Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, memleketi Bartın'da kara para ve terörün finansmanıyla ilgili suçlarla ilgili yaptığı açıklamada, 'Yargıya intikal eden, soruşturmalara intikal eden MASAK raporları çerçevesinde kara parayla ve terörün finansmanı suçuyla yargımız da kararlı bir şekilde mücadelesini sürdürüyor' dedi. Bakan Tunç, anayasa değişikliği ile il
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, AK Parti Bartın Kadın Kolları Başkanı Evren Ayvaz'ın babası emekli öğretmen Hasan Ayvaz'ın (70) cenaze törenine katılmak için geldiği Bartın'da fenomenlerle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gündeme gelen kara para aklama ve terörün finansmanı gibi suçlar hakkındaki davalar konusunda açıklama yaptı. Kara para ve terörün finansmanı gibi suçlarla İçişleri, Maliye ve Adalet Bakanlığı'nın koordineli bir şekilde mücadele yürüttüğünü hatırlatan Bakan Tunç, 'Kara paranın aklanması ve terörün finansmanı suçuyla mücadeleyle ilgili olarak, yürütülen soruşturmalar var. Bu soruşturmalar kapsamında özellikle yargıya intikal eden davalar da söz konusu oluyor. Biliyorsunuz terörün finansmanının önlenmesiyle ilgili kanunlarımızda ve kara paranın önlenmesiyle ilgili kanunlarımızda önceki yasama döneminde düzenlemeler yapılmıştı. Özellikle bu suçların önlenmesi ve bu suçlarla daha etkili mücadele bakımından, özellikle mali eylem görev gücü bakımından Türkiye'nin hak etmediği gri listeden çıkması noktasındaki mücadelemiz de sürüyor. Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, bu konuda 3 bakanlığımız koordineli şekilde çalışmalarını sürdürüyorlar. Bu kapsamda tabii yargıya intikal eden, soruşturmalara intikal eden MASAK raporları çerçevesinde kara parayla ve terörün finansmanı suçuyla mücadele noktasında yargımız da kararlı bir şekilde mücadelesini sürdürüyor. Bu konuda yargıya intikal eden hususlar olduğunda gecikmeksizin sonuçlanması noktasında kararlılık da sürüyor' dedi.
'Anayasa'da madde sayısından fazla değişiklik yapıldı'
Bakan Tunç, gazetecilerin mevcut anayasanın değişikliği ile ilgili sorusu üzerine ise, 'Anayasamızda son 21 yılda gerek 2010 Anayasa değişiklikleri ile gerekse 2017 Anayasa değişiklikleriyle çok önemli reform sayılabilecek düzenlemeler yapmıştık. Özellikle yargı birliğinin sağlanması, askeri yargının kaldırılması, Anayasa Mahkemesi'nin Hakimler Savcılar Kurulu'nun Yüksek Askeri Şura'nın yapısının demokratik hukuk devleti ilkesine uygun düzenlemelerin yapılması, temel hak ve özgürlüklerin alanının genişletilmesi, kişisel verilerin korunmasına yönelik, özel hayatın korumasına yönelik, yine bireysel başvuru, bilgi edinme hakkına ilişkin çok sayıda düzenlemeler, kadın hakları, çocuk hakları, sıkı yönetimin anayasadan çıkarılması yine darbecilerin yargılanamayacağına ilişkin hükmün Anayasa'dan çıkarılması gibi çok sayıda reform sayılabilecek, sessiz devrim sayılabilecek, Anayasa'mızın vesayetçi ruhunu ortadan kaldırmaya yönelik önemli düzenlemeler yaptık. Ancak tabii bu değişiklikler ve önceki dönemlerde yapılan değişikliklerle yaklaşık 184 değişiklik yapıldı. Anayasa'mızda 177 madde var, madde sayısından daha fazla değişiklik yapıldı' şeklinde konuştu.
'Darbecilerin yaptığı bir Anayasa'
Bakan Tunç, mevcut Anayasa'nın darbecilerin yazdırması nedeniyle bile değişiminin gerekli olduğunu ifade ederek, 'Tabii Anayasa'mızdaki bu çok sayıdaki değişiklik maddeler arasında da yeknesaklığı bozdu. Bunun da tabii uygulamada birtakım sorunlara yol açtığını da hep beraber görüyoruz. İşte en son Yargıtay, Anayasa Mahkemesi arasındaki görüş farklılıkları bu anlamda bu yeknesaklığın bozulması, bir kere yeni Anayasa'ya da ihtiyaç duyduğumuzu gösteriyor. Ama en önemlisi de darbecilerin yaptığı bir Anayasa. Dolayısıyla serbest tartışma ortamında yazılmamış bir Anayasa. Sadece darbeciler tarafından yazdırılmış olması bile yeni bir Anayasa'nın gerekliliğidir. Bu anlamda da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bunun için mutabakat gerekir. İnşallah bu mutabakat da sağlanır. 28'inci yasama döneminde temennimiz bütün partiler uzlaşarak milletimize olan bu borcu yerine getiririz' diye konuştu.