20 Ocak 1989 günü sadece Samsunsporlular için değil bütün ülke için hüzün dolu bir gündü. Samsunspor kafilesini taşıyan otobüs bir kaza yapmıştı.
Bir futbol takımının yaşabileceği en büyük acı ne olabilir dersiniz? Son saniyede gol yemek, maç kaybetmek, küme düşmek hatta kapanmak... Bunların hepsi de gerek taqraftarları gerekse sporcuları için birer acı sebebidir.
Ancak öyle bir şey var ki, bunlardan daha öte, daha kötü ve daha sonsuz.
Evet, sonsuz çünkü üsttekilerin hepsinin bir şekilde telafisi yapılabilir, bir çözüm yolu bulunabilir lakin bahsedeceğimiz şeyin bir dönüşü yok.
Ölüm!
Evet, bir futbol takımının yaşabileceği en büyük acı ölmektir ve bunun Türkiye’deki öznelerinden birisi Samsunspor’dur.
Renklerin Siyah Olduğu Gün: 20 Ocak 1989 / Samsunspor Kazası
20 Ocak 1989 günü yaşanan kaza sonucunda Samsunspor’u taşıyan takım otobüsü devrilmişti. İşte o kazada Samsunsporlu üç futbolcu, bir teknik adam ve otobüs şoförü hayatını kaybetti.
Şoför Asım Özkan 41 yaşındaydı, teknik direktör Nuri Asan 49. İkisi de Samsunluydu, Nuri Asan için “Samsunspor’u en çok seven adam” deniliyordu. Kıbrıslı Mete Adanır 28, Milli stoper Muzaffer Badalıoğlu 29, Yugoslav Zoran Tomiç ise 31 yaşındalardı. Hepsi de vefat etti. Kaptan Emin Kar ve golcü Erol Dinler gibi isimlerse kalıcı sakatlıklar yaşadılar.
Aslında ters zaman üzerinden gidersek bu kaza bir rüyanın sonuydu, üstelik güzel giden bir rüyanın kabusla bitmesi...
1988-89 sezonunun ikinci devresinin ilk maçında, Malatya deplasmanı için yola çıkan Samsunspor kafilesi, Havza yakınlarında, o karlı yolda, o melun kazayı yaşadı.
Renklerin Siyah Olduğu Gün: 20 Ocak 1989 / Samsunspor Kazası
Her şey bitmişti. Mecazen değil, hava durumu olarak kapkara olan o gün sanki Samsun’daki her evde bir cenaze vardı, sanki herkesin bir hastası hastanedeydi ve sanki herkes o otobüsün içinde, yaralanmıştı.
Oysa o yolculuk başlarken kimse bir futbol takımının yaşayabileceği en büyük, asla telafisi olmayacak olan o acının yaşanacağını tahmin bile edemezdi. Mağlup olmaktan, küme düşmekten daha beterdi bu. Kırmızı ve beyaz olan kulüp renkleri arasına bir de siyah ekletmiştir!
Bu feci kazanın sonrasında Samsunspor, hakları mahfuz tutularak ligde bırakılmıştır. Fakat şöyle de bir adaletsizlik olmuştur Samsunspor aleyhine. Öyle ki, Samsunspor diğer 18 takıma karşı hiç oynamadığı 18 maçı 3-0 kaybetmiş, hiç yemediği 54 golü de yemiş olmuştur.
Kabul etmek gerekir ki, bu elim kazayı unutmayan ve vefat eden futbolcuları, onlar aramızdan ayrıldıklarında henüz bu dünyada olmayan kişilere bile anlatan; onların anılarını canlı tutan kitle Samsunspor taraftarları olmuştur.
Yaptıkları koreografiler, düzenledikleri sempozyumlar, etkinlikler, çıkardıkları dergiler, kitaplar ve yazıştıkları siteler aracılığıyla, pankartları ve tezahüratlarıyla Samsunsporlular o acıyı hiç unutmamışlar ve unutturmamışlardır.