Marina Dayanışma Platformu: 'Belediye mi? Emlak Şirketi mi?'

Marina Dayanışma Platformu: 'Belediye mi? Emlak Şirketi mi?'

Samsun Marina Dayanışma Platformu, Samsun Büyükşehir Meclisinde kabul edilen marina projesini protesto etmek amacıyla Samsun Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı önünde eylem düzenledi.

Protesto eyleminde konuşan Marina Dayanışma Sözcüsü Dr. M. Nedim Ecevit, Büyükşehir Belediyesi'nin kamu yararına hizmet etmediğini, belediye gibi değil, emlak şirketi gibi hareket ettiğini söyledi. Kurupelit Marina doldurulma projesinin Atakum sahilini nasıl yok edeceğini üzerine defalarca açıklama yaptıklarını hatırlatan M. Nedim Ecevit, "Ancak değişen hiçbir şey olmadı. Bugünkü basın açıklamasında bu dayatmacılığın, şehri, halkı ve bilimsel çevreleri umursamazlığın başkahramanından söz etmek istiyorum" dedi.

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir'in, belediye başkanlığını toplumun ve şehrin beklenti ve ihtiyaçlarını gözeterek yapmadığın dile getiren Marina Dayanışma Platformu Sözcüsü Nedim Ecevit, "Mustafa Demir, belediyecilik kültürüne yakışır şekilde davranmıyor, belki de davranamıyor. Sayın Demir, halkın derdine çare olmak, halkın mutlu bir kent yaşamı sürmesinin olanaklarını sağlamak için yüzlerce yapması gerekenleri yapmıyor .(Örn. Her yağmurda ortalığı sel götürmesini önlemek için alt yapı gibi.) Ne yapıyor? Halktan, bilimsel çevrelerden köşe bucak kaçarak, tüm belediye olanaklarını kullanarak, park demeden, yeşil alan demeden, vadi demeden, deniz demeden yıkıyor- dolduruyor- betonlaştırıyor. Bu haliyle de Sayın Demir, belediye başkanı olduğu halde 'Belediye Başkanı diğilmiş' gibi yapıp Emlak şirketi işletir gibi davranıyor. Tabii komisyondaki ve belediye meclisindeki, çoğunluğu oluşturan biat kültürü de 'toplanıyormuş' gibi yapıyor" diye konuştu.

Marina Dayanışma Platformu: 'Belediye mi? Emlak Şirketi mi?'

Marina Dayanışma Platformu Sözcüsü Ecevit sözlerini şöyle sürdürdü:

Konuların detayını bilmeden, merak da etmeden, sayısal basiretsizlik nedeniyle parmaklar komuta göre, kalkıp iniyor. Konu her ne ise Hoop! Sayın Mustafa Demir'in istediği gibi kabul ediliyor. O da bildiğini okuyor. Bildiği malum, herkes biliyor. Yaklaşık 5 yıldır yaşanan bu.

Elbette Belediyeler de, şehrin kamuya ait gayrimenkulleri üzerinde tasarruf gösterebilirler. Ama bu tasarruf Kamu yararınadır. Halk öncelenir. Bunun için de halkın ve şehirdeki bilimsel odaların görüşü onayı alınır. Bakıyoruz; Sn. Mustafa Demirin böyle bir gailesi, belediyeciliğin olmazsa olmazı olan, KAMU YARARI -ŞEHRİN çıkarları Yok! Ne var? RANT var, belli grupların çıkarı var, beton var! Yani, Belediyecilik yerini Emlak Şirketi zihniyetine bırakmış.

Atakum Kurupelit Marina proje değişikliği konusunda Ulaştırma Bakanlığı Atakum ve Büyükşehir Belediye Meclislerine ve pek çok kuruma ayrı ayrı görüş sordu. Genel etik ve temayül şudur ki; Önce ilçe belediyesi toplanır, eğer proje değişikliği, ilgili ilçede onaylanmazsa, artık büyükşehir ısrar etmez.

Öylemi oldu, elbette HAYIR! Söz konusu Sayın Mustafa Demir olunca orda kanun, hukuk, mahkeme kararı, etik, halkın mağduriyeti gibi kavramların beklemek hayaldir, saflıktır. Uyulmaz!

İşin içinde rant olunca, Sn. Mustafa Demir, konuyu 11.10.2023 tarihinde apar topar komisyon toplantısına gündem dışı olarak ekletti.

Bu projenin, Samsun'un kıyı şeridi ve kumsalı için vahamet olacağını, hem Dereköy balıkçı barınağındaki yaşanmışlıktan hem de bilimsel rapor ve modellemelerle bilen ve bu konuda epey mesai harcayıp kafa yoran Samsun Akademik Odalar Birliğindeki İlgili oda temsilcileri olarak, gerektiğinde söz alıp, bu projenin hatalarını, nelere mal olacağını büyükşehir belediye komisyonuna anlatmak için, komisyon toplantısına katılmak istedik. Ancak, toplantıya alınmadık. Başkan Mustafa Demiri'ni isteğiyle,  2872 sayılı Çevre kanunu madde 3 de ve 5393 sayılı Belediye kanunu madde 24 belirtilen, halkın ve meslek odalarının katılım hakkı gasp edildi. Nazik bir şekilde bilimsel odaları ve halkın temsilcileri kovuldu. Sn Demir, bir kez daha, kanun tanımayacağını deklere etmiş oldu.

