Yazıları ilgiyle takip edilen köşe yazarımız Hamza Küçük, 'En Anlamlı Galibiyet' başlıklı yeni yazısını samsun son haber okuyucuları için kaleme aldı.
En Anlamlı Galibiyet
Son haftalarda istemediğimiz sonuçlar aldığımızdan Trabzon maçının zor olacağı düşüncesi hakimken tek avantajımız iç sahadaki üstünlüğümüzdü. Tüm biletler satılmış, takım havaya girmiş, Gisdol'ün de hafta içi yaptığı; "maçın önemini biliyoruz" açıklaması olacak bu iş dedirtti.
Gisdol'un değişik bir antrenörlük tarzı var, ligdeki tek yabancı hoca olmanın hakkını fazlasıyla veriyor. Saha dizilişinde Soner Gönül'ün yerine Bola ile başlaması iyiydi. Şimdiye kadar Sonerle başlamasının nedeni, Soner'in defans özelliğinin fazla olması sanırım. Bola ofans yönü fazla olan bir oyuncu. Sürekli ileri çıkıyor, defans bloğunun solunda oynadığı gibi orta hattın solunda da oynayabilir. Defans hattında ileri çıkınca kademesinde Emre kaldı, Emre'nin de oyundan çıkacak kadar yorulmasının sebebi Bola'nın hücum desteğiydi. Drongelen Onachu'yu çok iyi etkisiz hale getirdi. Alim'in sakatlanması Yunus Emre için işaretti, uzun zamandır 11 oynamayan Yunus Emre de oyunun hakkını verdi. Yunus Emre ayaklarını çok iyi kullanan bir oyuncu, yaptığı hamleler ise tam usta işi. Samsun'un Yunus Emre'ye ihtiyacı var.
Orta sahada Taylan ve Bennasser hatasız oynadılar. Bennasser oyunu iki yönlü oynamayı öğrendi, Taylan da Trabzonspor geçişlerini iyi engelledi. Raman oyunun gereklerini yerine getirdi. Yerine giren Muya da aynı şekilde.
Maçın oyuncusu seçilecek olsa, o oyuncu Holse olurdu. On numara pozisyonunda oynayınca çok daha iyi işler yaptı. Bütün gollerde etkisi vardı. Marius yine bildiğimiz gibi, hücuma çıkarken verdiği daha doğrusu veremediği bir pas var, zaten onu da verse City'de oynardı.
İkinci yarının başında Zeki'nin geri pasında Alim'in müdahalesi eksik kalınca pozisyon verdik. Okan Milli Takıma çağrılmanın hakkını verdi. Trabzon için maçın kırılamama anıydı. Yediğimiz ilk golde ise herkes Onachu'ya odaklandı, kaleye gelen topda Okan topu göremedi bile.
İlk yarıyı önde kapatınca Trabzon ikinci yarı bir ara baskı kurdu. Bennasser ve Taylan orta sahada doğru yerde durunca pozisyon vermedik. Zaten 55. dakikadan itibaren de oyunu domine eden taraf bizdik. Hakkımız olan bir galibiyetti.
Taraftar da üstüne düşeni fazlasıyla yaptı. Koreografi eski günlere götürdü bizi.
Hakem bütün takdir haklarını Trabzon lehine kullandı.
Maç bitiminde Uğurcan'ın Gisdol'e tepki göstermesinin sebebi, Galatasaray maçındaki gibi 5 gol yemediği için olabilir.
Trabzon ve Samsun maçları Karadeniz derbisi olmanın ötesinde iki şehir mücadelesi gibi gözükür. Bunda da en çok Trabzonluların söylemi vardır. Bizim şu kadar kupamız var, şampiyonluğumuz var diye. Samsun her şehirden göç alan bir şehir. Belki de en çok Trabzon'dan göç almıştır. Samsun'dan Trabzon'a eğitim görmeye giden öğrenci sayısı çok azken Samsun'a okumaya gelen öğrenci sayısı oldukça fazla. Aynı şey ticaret için de geçerli. Bu rakamlar bile hangi şehrin daha önemli bir şehir olduğunu gösteriyor.
En çok küme düşen takım Samsunspor söylemi de var. En çok küme düşen takım bizsek en çok da lig çıkan takım biziz. Bizim şampiyonlukla, kupayla, küme düşmeyle işimiz yok. Başarıdan vareste bir sevgimiz var.
Kısaca; "Burası Karadeniz Burada Kral Biziz"?