Samsun'da mübadelenin 101'inci yıl dönümünde Samsun Tütün İskelesi'nden denize çelenk bırakılıp, karanfiller atıldı.
Samsun Mübadele Derneği tarafından Yunanistan ile mübadelenin 101'inci yıl dönümü nedeniyle Samsun Tütün İskelesi'nde bir tören düzenlendi. Samsun Mübadele Derneği Başkanı Kadir Tatar'ın açılış konuşması ile başlayan törene, AK Parti İl Başkanı Mehmet Köse, AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Halit Doğan, CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ, CHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cevat Öncü, İYİ Parti İl Başkanı Hasan Aksoy, İYİ Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İmren Nilay Tüfekçi, İlkadım Belediye Başkanı ve İYİ Parti İlkadım Belediye Başkan Adayı Necattin Demirtaş'ın yanı sıra çok sayıda partili ve vatandaş katıldı.
İstiklal Marşının okunması ve saygı duruşu ile başlayan tören, Türkiye'deki mübadil kuruluşların ortak açıklamasının okunması ve ardından denize çelenk bırakılması ve karanfillerin atılması ile devam etti. Törende Mübadil kuruluşların orta açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
Türkiye ve Yunanistan arasında 30 Ocak 1923'te Lozan'da imzalanan Türk-Yunan Mübadele Sözleşmesi, iki ülke arasında barışın temelini atmış, ancak yaklaşık iki milyon insanı vatanlarından koparmıştır. Bu sözleşmeyle Türkiye'den Yunanistan'a göç eden Rum/Ortodokslar ile Yunanistan'dan Türkiye'ye göç eden Türk/Müslümanlar, uluslararası bir hukuki terim ile mübadil adını almıştır. Mübadiller, yeni yurtlarında zorluklarla mücadele etmiş, ama Türkiye Cumhuriyeti'nin inşasına ve ilerlemesine önemli katkılar sağlamışlardır. Mübadillerin doğdukları topraklarda bıraktıkları ve hayatlarını tamamladıkları yeni yurtlarına taşıyabildikleri kültürel miras, iki ülke arasındaki ortak tarih, kültür ve sosyal bağların bir özeti gibidir.
Bugün, Lozan'da imzalanan Mübadele Sözleşmesi'nin 101. yılı, mübadillerin anavatana dönüşünün ise 100. yılıdır. Bu tarihi günü hatırlamak, hatırlatmak; anmak ve anlamak istiyoruz. Mübadele, sadece Türkler ve Yunanlılar için değil, hiç kuşkusuz tüm insanlık için önemli dersler içermektedir.
Bu tarihi olay, göç, savaş, barış, insan hakları, kültürel çeşitlilik, kimlik, aidiyet gibi konuları gündeme getirdiği kadar, ayrıca iki ülke arasındaki dostluk ve işbirliğinin güçlendirilmesi için bir fırsat sunmaktadır.
Biz mübadiller, Cumhuriyetimizin bizi bir arada tutan en değerli unsur olduğunu vurguluyoruz. 100 yıldır coğrafyamızı saran ateşlerden bizi koruyan Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yürüdüğümüzü belirtiliyoruz. Göçlerin en önemli nedeninin savaşlar olduğunu hatırlatıyor, tüm politikacıları "Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir" felsefesini benimsemeye, dünya halklarını da 'yurttan sulh, cihanda sulh' şiarını özümsemeye davet ediyoruz.