Mustafa Bilik'in kaleminden...
Bilmediği ağaca, tanımadığı mezara çaput bağlayıp medet uman cahil , ilkel zihniyetten gelen aklı noksan iki kişi Atatürk Anıtı'na urgan bağlayıp kaidesinden sökmeye çalıştı.
Bağladıkları ipi kullanarak güya araçla Atatürk Anıtı'nı kaidesinden sökeceklerdi. İpini hesap edemeyen zerzevatlar, ipin yere dahi yetişmeyeceğini anlayamamışlar. Boşuna aklı noksan demiyorum.
Arkalarında bir siyasi güç mü var? Yoksa örgüt mensupları mı? Polis araştırıyor. Ancak
rahmetli hemşerimiz Ferhan Şensoy'un "Beni adamdan sayıp alacak örgüte zaten ben girmem" diye bir repliği vardı. Bu kıt akıllıları adamdan sayıp alacak örgüt veya siyasi görüş var mı? Açıkçası çok merak ettim.
Elbette yaptıkları iş kolay yenilir yutulur cinsten değil. Çünkü Onur Anıtı asla bir heykel diye tanımlanamaz. O Atatürk'ün ilk kılıcı kınından çektiği günü ve bu iş için Samsun'u tercih ettiğini simgeler. O kılıç en son İzmir'den Yunan denize döküldüğünde kınına girdi. Bir daha da "yurtta sulh, cihanda sulh" felsefesi ile hiç kınından çıkmadı.
O bir aydınlanmanın, fikirler manzumesinin, özgürlüğün timsali, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, ilk cumhurbaşkanı, Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tü. Nihayetinde de etten kemikten ölümlü bir insandı. Ama o kalplerde ölümsüzlüğü başardı. Dünyada 30'a yakın ülkede de ülkelerin kendi kaynakları ile yapılmış bir sürü heykeli var. O diğer ülkeler içinde özgürlük ve aydınlanmanın timsalidir.
O ülkelerde Atatürk heykellerine o kadar ihtimam gösteriliyor ki asla Samsun'daki gibi kaderine terk edilmiş değiller.
Diyelim ki, Samsun'a geldiniz ve sosyal medyada bunu göstermek istiyorsunuz. Hangi mekânda fotoğraf çektirmeniz gerekir sorusuna verilecek birinci cevap Onur Anıtı olur. Söz konusu heykel, sadece Samsun'un değil, mesela OMÜ'nün, mesela Ticaret Odası'nın ve elbette Samsunspor'un da sembolüdür. Hemen her Samsunlunun orada bir hatırası vardır. Önünden geçmişliği bulunur. Resmi törenler halen orada yapılır. Bugün yaşı kırkı bulanlar ve üzerinde olanlar için çok farklı hatıraları vardır. Önünde çekindikleri siyah-beyaz fotoğraflar aile albümlerinde yer edinmeyi sürdürür. Misafirleri ile de fotoğraf çekinmişlerdir.
Buna rağmen burada akşamları ışıklar yanmaz. Fuhuş için buluşma, müşteri bulma noktası haline de gelmiştir bu yer. "Güvenlik kameraları çalışmıyor" iddiasını söyleyenler oldu.
Samsun'un yegane simgesi olan, insanların Samsun'a geldiğinde fotoğraf çekinmeden gitmediği bir nokta neden karanlıkta bırakılır?
Bunu akıl alıyor mu? Karanlıkta bırakıldığını iddia ediyorum çünkü, Atatürk Parkı'na 08.15 sıralarında gelenler bu rezilliği fark etti. Durumun ihbar edilmesiyle harekete geçildi. Burası yeterince aydınlatılan bir yer olsa kim bunu yapmaya cesaret edebilirdi? 24 saat insanların bulunduğu bu yerde görüleceğinden korkmaz mıydı? Yada yeterince güvenlik kamerası olması caydırıcılık sağlamaz mıydı?
Şimdi Atatürk Anıtı'nı karanlıkta bırakanlar, Samsun'un adının Türkiye'de karalanmasında pay sahibi oldular.
Son sözüm: Mayasında Samsun halkının parası, emeği ve sevgisi bulunan heykel, ruhuna üflenen şeyleri bugün de yaşatıyor ve Samsunlu olmanın gururunu, Atatürk'ün Milli Mücadelesinin ve 19 Mayıs'ın ilk katılımcıları olmanın şerefini üzerinde taşıyor. Bunu sindiremeyenler varsa, onların da ipini hesap edemeyen, iki aklı noksandan daha zeki olduğunu sanmam.