'Ne Ayıp Şey!'

'Ne Ayıp Şey!'

Yazıları ilgiyle okunup takip edilen köşe yazarımız Akın Üner, 'Ne Ayıp Şey!' başlıklı yeni yazısını samsun son haber okuyucuları için kaleme aldı.

Ne Ayıp Şey!

Gebze'de bir okul müdürü, mezuniyet balosuna gelen genç kızların kılık kıyafetlerini uygunsuz bularak içeri almak istememiş.

*

Eskiden bu memleketin dava adamları olurdu.

Fikir dünyasının ağır abileriydi, onlar.

İyi okuyan, sağlıklı düşünen, az konuşan ama söylediği her cümle okka ile tartılan adamlardan söz ediyorum.

Kimisi devrimci, kimisi ülkücü, kimisi muhafazakar!

Fikri, düşüncesi her ne olursa olsun; bu dava adamlarının ortak bir noktası olurdu: Asla karşı düşüncede olan birisinin kutsalına dil uzatmaz, hayat tarzına müdahale etmezlerdi.

*

Son zamanlarda bu dava adamları ortadan kayboldu. Yerlerini kendi hayat tarzlarını başkalarına dayatmayı marifet kabul eden tetikçiler aldı.

*

Bunun sağcısı solcusu, A partilisi B partilisi de yok!

Maaile despotlaştık!

*

Kimisi devrimciliği din düşmanlığı zannediyor; klavyenin başına geçip sosyal medyadan "Müslümanların kurban kesmesini nasıl çağdışı bulduğuna" hükmediyor.

Bir diğeri, ülkücülükle kafa tasçılığı bir tutuyor;  memleketin kimi vatandaşlarını sırf "ana dilleri farklı" diye ötekileştiriyor.

Ötekisi lafa "halkların kardeşliği" diye söze başlayıp eli kanlı teröristleri kutsuyor.

*

Aklına esen kendi zihninde bir mahkeme kuruyor, kendisine benzemeyen hayat tarzlarını yargılayıp mahkum ediyor.

Kanun kitap hak getire!

*

Herkes böyle saçmalayınca, vasıfsız birisi de hasbelkader müdür koltuğuna oturuyor. Liseli kızların etek boylarına, dekoltelerinin derinliğine filan bakarak mezuniyet balosuna kimlerin gireceğine dair ahkam kesme hakkını kendisinde buluyor işte!

*

Eski ağır abiler olsa, herkes kendi mahallesindeki çapsızın kulağından çeker, yanlışlıkla makam verilenlerin altından koltukları çekerdi.

Şimdi ara ki bulasınız!

Herkes yaptığı edepsizlikle kalıyor.

*

Ne ayıp şey!