İnsanların son depremden sonra büyük oranda duyarlılıklarının ve endişelerinin artması nedeniyle uzmanlara oturdukları mekanların güvenli olup olmadıklarını soruyor. Jeofizik Yüksek Mühendisi Cemal Uğurtay, her gün onlarca kişinin sorunlarını yanıtlıyor.
6 Şubat'da 7.6 ve 7.7 şiddetinde meydana gelen ve 11 ilde yıkıcı etkiler yaratan deprem felaketinin ardından bütün Türkiye'de vatandaşın en merak ettiği konuların başında, oturduğu evin ve bulunduğu yerin depreme karşı güvenli olup olmadığı geliyor.
İnsanlar deprem felaketinden sonra tedirginlikleri had safhaya çıktı. Birbirinden farklı uzmanlar deprem felaketinin nedenleri hakkında yorumlar yaparken bazı uzmanlar ise yaşanan depremin psikolojik etkilerinin üzerinde duruyor. Tedirginliği iyice ardan vatandaşın en merak ettiği konuların başında ise oturduğu konutun ve bölgenin depreme ne kadar dayanıp dayanmadığı.
45 yıldır ülkemizin çeşitli yerlerinde ve bölgemizde jeofizik araştırmaları yapan Jeofizik Yüksek Mühendisi Cemal Uğurtay, günde en az 30-40 kişiden gelen aramalara yanıt veriyor. Türkiye'nin her yerinden kendisine ulaşanlara yardımcı olmaya çalıştığını belirten Cemal Uğurtay, sabah erken saatlerden gece geç saatlere kadar birçok kişinin son yaşanan depremden sonra duyarlıklarının ve endişelerinin arttığını söyledi.
Her sınıftan insan arıyor!
Vatandaşların oturdukları mekanların ve bulundukları alanların depreme güvenli olup olmadığını merak ettiklerini ve bu davranışın son günlerde yoğun bir şekilde yaşandığına dikkati çeken Cemal Uğurtay, "Genelde beni messanger'da bu konuda uzman olduğumu bildiklerin çok sayıda kişi arıyor. Sabah saatlerinden gece geç saatlerine kadar öğrencisinden esnafına, öğretmeninden akademisyenine kadar çok sayıda arayanlar oluyor. Mekanlarının ya da oturdukları alanların ne kadar sorunlu olup olmadığını merak ediyorlar ve bu konuda cevap arıyorlar. Öncelikle bu çabalarının nedeni korkudan kaynaklanmaktadır bu da gayet tabi ve normal bir durumdur" diye konuştu.
İnsanların endişelerinden dolayı sordukları yanıtlarken son derece itinalı davrandığını belirten Cemal Uğurtay, "Çünkü insanların öncelikle korku ile bu şekilde sorulara yanıt bulmaları da çok normal bir durum değildir. Bunun için öncelikle, beni arayanlardan bulundukları yerin konumunu talep ederek cevap vermeye çalışıyorum. Gerekirse telefon numaramı verip detaylı bilgi istiyorum. Bu detaylı bilgide, önemli olan o yerin zemin bakımından ne olduğunu, binalarının temelinin nasıl yapıldığını, inşaatın zemin durumuna göre yapılıp yapılmadığı konular öncelikle önem taşıyor" şeklinde konuştu.
Cemal Uğurtay, güvenlik için en önemli konu başlıklarını şu şekilde sıraladı:
- Zemin etüdü yapılmadan evvel, geniş manada o çevrenin jeolojik yapısı önem taşıyor.
Zemin etüdü yapılsa bile, ana zeminin derinliklerinde ne olduğu bilinmiyor. 3 metre
toprak alınıp laboratuvarda zemin emniyet bileşenleri tespit ediliyor. Ayrıca daha detaylı bilgi için 15-20 metrelerde de sondaj yapılıyor, bazı yerlerde bu durum geçerli ve yeterli olsa da, daha derinlerdeki problemli arazilerde bu yetersiz kalabiliyor.
- Daireyi almadan önce; Belediyeden buranın imar durumunu öğrenmek gerekiyor. (Arazinin üzerine zemin durumuna göre temelin nasıl olup, kaç katlı bina yapılacağı ve ne şekilde yapılacağı öğrenilebilir).
- Bitmiş bina alma durumunda ise de, bu konuların önceden araştırmasında fayda vardır.