Gelecek Partisi'nin Samsun 2. Olağan Kongresi'ne katılmak üzere Samsun'a gelen Genel Başkan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, önemli açıklamalarda bulundu. AK Parti Hükümetini eleştiren Davutoğlu, Türk halkının ekonomik olarak zor bir dönemden geçtiğini buna rağmen ülkede otoriterleşmenin yapısal hale geldiğini ifade etti.
Demokratik sistemin bozulup otoriterleşmenin yaygınlaşmaya başladığı bir dönemde AK Parti'den ayrıldıklarını belirten Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, bugün bu otoriterleşmenin artık yapısallaşmasını tamamladığı bir dönemin yaşandığını açıkladı.
Samsun 2. Olağan Kongresi'nde konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Türk halkının yoksullaştığını ifade ederek, "Biz altı arkadaşımızla birlikte AK Parti'den ağır bedeller ödeyerek ihraç edildik. Ardından Anadolu'nun her yanında gidişattan rahatsız olanlar ve bu gidişatın Türkiye'yi bir karanlığa götürdüğünü fark edenler ayağa kalktılar ve gelecek partisini kurdular. Neyde bu gidişat? İnsan hak ve özgürlüklerinin temelinde demokratik sistemin gittikçe bozulduğunu ve otoriterleşmenin yaygınlaştığını gördük. O günden bugüne baktığımızda, otoriterleşme artık yaygınlaşma değil, yapılaşmasını tamamlama dönemine gelmiştir" dedi.
"Türkiye zor bir dönemden geçiyor"
Türk halkının ekonomik olarak zor bir dönemden geçtiğine dikkati çeken Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, "Damat bakan döneminde ekonominin kaynakları belirli bir kesime yönlendiriliyordu. Bugün Kur Korumalı Mevduat adı altında 700 milyar Türk Lirası hiçbir şey üretmeyen bir kesimi artırdı. Çiftçilerimiz ızdırap çekiyor. Ekimi nasıl yapacağını ve gübreyi nasıl ekeceğini, tohumu nasıl alacağını, mazotu traktörüne nasıl dolduracağına yönelik kaygılar duyarken, hayat boyu hiçbir şey üretmemiş kimselere bu devletin merkez bankasından 700 Milyar Tür Lirası ödendi. Üreticilerin ve emekçilerin yok sayıldığı bir dönem yaşanıyor. Emeklilere sadaka niteliğinde ikram dağıtmaya kalktılar. Emeklinin hiçbir şeye ihtiyaç duymadan hayatını sürdürebilmesi gerekir. Sanayi ve teknoloji çarkları durmuş, işçilerimiz, memurlarımız mutsuz, ev kadınları akşam ne pişireceğini düşünmenin derdinde. Karanlık bir bulut her yeri kaplamış durumda" diye konuştu.
"Gelecek partisini bir umudun meşalesi olsun diye kurduk"
Samsun'un bir meşale şehri olduğunu dile getiren Ahmet Davutoğlu, "Samsun'a geldiğimde bu şehrin bir meşale şehir olduğunu söylemiştim. Neden meşale? Yine çok karamsar bir dönemden geçerken Gelecek Partisi ile bir umudun meşalesini yakan teşkilat mensubu arkadaşlarım. Meşale olmasaydı, umut derdim. Neden biliyor musunuz? Karamsarlığın yer aldığı bir dönemde, insanların yarınlarıyla ilgili büyük kaygılar taşıdığı bir dönemde, karanlık gecelerin sabahının ne zaman geleceğini düşündüğü bir dönemde, en ihtiyaç duyulan şey umuttur. Her şeyi kaybedebiliriz ama tekrar kazanabilirsiniz. Siyasi gücünüz vardır kaybeder ama yine kazanabilirsiniz. Ama bir şeyi kaybedersek yerine bir şey koymak mümkün değildir. O da umuttur. Umudun bittiği yerde gelecek yoktur. Biz gelecek partisini bir umudun ışığı olsun diye kurduk" şeklinde konuştu.
"İstiklal için mücadele edenleri saygı ve hürmetle selamlıyorum"
Milli Mücadelenin başladığı kentte olmanın gururunu yaşadığını ifade eden Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Milletimizin tarih içindeki en büyük sınamalarından geçtiği bir dönemde, limanlarımızın işgal edildiği, vatan topraklarının birçoğunun düşman zulmü altında ezildiği bir dönemde buna dur diyecek ve bu memleketi kurtaracak bir lider ve bir topluluk ve de yeni bir öncü hareket her zaman için Anadolu'nun her yanında ve bütün mazlum dünyada beklentiler sürerken, Bandırma Gemisiyle Samsun'a gelen ve Samsun'da İstiklal Meşalemizi yakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere bütün bu meşalenin peşinden yürüyüp, istiklal için ayağa kalkanları saygıyla ve hürmetle selamlıyorum."