Samsunspor konulu yazıları ilgiyle okunup takip edilen köşe yazarımız Hamza Küçük, '89 Ruhu ve Fenerbahçe Maçı' başlıklı yeni yazısını samunsonhaber okuyucuları için kaleme aldı.
89 Ruhu ve Fenerbahçe Maçı
Futbol kültürel bir olay. Takımlarla özdeşleşen olaylar, hikayeler, karakterler vardır. Bazıları kuruluşla ilgili, okul, dernek, kolej gibi hikayelerle olabildiği gibi bazıları da yaşanmışlıkla ilgili oluyor. Bizim hikayemiz de maalesef yaşanmışlıkla veya yaşanamamışlıkla ilgili. Tam 4 büyüklerin devrini bitirecekken yarım kalan bir hikaye. Eğer Samsunspor bir insan olsaydı bu kişi Rahmetli Emin Kar olurdu. Samsunspor gibi; formunun zirvesindeyken futbola veda eden bir yıldız. O Emin Kar ki, Samsun'da doğmasa bile "Gidebilirdim, gitmedim, gitmeyeceğim. Öldükten sonra da burada yaşayacağım" diyerek Samsunda doğanlardan daha çok şehrinin takımına sahip çıkan, takım kayyuma kalmasın diye kaptanlığını göstererek takımına sahip çıkan bir aidiyet. 20 Ocak kazasını hatırlayan, Samsunspor'a destek olan herkese saygıyla.
20 Ocak haftasında hatırladığım kadarıyla yenilmiyoruz. Bu maçta da yenilmemek güzel. Futbolu güzel yapan taraf evdeki hesapların çarşıya uymaması. Maçtan önce kim ne derse desin favori Fenerbahçe'ydi. Takımda çok fazla eksik oyuncu vardı. Ve Fenerbahçe kadro olarak çok üst düzeyde. Maça iyi de başladılar. Buldukları erken gol onları rehavete de sürükledi. Ama Samsunspor oyundan kopmadan, oyunu çirkinleştirmeden mücadele etti. Çok pozisyon bulamasak da maç 1-1 olunca acaba "Fener'i yener miyiz"e döndü iş.
Gisdol eldeki malzemeyle iyi iş çıkardı. Maça Bola ile başlaması, Bola'nın da iyi oyunu taraftara nefes aldırdı. Devre arası sarı kartı olan Marius'u oyundan alması tedbirli olduğunu gösterdi. Bir ara maç 1-1 olunca Beşiktaş maçındaki oyuncu değişikliğini yapamamamız gibi olacak sandık. Fener baskıyı arttırınca Fofana Osman hamlesi yerindeydi ama biraz geç geldi. Onun haricinde çok fazla da opsiyonu yoktu, olanı iyi kullandı. Emre Kılınç ilk yarılarda tutuk başlıyor, ikinci yarı daha baskılı ve istekli oynuyor. Holse her hafta üstüne koyarak gidiyor. Maçın son 30 dakikalık bölümünde geçen haftalarda ağır kalıyor diye eleştirdiğimiz Alim, Bola, Bennasser, Okan üst düzey performans gösterdiler.
Alınan 1 puanın altın değerinde olabilmesi için Kayseri maçının kazanılması gerekiyor. Maçın başlangıcında bizim oyunculardan bazıları zeminden dolayı kaydılar. Maçtan önce zemini kontrol edip uygun krampon giymeleri gerekirdi. Eğer akıllarına gelmediyse sıkıntı, akıllarına geldi de yanlarında uygun krampon yoksa daha büyük sıkıntı demektir. Mustafa da oyuna girince benzer şekilde ayağı kaydı. Ufak gibi gözüken ama önemli ayrıntılar, maç kazandırır, maç kaybettirir. Aman dikkat.
Merak ettiğim en önemli şey; Türkiye Futbol Federasyonu sadece Samsunspor taraftarına mı ceza kesiyor. Trabzon maçında 15 dakika boyunca Samsunspor tribününe tiz ses dinlettiler, maç bitince en son deplasman tribünü salındığı için deplasman tribününe son ses müzik dinletmenin bir yaptırımı olmalı. Aynısını Fenerbahçe maç bitiminde de yaptılar. Federasyon temsilcisi bunlara dikkat etmez mi? Federasyon bunları incelemez mi? Aynısını Samsunspor stadında yapsak bize saha kapatma cezası gelir. Bize yapılınca Trabzon deplasmanında Sasmsunpor'a ceza verildiği gibi alkış tutuyorlar.