Samsun'da Doktora Saldırıya, Tabip Odası'ndan Kınama

Samsun'da Doktora Saldırıya, Tabip Odası'ndan Kınama

Önceki gün Samsun'da doktora karşı gerçekleştirilen saldırıya tepki gösteren Samsun Tabip Odası Başkanı Dr. Sema Aydoğdu yaptığı basın açıklamasında, 'İki sağlık şehidi olan bir il olarak bu haberlerden biz utandık ama şiddet failleri onların sosyal medya silahşörleri ve etkin önlemleri alamayanlar utanmadı' dedi.

Şiddetin hiçbir türünü kabul etmediklerini belirten Samsun Tabip Odası Başkanı Dr. Sema Aydoğdu, "Hele ki şifa veren ellere yapılanı. Gün geçmiyor ki görevi başında bir doktorumuz şiddete uğramasın" diye konuştu.

Samsun Tabip Odasında yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

Özel bir hastaneye yüksekten düşme nedeni konfüze durumda 2 yaşında bir çocuk getiriliyor. Dr Ahmet KURT tarafından hızla muayenesi yapılan çocuk tomografiye gönderiliyor. Tomografi sonucu bilgisayara düşerken ilk 4 kesiti görüp kafatasında kırık ve SAK farkedilmişken çocuğun o esnada hastaneye giriş yapan baba ve amcası olduğu söylenen şahıslar neden çocuğumla ilgilenmiyorsun diyip doktoru darp ediyor, bilgisayarı kırıyor. Doktor alandan uzaklaştırılıyor BEYAZ KOD veriliyor. Polis geliyor. Kısa bir süre sonra çocuğun aciliyetinden ve hayati tehlikeye sahip olmasından ötürü doktor tekrar acile iniyor, bilgisayarı olan bir odada çocuğun tomografisini değerlendiriyor ve beyin kanaması geçirildiği tespit ediliyor . Çocuk ambulansla üniversite hastanesine sevk ediliyor, doktor ambulansta çocukla birlikte gidecek olan anneyi bilgilendirirken, baba ve amca yeniden doktora saldırıyor ve doktorun burnu kırılıyor ve kafa travması oluşuyor. Beyaz kod verilmiş ve polis gelmişken saldırgan baba ve kardeşi nasıl bu rahatlık ve önlemsizlikle ortalıkta dolaşmaya hatta çocuğun tüm sevk vb işlemleri tamamlandıktan sonra planlanmış bir şekilde saldırmaya cesaret edebiliyor.

Doktor Ahmet Kurt çocuklarını yaşatmak için çırpınırken yaşamından olmakla karşılaştı. Buna rağmen görevden çekilme hakkına sahipken kendini düşünmeyip o küçük yavrumuzun tedavisini sonuna kadar yürütmeye gayret etti. Öğrendiğim üzere saldırgan şahış başka suçlardan ötürü denetimli serbestliğe tabii imiş. Hatta daha vahimi bütün seçim sürecinde yardım ettiği bir ilçe belediye başkanı o gece acil servise gelerek Dr Ahmet Kurt'a önce şikayetinizi geri alın özür diletelim, sonrasında da bu kişi psikopat çocuğu ölürse size de zarar verir önleyemeyiz diyerek üstü kapalı tehdit ediyor. Yani yaşamlarımızı kolaylaştırmak, düzenlemek için seçilen belediye başkanları suçun savunucu ve koruyucusu olmaktan çekinmiyor. Bu kabul edilemezdir.

Samsun'da Doktora Saldırıya, Tabip Odası'ndan Kınama

Bu şiddeti uygulayan kişiler gözaltına alındıktan sonra çocuğunun sağlık durumu nedeniyle imza karşılığı ve yurtdışına çıkış yasağı ile salıverilmiş. Tutuklanmak üzere savcı tarafından sevkedildiğini öğrendik. Yasal sürecin en hızlı şekilde gerçekleşmesini talep ediyoruz. ADALET SİSTEMİMİZE GÜVENMEK İSTİYORUZ.

 Sağlıkta şiddet,  toplumdaki şiddetten elbetteki ayrılamaz, günümüzde toplumdaki şiddetin etki etmediği neredeyse hiçbir yer yok.  Öğretmenlerimiz de öldürülür oldu bu ülkede artık.

Doktor dövüyoruz diye övünmeye cüret edenlerin cezasız kalmasına, sağlık çalışanlarına olan dilin saygısızlaştırılmasına müsaade edilmeye devam edildikçe korkarım ki biz daha çok üzüleceğiz.

Sağlıkta şiddete karşı sözde alınan önlemler oyalamadan öteye geçemiyor. Öyle ki bu toplumda artık şiddet bir çığ gibi büyüyor.

Bu ülkede artık insanlar şiddetle konuşuyor, şiddeti konuşuyor, şiddete uğruyor. Şiddet artık en sık kullanılan iletişim dili haline geliyor. Hatta yetmiyor şiddetten övünülür hale geliniyor

 Yaşatmak için bulunduğumuz yerlerde yaşamlarımızdan olmamak istemek durumunda kalmak ne ironik.

 Hiç bir zaman bu kadar kutsanmamış, kabul görmemiş cehalet bizlere bunları yaşatıyor.

 Daha çok hakarete uğramamak, daha çok ölmemek için, etkin sağlıkta şiddet yasasına ihtiyaç olduğunu bir kez daha yineliyorum.

 Olaylarda sağlıkta dönüşüm ile meydana gelen kışkırtılmış sağlık talebi de önemli rol oynamaktadır. Önce sağlık okuryazarlığı için eğitim ve devamında ağır yaptırım mutlaka olmalıdır.

Bugün hastanelerimizde,  iş yerlerimizde can güvenliği birinci sorunumuz oluyorsa bu bizim değil bize bu güvenli çalışma ortamlarını sağlayamâyânların ayıbıdır.

Hastayı müşteri, biz hekimleri ve sağlık çalışanlarını ucuz iş gücü gibi görmeye evrilen bir sağlık reformu ne kadar başarılı olabilir sorarım size?

Şiddetin çözümü, şiddete karşı sıfır tolerans ve etkin yasaların bir an önce gündeme konulmasıyla sağlanacaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu konuda bir an önce adım atmalıdır .

Biz şiddete sıfır tolerans için Mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.

Meslektaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

 Küçük çocuğumuzun bir an önce iyileşmesini diliyoruz TTB ve S amsun Tabip Odamız ile birlikte sürecin takipçisi olacağız. Sağlık kurumlarında şiddetin sadece hekimlerin/sağlık emekçilerinin değil, aynı zamanda hastaların yaşamlarını da riske attığını hatırlatıyor; sağlıkta şiddete karşı etkili yasa, güvenli ve sağlıklı çalışma alanları talebimizi yineliyoruz.

Ancak öncelikle TBMM, Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı engelleyici önlemleri almak ve uygulamak zorundadır. sağlık çalışanlarına yönelik şiddet önleme yasasının çıkması için artık gerekeni yapmalıdırlar. Yapanın yanına kar kaldığı bu düzen son bulmalıdır.

2 SAĞLIK ŞEHİDİ OLAN BİR İL OLARAK BU HABERLERDEN BİZ UTANDIK AMA ŞİDDET FAİLLERİ ONLARIN SOSYAL MEDYA SİLAHŞÖRLERİ VE ETKİN ÖNLEMLERİ ALAMAYANLAR UTANMADI.