Sol Parti Samsun İl Örgütü, Samsun Sosyal Güvenlik Kurumu önünde 'Sefalet Ücretini Reddediyoruz, Haklarımız için Mücadeleye!' pankartları ile asgari ücret eylemi gerçekleştirdi.
Asgari ücret görüşmelerinde pazarlığın açlık sınırın altında kalan bir rakamdan başlatılmasını protesto eden Sol Parti Samsun İl Örgütü, tarafından gerçekleştirilen eylemde, "Asgari ücret komisyonu ilk toplantısını geçtiğimiz hafta gerçekleştirdi. 18 Aralık, bugün ise ikinci toplantısını yapacak bu komisyonun bir tarafı patron temsilcileri ve patronlar ne istediyse veren AK Parti'nin çalışma bakanının başında olduğu hükümet heyetidir. Diğer taraf ise işçiyi temsilen o masada oturmasına rağmen pazarlığı açlık sınırından başlatacaklarını söyleyerek işçilerin iradesine ve gerçek taleplerine gözlerini kapatan Türk-İş heyetidir" ifadelerine yer verildi.
Sol Parti Samsun İl Örgütü Sözcüsü Şafak Yeşiltepe yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Bu düzlemde; asgari ücret görüşmeleri, insanca yaşam talebiyle daha çok sömürme hırsının uzlaşamayacağını bugün bir kez daha gözler önüne seriyor!
Asgari ücret görüşmeleri, açgözlü sermayenin emekçilere sefalet dayatmaktan başka bir amacı olmadığını gösteriyor!
İnsanca yaşamak ve haklarımızı kazanmak için işçiler, köylüler, emekliler, tüm emekçiler olarak birleşerek mücadele etmekten başka bir yol yok!
Uydurma enflasyon hedefinin asgari ücret çıtası olarak belirlenmesi ve asgari ücretin yılda bir kez belirlenmesi on iki aylık soygun ve sefalet demektir.
Türkiye'de asgari ücretli çalışanların oranı %50'lere asgari ücret civarında ücret alanların oranı ise %60-70'lere dayanmış durumdadır. Türkiye asgari ücretliler ülkesine dönüşmekte ve emekçi halk her geçen gün yoksullaşmaktadır. Asgari ücretin ortalama ücrete dönüştüğü bu tablo hesaba katıldığında bu tüm emekçiler için sefalet anlamına gelmektedir.
Bir avuç sömürücü adına iktidarı yürütenlerin emekçilerin yüzünü güldürecek bir ücret belirleyemeyeceği açıktır.
- Asgari ücret anayasada yer aldığı şekilde insanca bir yaşamı sağlayacak düzeye çekilmeli, enflasyondan kaynaklı tüm kayıplar ay ay telafi edilmelidir.
- İşçilerin emeğiyle, kanıyla, canıyla büyüyen ekonomiden tüm çalışan ve emeklilere refah payı garanti edilmelidir.
- Açgözlü sermayenin ihtiyaçlarını çoğulculuk kisvesi altında meşrulaştırmaya çalışan anti-demokratik komisyon yapısı değişmeli, çalışanların yarısına ulaşan asgari ücretlilerin seslerini doğrudan duyuracağı gerçek bir sözleşme yapısına geçilmelidir.
- Tekel kârlarıyla, teşviklerle, vergi muafiyetleriyle semiren patronlardan servet vergisi alınmalıdır.
- Açlığa mahkûm edilen emeklilerin ücretleri, en düşük emekli aylığı asgari ücret olacak biçimde belirlenmelidir.
İşçiler, köylüler, emekliler, emekçiler olarak insanca bir yaşam için asgari ücret hakkımızı birleşerek kazanalım !