Yazıları ilgiyle okunup takip edilen köşe yazarımız Akın Üner, 'Uzayan Pastırma Yazı: Samsun'u İklim Felaketleri Mi Bekliyor?' başlıklı yeni yazısını Samsunsonhaber okuyucuları için kaleme aldı.
Uzayan Pastırma Yazı: Samsun'u İklim Felaketleri Mi Bekliyor?
Şubat ayının ortası geldi, Samsun merkeze doğru düzgün kar düşmedi.
Bundan 20 sene öncesine kadar Samsun merkezinde senede en az bir defa sıkı bir kar fırtınası görülür, en az bir karış kar kaplar, hele bir de buz keserse günlerce kaldırımlar paten pistine dönerdi.
Şimdi öyle mi?
Söylemesi ayıp ben hala yazlık ayakkabıyla geziyorum.
Arabalara kış lastiği gereksiz yatırım!
Erik dalları çiçek açtı açacak.
*
Kendisini mayıs zanneden şubat hallerinin Samsun'a faydası olur mu, bunu fırsata dönüştürmek mümkün mü, birazdan hep beraber kafa yoralım.
Velakin kışın yağmayan kar, sonra birkaç saatte kentin tepesinden aşağı yağmur olarak düşerse vay halimize!
*
Bize ilkokulda Karadeniz iklimi diye öğretildi. Kışları bol yağışlı ve nispeten ılıman, yazları nemli ve ılıman diye bilirdik biz Samsun'un iklimini.
Asırlardır süregelen bu düzen, son on yıldır giderek değişiyor.
Yazları kurak geçiyor ve bazen tropikal seviyede ani yağışlar geliyor.
Kışın ise Akdeniz havaları!
*
Havaların bu değişik halleri, kentin altyapısından yetiştirilen tarım ürünlerine, sağlık sorunlarından su ihtiyacına, imar planlamasından afet yönetimine kadar pek çok konuyu yeniden düşünmemizi gerektiriyor.
Dahası değişimin ne kadar süreceği, son halinin ne olacağı, orta ve uzun vadede Samsun ikliminin neye benzeyeceği de bilinmiyor.
Belki bilim insanları ve meteorologların bu konuda bazı öngörüleri vardır ama bu henüz kamuoyuyla paylaşılmış değil.
*
Belki gelecekte küresel ısınmaya bağlı olarak deniz seviyesi yükselecek.
Kızılırmak Deltası kuş cenneti gibi alçak yerlere deniz suyu dolacak.
Bizim Atakum sahilleri, Kirazlık Organize sanayi kıyıları, Çarşamba deniz bandında kıyı kenar çizgisi değişecek.
Ve hatta, Batıparktan itibaren Belediyeevlerine kadar uzanan dolgu sahalarımız tehdit altına girecek.
Bilemiyoruz.
*
Değişen iklim nedeniyle Çarşamba ve Bafra ovalarında yetiştirdiğimiz ürün skalasında değişikliğe gitmek zorunda kalır mıyız acaba?
Denizlerimizde ve tatlı sularımızda yetişen balık türleri nasıl etkilenir?
Son dönemde fındık gibi ürünlere zarar veren kokarca filan gibi tarım zararlıları acaba iklimdeki değişim nedeniyle mi türedi?
Sıtma türü hastalıklara sebep olan sivrisinekler, bazı tropikal hastalıkları yayan sinekler de ortaya çıkabilir mi?
Mazallah, geçen yaz Yunanistan ve Libya'yı perişan eden ve binlerce can kaybına yol açan kasırgalar günün birinde Samsun'u da tarumar eder mi?
Bilemiyoruz.
*
İç Anadolu kentlerinde artan kuraklık, dünyanın başına dert olan küresel göç dalgaları gibi etkilerle Samsun'un nüfusu gelecekte beş milyona çıkabilir mi?
Veya Akdeniz kentlerimizin eski cazibesini yitirmesi halinde Karadeniz Bölgesinde turizm potansiyelinde büyük bir artış olabilir mi?
Bölgemizde pek alışık olmadığımız devasa orman yangınlarıyla biz de karşılaşır mıyız?
Bilmiyoruz.
*
Bildiğimiz tek şey, ninelerimizin bize öğrettiği geleneksel takvim artık geçerli değil.
Artık koca karı fırtınalarının, kırkikindi yağmurlarının, pastırma yazlarının ezberleri bozuldu.
Şu yerel seçim teranesi hele bir bitsin, seçilen yerel yöneticilerin bu yazdıklarım hakkında bilim insanlarının desteği ile bir araştırma yapması şart.
Yoksa?
Yoksasını yazmayacağım.
Allah hepimizi muhafaza eylesin.