Sayın Mustafa Demir, mesajı; 2 şekilde yorumlanabilir. Ya, halkın görüşü, bilimsellik, şehir sahilinin mahvolması falan bilmek istemiyorum, diyor. Ya da, hepsini biliyorum, yine de yapıyorum, demek istiyor. Elbette, her ikisinin de,  sağlıklı bir düşünce olmadığı, telaşa kapıldığı ortada. Ama onun bu davranışının altında, Komisyondaki, basiretsiz biat parmakların, konu hakkında bilgisi olmayan üyelerin, aklı karışır mı?, çekincesi olduğu  da başka bir gerçek.. Yani, hep yaptığı gibi, bu kanun tanımaz davranışın anlamı, dediğim dedik çaldığım düdük. Ben ne dersem o olur, demek.

Parti ortağı MHP li komisyon üyeleri, dolum sonrasında Atakum sahilinin nasıl bir vahametle karşılaşacağını anlamış, öğrenmiş olacaklar ki, çekimser kaldılar.

Değerli Samsun halkı, aslında, Sn Demir'in bu yaptığı kendini ele veren bir davranış. Bu proje Samsun'un lehine olan iyi bir proje olsa, Sn M. Demir neden çekinsin ki? Neden komisyona Akademik odaların girmesini engellesin ki? Kim ne konuşursa konuşsun aslanlar gibi projenin arkasında durur, yaptığını da çıkar dünya aleme anlatır. Kim isterse halk önünde, basın önünde tartışırdı. Ama yanlış olduğunu biliyor, bile bile yapıyor. Onun için arkasında duramayacağı kararları da, bugün yaptığı gibi, elindeki imkânla, ört bas edip kimseyi konuşturmamaya, kimseden fikir almadan kapı arkasında oldubitti ile halletmeye çalışıyor.

Biliyor ki bu proje halk için değil, rant için keyfi oluşturulan bir proje. Emlak şirketi tarzı proje. Biliyor ki, ülke bu denli ekonomik krizdeyken, deprem bölgesinde hala aç, açık insanlar inlerken, milyonlarca doları şehre hiçbir kazancı olmayan, onda bir maliyetle halledebileceği bir projeye harcatmaya kalkıyor. Biliyor ki, Samsun' un bunca derdi varken, her yağmurda ortalığı sel götürürken, en borçlu belediye konumundayken, bu şehir için kötü sonuçları olacak fantezi projeyi kişisel inadı ile dayatıyor.

Sayın Mustafa Demir için üzüldüm. Akademik odalarla bilimle kavgalı, gerçeklerle ve halkla yüzleşmekten kaçan bir Büyükşehir Belediye Başkanı.

 Ama en çok da Samsun'umuz için üzüldüm.Samsun şehri  için beş yıllık kara leke dönemi.Bu canım şehre, böyle bir Büyükşehir Belediye Başkanı, şehrimiz bu zulmü hak etmedi. Gördük ki şehir sadece doğal afetlerle harap olmuyormuş.

Daha da iyi anladık ki, halkı daha fazla bilinçlendirmek ve bu yaptığı yanlış uygulamaları daha iyi anlatmak zorundayız. Tarih göstermiştir ki; Dünya' da hiç bir yönetim bilimle, halka inatlaşarak istediğini yapamaz. İnanıyoruz, Samsun halkı gereğini yapacaktır!

Samsun Valiliğini konuya duyarlı olmaya davet ediyoruz.

Samsun AKP il yönetiminin bu duruma seyirci kalmalarını, halk ne diyor, bilimsel çevreler ne diyor bir anlayalım, haklı olabilirler mi? dememelerini,kınıyoruz!. Büyükşehir Belediye başkanlığı öylesine bir makam değildir. Yaz boz tahtası da değildir. Başkanın yanlışları şehri bitirir, desteklenmez. Hele de, sürekli yanlış içindeyse ve kimseyi dinlemiyorsa hoş görülmez. Birebir Dereköy Balıkçı Barınağı ile aynı zihniyet. Yaşadık biz bunu. Samsun sahilinin yok edilme projesine seyirci kalınmaz.

"TÜRKİYE YÜZYILINI"  rant alanları açmak için; mahkeme kararlarını dinlemeyerek, kanunları göz ardı ederek, dolgu sahalarıyla sahilleri yok ederek, halkı hiçe sayarak, önünüze gelen yeri kamulaştırarak mı sağlayacaksınız? Tüm AKP Genel Merkez yöneticilerini, il yönetimini ve Büyükşehir Belediyesi meclis üyelerini, basiretli olmaya ve sağduyuya davet ediyoruz.  Partinizin genel başkanına, Cumhurbaşkanının bu konuda söylediklerine bari kulak verin!