Son haftalarda çocuklar neden bu kadar hastalanır oldu? Uzmanlar uyarıyor! Son günlerde üst solunum yolu enfeksiyonlarına bağlı olarak hastalanan çocuk sayısındaki olağanüstü bu artışın nedeni nedir? Çaresi var mı?
Son haftalarda çocuklarda görülen solunum yolu rahatsızlıklarındaki artışı, pandemi nedeniyle son iki yılın maskeli ve izole geçirilmesine bağlayan uzmanlar, vakaların daha hızlı yayılmasına karşı alınacak önlemlerin neler olduğunu Samsunsonhaber için yorumladı. Pandemi döneminde vücudumuzun virüslere karşı bağışıklık sistemini unuttuğunu belirten uzmanlar, bu iki yıldan sonra virüslerle karşılaşan vücudun tepki veremediği için hastalıkları ağır geçirdiğine dikkati çekiyor.
Çocukların bağışıklığı mı düştü?
Kış mevsiminin iyiden iyiye kendisini hissettirmesi ile birlikte, kapalı ortamlarda daha fazla zaman geçiren çocuklarda görülen üst solunum yolu hastalıklarında olağanüstü bir artış gözleniyor. Son iki yılın maskeli ve izole geçirilmesine neden olan Koranavirüsün bağışıklık düzeyini düşürdüğüne ve bu yolla hastalıkların çocuklar üzerinde etkisini artırdığına dikkati çeken uzmanlar, özellikle İnfluenza, Respiratuvar Sinsityal Virüs (RSV) ve Rinovirüs'ün çocuklar üzerinde etkili olduğunu belirtiyor.
Bir çocuktan diğerine kolayca bulaşabilen bu hastalıklar ailelerde büyük endişe yaratıyor. Çünkü tüm bu hastalıkların biri bitmeden diğerine yakalananların sayısı hiç de az değil. Samsun'da çocuk acil servislere ve polikliniklere başvuran çocuk hastaların sayısındaki artış da dikkatlerden kaçmıyor.
Liv Hospital Samsun Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, Uzm. Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, son günlerde çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonlarının görülme oranının olağanüstü şekilde arttığını söyledi.
RSV, İnfluenza, ve Rinovirüs üçlü tehlike
Hatta enfeksiyonun akciğerlere inerek bronşite dönüştüğü vakalarla son zamanlarda oldukça sık karşılaştıklarını belirten Liv Hospital Samsun Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, Uzm. Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, "Çocuklarda daha çok viral enfeksiyonlarla karşılaşıyoruz. Koronavirüs görülme sıklığı düştü ancak, kış aylarının etkisiyle çocuklarda yoğun olarak RSV, İnfluenza, ve Rinovirüs'e (nezleye) yoğun şekilde rastlıyoruz" dedi.
Enfeksiyonların kendi tabiatları olduğunu belirten Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Çebi, "Bu nedenle biz ilaçla birlikte hastayı bu enfeksiyonlara karşı desteklemeye çalışsak da, bu enfenksiyonların etkisinin ortadan kalkması bir hafta on günü bulabiliyor. Kalan öksürüğün ise tamamen geçmesi ise iki, üç haftaya bulabiliyor. Özellikle aileler dirençli ateş şikayeti ile hekimlere baş vuruyorlar. Bunun yanı sıra buna eşlik eden, ishal ve kusma şikayetleri ile de karşılaşıyoruz. Bu konuda hasta yakınlarının bütün bulguları hekimlerle paylaşmaları önem taşımaktadır. Çünkü eşlik eden bulantı ve kusmada biz henüz genellikle gözleri veya üst ya da alt solunum yollarını etkileyen bir virüs olan Adeno'ya yönelirken, izole grip, nezle ve burun akıntısı gibi enfeksiyonları anlattıklarında ya da öksürük dediklerinde, RSV ve İnfluenza'ya daha çok yönleniyoruz ve tedavi yöntemlerini de buna göre sürdürüyoruz" diye konuştu.
Yapılması gerekenleri tek tek anlattı
Dirençli ateşin aileleri kaygılandırdığına dikkati çeken Dr. Nazlı Çebi, "Eğer evde grip ya da nezle olan bir kimse varsa, bu kişilerden mutlaka maske takmasını istiyoruz. Böylece virüsün bulaşma riskini düşürmemiz gerekiyor. Bazı aileler çocuklar iyileşse de tekrar kreşe ya da okula göndermek zorunda kalıyorlar. Bu durum böylece bir kısır döngüye düşüyor. Aileler, iyileşen çocuğunun bir süre sonra kalabalık ortamlarda virüsü tekrar kapıp hastalanmasından ve bu süreci tekrar yaşamaktan endişe duyuyor. Böyle bir durumda şunu göz ardı etmemek gerekir; Bizim iki yıl maske ile geçirdiğimiz bir dönem toplumsal bağışıklığımızı bir hayli düşürmüş durumda. Baş edilemeyen ateş ebeveynler için kabustur. Dolayısıyla eğer çocuğunuzun, ateş düşürücü almış olmasına rağmen üç, dört saatte bir tekrarlayan ateşi varsa, ateş düşürücü sıklığınız azaldıysa, saat aralığımız kısaldıysa, durdurulamayan bir öksürüğümüz varsa, ateş ve öksürük hali üç günü geçtiyse, çocuğun beslenmesi azaldıysa, yiyip içemez hale geldiyse bu gibi durumlarda muhakkak, bir çocuk hekimi ile iletişime geçmeleri gerekiyor. Çocuğun muayenesinden sonra gerekli olan tedavi süreci başlamış oluyor.
Soğuk algınlığı olarak da bilinen Rinovirüs'ün başta öksürük, halsizlik, baş ağrısı, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, ses kısıklığı, boğaz ağrısı şeklinde belirtileri olduğunu belirten Dr. Nazlı Çebi, bununla birlikte son zamanlarda yaygın olarak görülen Respiratuvar Sinsityal Virüs'ün (RSV) ise kuru öksürük, yüksek ateş, nefes darlığı, dehidrasyon, burun akıntısı ve solunum sıkıntısına neden olduğunu belirterek, "Bu hastalıklardan bazıları benzer belirtilere sahip olduğu için birbirine de karıştırılabiliyor. İnfluenza ya da bilinen adıyla gribal enfeksiyon ateş, baş ağrısı, yorgunluk, kuru öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı, kas ağrıları gibi belirtilere sahiptir. Bunun için bu bulguların görüldüğü durumlarda acil olarak hekime başvurmak gerekir" ifadelerine yer verdi.
Çebi, hastalık zincirini kırmak için tedavi süreci başladıktan sonra çocukların en az bir hafta kalabalık ortamlardan uzak tutulması gerektiğini de sözlerine ekledi.