45 yıldır ülkemizin çeşitli yerlerinde ve bölgemizde jeofizik araştırmaları yapan Jeofizik Yüksek Mühendisi Cemal Uğurtay uyardı. Uğurtay, Samsun'da hangi bölgelerin ve binaların riskli olduğunu bir bir açıkladı!
1999 yılındaki depremde, Kuzey Anadolu Fay Hattının Düzce, Kocaeli, İstanbul üzerinden bölgedeki enerjiyi boşalttığını belirten Jeofizik Yüksek Mühendisi Cemal Uğurtay, bu nedenle İstanbul değil, 80 yıldır uyuyan Ladik'te Kuzey Anadolu Fay Hattının enerji birikimi yaptığını belirterek uyarılarda bulundu.
Günlerdir Türkiye'de deprem felaketi üzerinden bir takım tartışmaların sürdürüldüğünü, ancak uzman olarak yorumda bulunanların Ladik, Havza, Erbaa ve Taşova'dan bahsetmediklerini belirten Jeofizik Yüksek Mühendisi Cemal Uğurtay, Kuzey Anadolu Fay Hattının Orta Karadeniz Bölümüne yönelik olarak hiç bir kimsenin uyarıda bulunmamasının büyük bir eksiklik olduğunu belirtti. Uğurtay, 1943 yılında 7.2 şiddetinde gerçekleşen ve binaların yüzde 75'ni yerle bir eden büyük Ladik depremini hatırlatarak, o tarihten bu yana 80 yıldır uyuyan ve enerji biriktiren fayın aynı bölgede yaratacağı tehlikelere karşı özellikle Samsunlulara uyarılarda bulundu.
İstanbul'u değil, Ladik'i bekleyin!
7.6 ve 7.7'lik şiddetiyle Kahramanmaraş depreminin ardından yapılan tartışmalara eleştirilerde bulunan ve Türkiye'nin birçok yerinde olmak üzere Karadeniz'de de 45 yıldır jeofizik araştırmaları yapan Jeofizik Yüksek Mühendisi Cemal Uğurtay, insanların son yaşadığımız depremden sonra endişelenmelerinin normal olduğu kadar olası İstanbul depreminin yıkıcı etkilerinin olacağına yönelik tahminlerin de normal olduğunu belirtti. Uğurtay, "Ancak, İstanbul'dan önce 80 yıldır enerji biriktiren fay hattı nedeniyle insanların Ladik'te medyana gelebilecek depreme odaklanmaları gerektiğini söyledi.
Ladik'te beklenen olası depremin etkisinin en az 7 büyüklüğünde olacağını tahmin ettiğini belirten Jeofizik Yüksek Mühendisi Uğurtay, yıkımın etkisini azaltacak önlemlerin alınması gerektiğini ve yapılaşmaların bundan sonra bu tehlikeyi göze alacak şekilde sürdürülmesi gerektiği uyarısında bulundu.
Samsun'un büyük bir bölümü risk altında
Samsun'da yapılaşmanın ve yerleşimin yoğun olduğu büyük bir bölümün risk altında olduğunu açıklayan Cemal Uğurtay, "Canik'in üst kısımları, Kalkanca ve Baruthane'nin üst kısımları ile Pelitköy'ün dışında, Samsun Yüzüncüyıl Bulvarı'nın üstünde kalan mahallelerin birçoğu, bilhassa Çatalarmut zemini Neojen dediğimiz Jimpsli (tuzlu) seriden oluşmaktadır. Bu da Samsun'un büyük bir bölümünü riskli duruma getirmektedir. Örneğin Kıranköy'deki Toki'lerde; Toki 1 ve Toki 2'lerin olduğu yerlerde büyük kaymalar söz konusudur. Buralar aktif heyelan bölgesidir. Bu alan İlkadım Belediye Binasının bulunduğu alandan Samsun Otogarına kadar olan alandaki binaları kapsamaktadır. Yeni yapılan TOKİ 2 konutlarında 18-20 metre yapılan fore kazıkların pek fayda sağlamayacağı kanaatindeyim. TOKİ'nin bu sağlam binaları dahi bu kayma ve riske karşı garantide değildir. Atakum İlçesi'nde Balaç Köyü'nün alt ve süt kısımları da en riskli bölgeler arasındadır. Ayrıca, Atakum sahilinde yapılan çok sayıda binanın temeli de genelde kumdur. Bu ise sıvılaşma riskini büyük ölçüde artırmaktadır. (Gölcük depreminde askeri binaların sıvılaşmadan dolayı kaybolduğu gibi)" dedi.
Samsun için en risk Kuzey Anadolu Fayı
Samsun'u etkileyebilecek olan fayın Kuzey Anadolu Fayı olduğuna dikkati çeken Jeofizik Yüksek Mühendisi Cemal Uğurtay, "1943 yılından beri Ladik'in altındaki Kuzey Anadolu Fay Hattı 80 yıldır büyük bir enerji biriktirdi. Samsun'a 70 km mesafede olduğundan bu fay, olası bir depremde büyük bir bölümü jipsli seriden oluşan Samsun'da büyük tehlikelere yol açabilir. Bu durumda binalar sağlam olsa dahi etkilenmemesi mümkün olmaz" diye konuştu.
Milyonluk konutlar ve milyonluk tabutlar olmasın!
Samsun'da riskli alanlara yapılan ve imar planı dışına çıkılarak gerçekleştirilen yüksek katlı binaların ayrıca büyük risk taşıdığına değinen Uğurtay, "Bahsettiğimiz riskli bölgelerde inşa edilen çok yüksek katlı binalar her ne kadar milyonluk konutlar olarak geçse de gerçekle bu yapılar, üzülerek belirtmem gerekiyor ki, milyonluk tabutlardır. Kahramanmaraş'ta milyonluk konutların ne hale geldikleri görülmüştür. Buradaki durumun suçlusu, bu alanların çok katlı imar planlarına açılmasına izin verenler ve belediyenin yüksek katlara izin vermesidir. Müteahhitlerin bu palanlara güvenerek daha detaylı araştırmalar yaparak inşaatlara başlaması önemlidir. Manzarası ve sunduğu konfor nedeniyle, bin bir emekle alınan konutlar, maalesef ikamet için uygun değildir. 25-35 katlı binalarda 'fore kazık yöntemi' kullanılsa bile zemin yapısı olan Neoje'nin Jimspsli serileri 100 metre ve daha derinlere kadar devam ettiğinden bir işe yaramayacaktır. Bu riskli bölgelerdeki yüzey çatlaklarını ve kaymaları net bir şekilde görebilirsiniz. Bütün bu riskler göz önüne alındığında Ladik'te meydana gelebilecek 7 şiddetindeki bir deprem Samsun'da büyük hasarlara yol açacaktır. Bu bilgileri paylaşmamın nedeni Samsunluların geleceğini düşünme amacını taşımaktadır" şeklinde konuştu.