zor zamanlarda Samsunspor uğruna çürüttük. Şimdi bu tabloyu görmek zaten gurur duyduğumuz Samsunsporluluğumuzla daha çok gurur duymamızı sağlıyor. Bu arada Samsun'un sadece bir futbol şehri değil aynı zamanda Samsunspor şehri olduğunu bir kez daha ortaya koyan renktaşlarıma, hemşerilerime teşekkür ederim. Biz orada olamasak da gurbetten beri büyük bir gururla, kırmızı beyaz renklerle dolu adeta bir rönesans tablosunu andıran o manzarayı keyifle seyrediyoruz.

Bundan sonra ne olacak sorusunun cevabını aramaya hiç gerek yok. Reis'ın da söylediği gibi maç maç ilerlememiz gerekiyor. Nihayetinde sezonun sonunda rüzgar bizi nereye getirirse orada olacağız ve inanıyorum ki güzel bir tabloyla karşılaşacağız. Kazanmak güzel olurdu elbette ancak geriden gelerek Fenerbahçe gibi çok yüksek bütçeli bir takımla berabere kalmak, daha doğrusu onlara yenilmemek önemliydi. Bu doğrultuda emeği geçen herkesi bir kez daha kutluyorum.

EN ÇOK OKUNAN HABERLER