Samsunsonhaber köşe yazarlarından Akif Keleş, milli takımımızın Portekiz karşısında uğradığı hezimeti kaleme alıp Çekya maı için de başarılar diledi.
Kadrolar açıklandığında tam manasıyla bu nasıl bir kadro kurmaktır. Bu kadro kurmanın mantığı nedir. Adeta daha maç başlamadan sinirler tavan oldu diyebilirim.
Peki ne yapmış Vincenzo Montella Beyefendi. Kalede Mert Günok yerine, takımında kadroya giremeyen, ciddi maç eksiği olan Altay Bayındır'ı tercih etmiş. Geçen maç da harika gol atan Mert Müldür ve Arda Güler yerine Zeki Çelik ve Yunus Akgün kadroda. Kenan Yıldız yerine ise Kerem Aktürkoğlu kadroya girmiş.
Yani Montella beyefendi Portekiz maçında ciddi revizyona gitmiş. Bak sen.....
Arkadaş...
Böyle üst düzey şampiyonalarda kadrolarda ciddi revizyon yapılmaz. Kafan da bir kadro belirler. Onu üzerinden küçük revizelerle yoluna devam edersin. Başarı böyle gelir.
Kadroda yapman gereken ise iki hareket vardı. Bir Stoper de Samet yerine Merih Demiral ile başlamak. İki ön liberoda Kaan Ayhan yerine İsmail Yüksek ile oyuna başlamak.
Bu kadar....
Peki Montella....
Ne yapmaya çalışmış. Topu rakibe verip, kontra ataklarla gol bulmaya çalışacak. Yani defans futbolu. Bak arkadaş, Portekiz böyle bir takım değil. Portekiz'e topu teslim edersen ilk 30 dakika böyle kötü futbol oynar, 2-0 geriye düşersin.
Ben kesinlikle inanıyorumdum ki...
Doğru kadro ve önde cesareti futbol ile puan veya puanlar alanabilirdi. Elbette Portekiz'in güçlü takım olduğunu biz de biliyoruz. Ancak yenilmeyecek, puan alınamayacak da bir takım değil di.
Bir de Montella'nın önde orjinal santrafor olmayan, hatta böyle bir yeteneği de olmayan Barış Alper Yılmaz tercihi ve ısrarını da anlamak mümkün değil. İki maç da Barıs ne ortaya koydu merak ediyorum. Montella biraz daha gayret gösterirse turnuvayı orjinal santrafor oynatmadan tamamlayacağız.
Valla maçın sonun da 41 yaşında Pepe'yi maçın yıldızı yaptıysanız. Oturup bir düşünün derim.
Gelelim Çekya maçına. Doğru kadro, doğru takdık ve iyi bir motivasyon ile puan ve puanlarla ayrılıp yolumuzu devam ederiz diye düşünüyorum.
Portekiz maçı geride kaldı. Hatalar belli. Moral bozmaya gerek yok. Siz isterseniz bu işi çok rahat başarırsınız.
Bir de son zamanlarda Türk, Türkiyeli diye bir gündem oluşturuldu.
Valla ben Türküm demekten gurur ve onur duyuyorum. Her maç öncesi İstiklal Marşı'nı gür sesle okumaktan son derece keyif alıyorum.
O zaman ne diyelim.
Çekya maçında ay-yıldızlı formaları giyen Türk futbolculara gönülden başarılar.
Sağlıcakla Kalın.