HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, 'Demokrasinin örselendiği yerde biliniz ki haklarımızı kaybediyoruz. Demokrasinin olmadığı yerde sendikal hareket yoktur. Olağanüstü dönemlerde demokrasiden vazgeçenler, milli iradeye sırtını dönenler, millet iradesini yok sayanlar ve kendi gelecekleri için milletin temel haklarından vazgeçenlerde
HAK-İŞ Konfederasyonu'nun 47. kuruluş yıl dönümü çerçevesinde, Başkanlar Kurulu ve Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısı Ankara'da bir otelde düzenlendi. 'HAK-İŞ'in Gücü Türkiye'nin Gücü' temasıyla düzenlenen toplantıda konuşan HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, gündeme dair açıklamalarda bulundu.
'Demokrasinin olmadığı yerde sendikal hareket yoktur'
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, 12 Eylül ve 28 Şubat darbelerine değindiği açılış konuşmasında, 'HAK-İŞ bu dönemi asla unutmadı, unutmayacağız ve unutturmayacağız. Demokrasinin örselendiği yerde biliniz ki haklarımızı kaybediyoruz. Demokrasinin olmadığı yerde sendikal hareket yoktur. Olağanüstü dönemlerde demokrasiden vazgeçenler, milli iradeye sırtını dönenler, millet iradesini yok sayanlar ve kendi gelecekleri için milletin temel haklarından vazgeçenlerden endişeliyiz. Bu endişemiz bugün de devam ediyor. Ülkemizin demokrasisine yönelik bundan sonra da gelebilecek her türlü içerden ve dışarıdan saldırılara karşı daha güçlü bir birliktelik oluşturmak istiyoruz. Biz demokrasimiz için, geleceğimiz için sendikal hareketleri daha da ilerletmek için güçlü bir HAK-İŞ ihtiyacımız var' açıklamalarında bulundu.
'Barajların kaldırılması konusunda tek başımıza mücadele ettik'
Sendikalar Kanunu'na yönelik tartışmaların birkaç zemin üzerinde yürütüldüğünü belirten Arslan, 'HAK-İŞ'in en büyük mücadelesinden birisi barajların ortadan kaldırılmasıydı. Komisyonlarda ve ikili görüşmelerde ortak yaptığımız bütün çalışmalarda, net bir şekilde barajların kaldırılması, noter şartının kaldırılması konusunda tek başımıza mücadele ettik. Bugün sendikal hareketin güçlü bir ortağı olarak elde ettiğimiz 21 sendikamızın oluşmasında bu başarımız yatıyor. Eğer biz yüzde 10 barajlarını kaldıramasaydık bugünkü kurduğumuz sendikaların çoğu kurulamayacaktı. Kurulsa bile barajın altında olduğu için toplu sözleşme yapamayacaktık. Sadece kendi sendikalarının çıkarlarını düşünen sendikaları gördük. Bütün taşeron şirketlerde çalışanların kadro almasını istedik. Bütün toplantılarımıza Cumhurbaşkanı katıldı. Kadro taleplerimizi yüksek sesle ifade ettik bu süreçlerin sonunda HAK-İŞ yapmış olduğu başka bir kısım faaliyetlerde bunu destekledi, güçlendirdi ve 696'yı hayata geçirdik' diye konuştu.
'Verginin adaletli bir şekilde alınması demokrasinin ve adaletli bir ülkenin temel görevlerindendir'
Vergi konusunun en temel sorun olduğunu kaydeden Genel Başkan Mahmut Arslan, 'Gerçekten Türkiye OECD ülkeleri arasında hem Avrupa Birliği ülkeleri arasında hem de gelişmiş demokrasiler arasında en çok vergi alan ülkelerin başında gelmektedir. Türkiye bu sorunu çözmek zorunda. Verginin adaletli bir şekilde alınması demokrasinin ve adaletli bir ülkenin temel görevlerindendir. Dolayısıyla, vergi vermemeyi alışkanlık haline getirenlerin, vergi borçlarının affedilmesi, vergiyi sürekli ödeyenlerin ise ödüllendirilmek yerine cezalandırılmasını kabul edemeyiz. O yüzden, HAK-İŞ olarak öncelikle Türkiye'nin adil, hakkaniyetli ve geniş kitlelerin vergi verebileceği, modern ve çağdaş bir vergi reformuna ihtiyacımız var' ifadelerini kullandı.