Kredi kullanımlarında yapılan 'hayat sigortası' ile ilgili dikkat çeken bir mahkeme kararı çıktı. Mahkeme, açılan bir davada tüketiciyi haklı buldu ve sigorta primi olarak alınan 3 bin 783 liranın iadesini istedi.
Çok sayıda tüketici ile banka arasındaki tartışma konularından birini de kredi kullanımı ile birlikte yaptırılan Hayat Sigortası oluşturuyor. Tüketiciler, kredi kullanımı için söz konusu sigortanın zorunlu tutulmasını ve başka bir Sigorta şirketinden poliçe düzenletmesine olanak verilmemesini eleştirirken, bankalar ise "Amaç, kredinin teminat altına alınması. Tüketicinin de yararına bir durum bu" savunması yapıyor. Var olan tartışmaya yeni boyut kazandıracak bir karar ise, görülen bir davada çıktı.
CNN Türk canlı yayınında açıklamalarda bulunan Avukat Zafer İşeri şu ifadeleri kullandı: " Normal şartlarda sözleşme serbestesi kavramı vardır. Taraflar istedikleri şartlardaki sözleşmeleri imzalarlar. Taraflar eşitse burada aynı durum söz konusu olabilir. Bir tarafta kocaman ekonomik büyüklüğe sahip bir banka. Diğer tarafta ekonomik açıdan zafiyet halinde bir tüketici söz konusu. Taraflar eşit değil ama o sözleşmeyi imzalamasa parayı alamayacak.
Tüketicinin müzakere edemeyeceği ve zorda kaldığı için mecburen kabul etmek zorunda bulunduğu hususlar geçersiz kabul ediliyor. Bankalar alacaklarını teminat altına almak için kredi verdikleri kişi ölürse sigortadan parayı almak için bunu zorunlu tutuyor. Daha da ileriye giderek bu ürün satışını bizden sigorta yapabilirsiniz diye sözleşmeye ekliyor. Tüketiciler bu açıdan bakıldığında önlerine gelen sözleşmenin tüm maddelerini dikkatle okumalılar. Kendileri açısından uygun olmayan noktalara itiraz etmeliler. Banka buna karşı sana kredi vermem derse mecburen imzalamak zorunda oldukları sözleşme ile ilgili yasal yollarla yargıya başvurabileceklerdir.