İzmir Kruvaziyer ve Deniz Turizm Derneği, CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan'ın TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesi ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a İzmir'de 'uluslararası kruvaziyer turizm fuarı' çağrısında bulunmasını eleştirdi. Dernek; limanları geliştiren, tanıtan, kruvaziyer gemi gelmesini sağlayan unsurların liman işletmel
CHP İzmir Milletvekili Ednan Arslan'ın TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a İzmir'de 'uluslararası kruvaziyer turizm fuarı' çağrısında bulunmasına İzmir Kruvaziyer ve Deniz Turizm Derneğinden yanıt geldi. Dernek adına konuşan başkan Korhan Bilgin, 'Eğer hedef İzmir'e kruvaziyer gemi getirmek ve bunun için yollar aramak ise fuar düzenlemekten çok daha etkili ve kesin sonuçları olan yöntemler kullanılmalıdır. İzmir yerel yönetimlerinin ve sivil toplum kuruluşlarının, İzmir Valiliği bünyesindeki İzmir İl Turizm Komisyonunda bir araya gelip İzmir'in tanıtımı başta olmak üzere birçok konuda alt komisyonlar kurularak bu alt komisyonların hazırladıkları raporların birleştirilmesiyle bir sunum hazırlanması ve yurt dışında yapılan fuarlara katılım göstermek suretiyle bu hazırlanan raporları bir sunumla kruvaziyer firmalarının CEO'larına anlatılması daha mantıklı bir yoldur' sözlerine yer verdi. Bilgin; limanları geliştiren, tanıtan, kruvaziyer gemi gelmesini sağlayan unsurların liman işletmeleri ve ortak kararlar alarak bir konsensus içerisinde çalıştıkları yerel yönetimler olduğunu ifade etti.
'Büyük gayret gösteren yerel yönetimler kimlerdir'
Arslan'ın, 'Kruvaziyer gemilerle ülkemize turist getiren acentelere ve bu konuda büyük gayret gösteren yerel yönetimler ile ilgili sektör temsilcilerine sağlanan teşvik, destek veya başlıca bir imkan söz konusu mudur?' sorusuna dernek olarak cevap veren Bilgin, 'Bu konuda büyük gayret gösteren yerel yönetimler kimlerdir? 2019'dan bugüne, İzmir Kruvaziyer ve Deniz Turizm Derneği olarak İzmir'e kruvaziyer gemi getirme konusundaki çalışmalarımızı tüm İzmir'deki yerel yönetimler olarak isimlendirdiğiniz birimlerce bilinmekte ve takip edilmektedir. Dernek olarak bizler de ilgili yerel yönetimlere sorduk. Çünkü Arslan'ın Kültür ve Turizm Bakanı'na sorduğu birçok soruya, aslında ülke olarak değil de destinasyonlar bazında yanıt aramak gerekmektedir. Çünkü her destinasyonun ayrı bir tanıtımı, ayrı bir reklamı söz konusudur. Bu da Kültür ve Turizm Bakanlığının görevleri ve sorumluluğu kadar, yerel yönetimlerin de görevleri ve sorumlulukları olarak karşımıza çıkmaktadır' diye konuştu.
'Siyasi şov'
Kuşadası Limanı'nı işleten holdingin, kruvaziyer turizm sektöründe bir dünya devi olduğunu belirten Bilgin, şöyle konuştu:
'Kuşadası'na gemi anlaşması yapan her cruise firması, liman işletmecisi ile yaptıkları anlaşmalar neticesinde rutin seferler olarak uzun bir periyotta Kuşadası'na gemilerini gönderirler. İstanbul Galata Port, tüm dünyada düzenlenen kruvaziyer fuarlarına katılır, buralarda stantlarını açar, senelerdir birbirlerini tanısalar bile yine de belli bir disiplin ve ciddiyetle sunumlarını yapar, limanlarını kullanacak firmalarla sözleşmelerini imzalar. Her bir ciddi liman, Akdeniz'de limanı bulunan işletmeler birliği olan MEDCRUISE üyesidir. Belirli periyotlarda bir araya gelirler, yeni destinasyonlarını tanıtırlar, ortak sorunlar üzerinde fikir birliğine varırlar. Arslan'ın sorduğu soruları Meclis'e taşıyıp gündem oluşturmazlar. Bu işleri profesyonelce yaparlar, destek alacaklarsa bakanlıkla bu konuları birlikte çözerler. Bu soruları kamuoyuna taşıyarak siyasi şov yapmaktan kaçınırlar.'
'Sözler hep vaatlerde kaldı'
İzmir Limanı'nın Varlık Fonu'na ait bir yük limanı olduğunu vurgulayan Bilgin, 'İzmir Limanı, denizcilik işletmelerine bağlı bir işletme tarafından işletilen, konteyner gemilerden daha fazla kar elde edinildiği düşünülen ve bu konuda yatırım yapılan bir şehir limanıdır. Bu yük limanının içerisinde de senelerdir varlığını sürdüren bir yolcu limanı mevcuttur. Limanın patronu devlettir lakin emsali daha önce hiç bir limanda görülmediği gibi kruvaziyer gemilerin gelmesi konusunda devlet olarak bir çalışması yoktur. Bir liman şehri olma özelliği ile İzmir, kruvaziyer turizmden beklenti içerisinde olan bir yapıya sahiptir. İzmir'de esnafın turizm gelirine çok ihtiyacı vardır ve beklenti içerisindedir. Kemeraltı, Kıbrıs Şehitleri, Kordon gibi bölgelerde mevcut iş yeri sahipleri, deniz yolu ile gelecek turistlerden elde edilecek gelirlere muhtaçtır. Yerel yönetimler de bunu çok iyi bilmekte ve her fırsatta bu konuda açıklamalar yapıp kamuoyuna vaatler vermektedirler. Ancak sözler hep vaatlerde kalmıştır' ifadelerini kullandı.
'Destinasyon çalışmalarına önem verilmesi gerekiyor'
Kruvaziyer firmaların dikkatini çekebilmek için İzmir'de kruvaziyer fuarı düzenlemenin yollarını araştırmak yerine, İzmir ve çevresindeki destinasyon çalışmalarına önem verilmesi gerektiğini kaydeden Bilgin, 'Yurt dışında tanınmayan bu destinasyonların tanıtımı yapılmalı, kruvaziyer firmalarına sunumlar düzenlenmelidir. İzmir'de daha limanlar birliğine üye olmayan bir limanın olduğu unutularak şehir olarak kruvaziyer fuarı düzenleme fikri komik olmaktadır. Bir devlet kuruluşu olarak özel bir birliğe üye olunamayacağını Arslan'ın çok iyi bilmesi gerekmektedir. Çeşme'deki özel sektör işletmeciliğinde bulunan kruvaziyer limanı, geçen ay MEDCRUİSE üyeliğini elde etmiştir. Eğer İzmir'de bir kruvaziyer fuarı düzenlenmek isteniyor ise Çeşme'deki liman üzerinden, onun üyeliği kullanılmak suretiyle bir fuar düzenlenebilir ama amaç İzmir'e kruvaziyerlerin gelmesi ise araç fuar olmamalıdır' şeklinde konuştu.