İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Mersin'de polisevine yönelik saldırı sonrasında yaşanan tartışmalar ile ilgili, 'Bir muhalefet partisi ilk kez bir terörist için DNA raporu istedi. Başka bir şeyi tartıştırmadılar' dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi (JSGA) 2022-2023 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde konuştu. JSGA Beytepe Kampüsü'nde gerçekleşen programa Bakan Soylu'nun yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, JSGA Başkanı Tümgeneral Nuh Köroğlu, Polis Akademisi Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Ankara Valisi Vasip Şahin, Ankara İl Emniyet Müdürü Servet Yılmaz ve öğrenciler katıldı. JSGA'da 2022-2023 Akademik Yılı'nda toplam 6 bin 829 öğrenci öğrenim görecek.
Uzman Çavuş Cerit'in şehit olduğu kazadaki sürücü alkollü çıktı
İçişleri Bakanı Soylu, sözlerine Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde trafik kazasına müdahale sırasında şehit düşen Jandarma Uzman Çavuş Hüseyin Cerit'e Allah'tan rahmet dileyerek başladı. Soylu, şehit Uzman Çavuş Cerit'in şehit olduğu kazada, kendisine çarpan otomobilin sürücüsünün kaza sırasında alkollü olduğunun tespit edildiğini açıkladı.
'Avrupa'da uyuşturucu satan PKK örgütü'
Batı'nın çeşitli alanlarda terör örgütlerine verdiği desteklere değinen İçişleri Bakanı Soylu, Avrupa'daki uyuşturucu ticaretinin büyük oranda terör örgütü PKK tarafından yönetildiğini söyledi. Soylu, 'Avrupa'da uyuşturucu satan PKK örgütü olduğu gibi PKK mağaralarında sentetik uyuşturucu haplar ele geçirmek bizim neredeyse rutinimiz haline gelmiştir. Daha bu sabah Diyarbakır'ın Kocaköy ilçesinde bir taraftan keleş bir taraftan uyuşturucu maddeler ele geçirilmiştir' şeklinde konuştu.
'Ege Denizi, Akdeniz mezarlık oldu'
İçişleri Bakanı Soylu, küresel düzlemde yaşanan göç hareketliliğinin sadece Türkiye ile komşuları arasındaki bir mesele olmadığını, insanlığın ortak bir problemi olduğunu vurguladı. Soylu, Türkiye'nin yaptığı insani yardımlara rağmen Avrupa'nın göçmenlere uyguladığı sert tutumun altını çizerek, 'Ege Denizi, Akdeniz mezarlık oldu. Bunu görmeyen bir dünya var. 'Mış' gibi yapan, 'üç kuruş, beş kuruş gönderirsem meseleyi çözebilirim, kendi toplumuma ben bir şeyler yapıyorum' anlayışını ortaya koyan Batı ile karşı karşıyayız. Küreselleşme bu anlamda iflas noktasındadır. Avrupa diye bir şey yoktur, Amerika'nın vagonudur' açıklamasında bulundu. Soylu ayrıca yaşanan küresel enerji krizinden Avrupa'nın da nasibini aldığını belirterek, 'Avrupa'ya giden arkadaşlarımız, aranızda birtakım derslere giren arkadaşlarımız var. Fransa'da paltolarla ders veriyorlar' dedi.
'Bir muhalefet partisi ilk kez bir terörist için DNA raporu istedi'
İçişleri Bakanı Soylu ayrıca Mersin'de yaşanan ve bir polis memurunun şehit olması ile sonuçlanan terör saldırısının failleri konusunda Ana Muhalefet ile yaşanan polemiğe de değindi. Bakan Soylu konu hakkında, 'Mersin saldırısı sonrası ortaya koyulan tartışmaları hep beraber izliyoruz. Dün sosyal medyada bir video dolaştı. Belki de kamuoyu ilk kez bir teröristi bu ölçüde yaygın ve net bir şekilde izledi ve gerçek yüzlerini gördü. Silah ve bomba eğitimi almış, söz konusu eylemin hazırlığında parmağı olan, mecazi anlamda söylemiyorum, doğrudan parmak izi olan, başka eylemler yapacağını da ifade eden bir kadın terörist gördük. Bu açıklama sonrasında bize, 'eylemi yapan o muydu, başkası mıydı? Devlet yanıldı mı, yanılmadı mı?' konusunu tartışmaya çalıştılar. Bir muhalefet partisi ilk kez bir terörist için DNA raporu istedi. Başka bir şeyi tartıştırmadılar' diye konuştu.
'Bundan sonra Tutuklu Gazeteciler Listesi'nin de bir bölümüne bakmak zorunda kalacağız'
Bakan Soylu ayrıca, Cumhuriyet Halk Partisi tarafından yayımlanan 'Tutuklu Gazeteciler Raporu'na da değindi. Bakan Soylu, raporda yer alan isimlerin büyük bir çoğunluğunun çeşitli terör örgütlerine mensup olduğunu aktardı. Konu hakkında açıklamalarda bulunan Soylu, terör örgütü mensuplarının yakalanması veya etkisiz hale getirilmesi sonrasında İçişleri Bakanlığının Terörden Arananlar Listesi'nde hangi kategoride yer aldığına baktıklarını hatırlatarak şunları kaydetti:
'Şimdi bir şeye daha bakmamız aklımıza geldi, bundan sonra Tutuklu Gazeteciler Listesi'nin de bir bölümüne bakmak zorunda kalacağız. Bu terör saldırısında bizatihi PKK ve KCK'nın elinden, dünyaya ve Amerika'ya yönelik bir belge daha çıkmış oldu. O da Suriyeli olarak nitelendirilen teröristin, resimleriyle beraber bir YPG elemanı olduğunu ve YPG elemanın gelip burada eyleme karıştığını PKK itiraf etmiş oldu. PKK ile PYD arasında bir bağ bulamayanlar hemen Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığımıza koşup, 'Mersin'deki eyleme karışan silahların seri numaralarını istiyoruz' diye telaşa kapıldılar. Karşı karşıya kaldığımız terör eylemi birçok foyayı ortaya çıkarmış oldu.'