Muğla'nın Bodrum ilçesinde dün kıyı işgallerine karşı yapılan eylemde kıyıdan pankartlar ve sloganlarla geçmek isteyen eylemcilere bölgedeki otelin yetkilileri müdahale edince arbede yaşandı. Otel yetkilileri, görevi başındaki polis ve basın mensuplarına da saldırdı. Yaşanan saldırının ardından gazeteciler duruma tepki göstererek, basın açıklaması
Özgür Kıyılar Bodrum İnisiyatifi tarafından dün kıyı işgallerine karşı Torba sahilinde pankartlı eylem yapıldı. Eyleme bölgede tatil yapan vatandaşlar alkışlarla destek verdi. Kıyı boyunca yürüyerek protestolarına devam eden eylemcilere, bir otelin yetkilisi olan kişiler müdahalede bulundu. Yetkililer, kıyıdaki işletmenin parasını kendilerinin ödediklerini ifade ederek eylemcileri bölgeden kovmaya çalıştı. Eylemciler de işletmenin bulunduğu bölgenin kamuya açık bir alan olduğunu ve işletmenin kamuya ait alanı işgal ettiğini dile getirdi. Eylemciler ve işletmeciler arasında tartışma büyüyünce arbede çıktı. Arbede sırasında otel yetkililerinden bazıları basın mensuplarının kameraları ve telefonlarına vurdu, görevi başındaki polise ve kamerasına da fiziki müdahalede bulundu.
Olayın ardından gazeteciler bugün öğle saatlerinde işletmenin bulunduğu alanın yakın bir bölgesinde basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasına Bodrum Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Eren Ayhan, saldırıya maruz kalan gazetecilerden Hamdi Yörür, Yaşar Anter, Fatih Bozoğlu ile olaya tepki gösteren ve meslektaşlarına destek vermek için bölgeye gelen çok sayıda gazeteci ve dün kıyı işgallerine karşı eylem yapan çok sayıda vatandaş katıldı. Basın açıklamasının ardından gazeteciler, alkışlarla yaşanan olayı protesto ederek bölgeden ayrıldı.
Yaşanan saldırıyı kınadıklarını söyleyen Bodrum Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Eren Ayhan, 'Bizler kamuoyu yararına gece gündüz demeden işimizin başında olan insanlarız. Görevimizin bilincinde, yaptığımız işin kamuoyu vicdanı açısından hassasiyetini bilen ve sadece mesleğimiz olan Gazetecilik yapmaya çalışan emekçileriz. Bazen bulunduğumuz yer bir yangın bölgesi, bazen bir eylem alanı, bazen bir kaza yeri yani kısacası hayatın her alanında kamuoyunun haber alma hakkı için sahada olan insanlarız. Bu noktada, dün Torba sahilinde meydana gelen olay karşısında derin üzüntü yaşadık. Bölgede haber takibi yapan ve kamuoyu adına işini yapan değerli meslektaşlarımızın çekim yapması engellenmiş, ekipmanlarına müdahale edilerek düşürülmüş, sözlü ve fiziksel müdahalede bulunarak meslektaşlarımıza zor anlar yaşatılmıştır. Bunun yanı sıra bölge güvenliği için alanda olan polis memurlarına yine aynı şekilde işine yapma konusunda engel olunmuş ve polis ekiplerine müdahale edilmiştir. Bu olay karşısında tepkimizi ve tavrımızı bir kez daha göstererek bu sözlü ve fiili saldırıyı gerçekleştirenleri kınıyor, basına yapılan bu çirkin saldırıyı lanetliyorum. Hem basın emekçilerimize hem de güvenliğimizi sağlayan polis ekiplerine geçmiş olsun diyor, bu tarz olayların bir daha yaşanmamasını temenni ediyorum' dedi.
Haber takibi sırasında saldırıya maruz kalan gazetecilerden Hamdi Yörür, 'Bizler kamu görevi yapıyoruz. Halkın haber alma hakkı için çalışıyoruz. Biz bunun temsilcisiyiz, görevi yaparken zaman zaman bu tür olaylarla karşılaşıyoruz. Bu bizi üzüyor, dilerim bu son olsun ve bir daha bu tür olaylarla karşılaşmayız' diye konuştu.
Sözlü ve fiziki saldırıya maruz kalan gazetecilerden Yaşar Anter, 'Gazeteci olay yerine gittiği yerde, görevini tam anlamıyla yaparken objektif olmak zorunda biz de objektif olarak dün kıyı işgalleriyle ilgili eylem haberini yapıyorduk. Otel yöneticileri sert tepki gösterdiler, kameraları almaya çalıştılar. Amacımız burada taraf tutmak değil, tarafsız gazeteci olarak önemli olan olayların doğru biçimde kamuoyuna aktarılması ve bu nedenle basına yapılan şiddetli saldırıyı kınıyoruz. Oysaki onlarında hakkını biz savunuyoruz. Onlar saldırı yerine bir açıklama yapsaydı biz aynı şekilde biz o açıklamayı da kamuoyuyla paylaşma durumunda kalacaktık, şiddet hiçbir zaman çözüm değildir' dedi.
Görevi sırasında saldırıya uğrayan gazeteci Fatih Bozoğlu, 'Bu ilk defa yaşadığımız bir şey değil daha önce geçtiğimi sezonda bir haber konusunda yine beni dövmüşlerdi. Basına saldırdığınızda aslında kendinize, topluma ve polise saldırmış oluyorsunuz. Bu tür olayların olmaması önemli ama görüyorum ki mesleki dayanışmaya da bir etkisi oldu, olumlu tarafında da bakmak lazım' dedi.